Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Tarih

Dergah-ı Ali,Dergah-ı ali Kapıcıları | Osmanlı Tarihi |

Dergah-ı Ali,Osmanlı devletinin kuruluşundan beri saray teşkilâtında dergâh-ı âli çavuşları görülür.

Fatih kanunnamesinde de bunlardan söz edilir.

Dergâh-ı âli çavuşları yevmiyeli, tımar ve zeametli olarak ikiye ayrılırlardı.

Bunlar Enderun’dan değil Bostancı ocağı ile diğer ocaklardan çıkarlardı.

Divanı Hümayun’daki görevleri dışında padişah bir yere giderken yol açmak, törenlerde yüksek sesle alkış denilen duayı yapmak, cülûs ve bayramlarda padîşahı tebrik etmek gibi görevleri de vardı.

Dergah-ı âli çavuşlarının ücretleri kıdemlerine göre değişiyordu.

XVII. yy. ortalarında yevmiyeleri otuz ile altmış akçe arasında değişiyordu.

Dergah-ı ali Kapıcıları

Kapıcılar kethüdasının emrinde çalışan Dergâh-ı âli kapıcılarının görevi sarayın orta kapısını beklemekti.

Kapıcılar bölüklere ayrılmışlarda.

XVII. yy. sonlarında kırk beş bölük olan dergâh-ı âli kapıcılarının sayısı XVIII. yy.ın ilk yansında on beşe indi.

Her bölüğün bir bölükbaşısı, kethüdası ve kâtibi vardı.

Bu kapıcılardan, elçilerin getirdikleri pişkeşi divanda vezirlere gösteren, memuriyete tayin edildiklerinde padişaha teşekküre gelenlere merasim ve teşrifat usullerini öğreten pişkeşçi, diğer kapıcıların âmiri ve pişkeşçii şehriyarî adiyla de bir bölüğün bölükbaşısı idi.

On birinci kapıcıbaşı bölüğünün bölükbaşısı, padişahın kırmızı kadifeli altın matrasını taşıyan matracı şehriyarî idi.

Padişahın kırmızı çuha kaplı, gümüş iskemlesini taşıyan iskemle ağası da on ikinci bölüğün bölükbaşısı idi.

Dergâh-ı âli kapıcılarından on dördüncü bölükbaşısı ser otağı şehriyarî idi.

Bunlardan başka meşaleciler, kulesufîleri kapıcıları (bevvabân-ı sufiyan-ı kule) vardı.

Kapıcılar divan günleri iş takip edenlere kılavuzluk ederler, sefer sırasında da otağı hümayunun girişinde beklerlerdi.

Divanı Hümayun’da sadrazamın emriyle birisi dövülmek istenirse bunu da kapıcılar yapardı.

Dergâh-ı âli kapıcıları gördükleri görev karşılığı merasim günlerinde bahşiş ve yevmiye alırlardı.

Ayrıca kendilerine belli bir miktarda yiyecek de verilirdi.

Bir yanıt yazın