Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Genel

Sarraf Nedir,Ne İş Yapar,Tarihi

Sarraf nedir anlamı,Sarraf nedir ne demek,Sarraflık nedir,Sarraf geleneği nedir,Sarraf olmak nedir,Sarraflık mesleği nedir,Sarraf Nedir,Ne İş Yapar,Tarihi ,(ar. sarftan şarrüf). Mesleği kâğıt veya maden paralan bir biriyle değiştirmek, tahvil alışverişi yapmak olan kimse: Karşımızdaki kocaman konakta zengin bir sarraf oturuyordu (Orhan Kemal).

Nikâh olursa paşa sana babanın sarraftaki senedini ağırlık verecek (Namık Kemal).

— Eski. Faizle borç vermeyi meslek edinmiş kimse.

Sarraf-ı sühan, güzel konuşabilen ve güzel konuşmaları beğenen, güzel sözlere değer veren kimse.

— Sarraflar, altın ve gümüş gibi değerli madenlerin bir ticaret eşyası olarak kullanılmaya başlandığı zamanlarda ortaya çıktı, önceleri bir süs eşyası olarak kullanılan altın, zamanla ticaret aracı niteliği kazandı.

Yeni ülkelerin almışı, yeni altın madenlerinin işletilişi sonucu, özellikle Ortaçağda altın, bir ticaret eşyası durumuna geldi.

İlkçağlarda Asya, Afrika ve Mezopotamya yörelerinden elde edilen altınlar, komşu ülkelerde, daha çok zenginler ve devlet büyükleri tarafından alınıyordu.

Altından para kesilmeye başlanınca, bunun ticaretini yapan, sonradan adına sarraf denen alışverişçiler türedi.

Sarraflar altınları değeri karşılığında başka eşya ile değiştiriyor, paranın bulunuşundan sonra ise para ile altın alarak biriktiriyorlardı.

Orta çağda altın, gümüş gibi değerli madenlerle yakut, zümrüt, elmas, inci gibi değerli taşları toplayan, onları yürürlükteki para karşılığında değiştiren kimseler ortaya çıktı.
İlk sarraflar arap, iranlı ve hindistanlıydı.

Avrupa devletleriyle Asya, Afrika arasında ticaretin gelişmesi, denizlerde korsanlığın başlaması sonucu avrupa ülkelerinde, özellikle Venedik, İtalya, Yunanistan, İspanya, Portekiz, Danimarka ve Akdeniz adalarında Doğu’dan gelen altınları, gümüşleri toplayan, bunların alım sarimiyle uğraşan sarraflar çoğaldı.

Bu ülkelerde birçok sarraf dükkânı açıldı.

Bazen korsanlarla anlaşan sarraflar, afrika, asya altınlarını denizde taşıyan ticaret gemilerini soymak için deniz seferleri, vurguncu filoları bile düzenlediler.

Sonradan sarraflık faizcilik durumuna geldi.

Elinde fazla para bulunan sarraflar, altın karşılığı yüksek faizle para vermeğe başladılar.

Bunun yanı sıra, yüksek ücretle altın satan sarraflar da vardı.

Amerika’nın bulunuşundan sonra sarraflık gelişti, sarrafların sayısı arttı.

Avrupa’nın, özellikle deniz ticaretine elverişli sahillerinde büyük sarraf dükkânları açıldı.

Arabistan’da, İslâm dininin doğuşundan sonra faizle iş görme, altın, gümüş, yakut, elmas gibi değerli eşya ile süslenme yasaklandığı için sarraflık Yahudilerin elinde bulunuyordu.

Anadolu’da sarraflar daha çok Bizans’ta toplanmıştı.

Sarrafların en çok iş gördükleri yerler İstanbul, İzmir gibi kıyı şehirleriydi.

Ortaçağın sonlarına doğru müslüman sarraflar da çoğalmağa başladı.

Osmanlı, Memlûk, İran gibi müslüman ülke ve devletlerde altın, gümüş ve değerli taşlarla alışveriş yapan sarraflar çoğaldı, özellikle XV. ve XVI. yy.larda İslâm ülkelerinde daha çok yahudiler arasında, Avrupa’da bir sarraflar sınıfı doğdu.

Bunlar arasında devletle boy ölçüşebilecek durumda zengin olanlar da vardı.

XVI. ve XVII. yy.larda, Amerika’dan getirilen altınlar dolayısıyla Avrupa’da eskilerine oranla çok daha zengin sarraflar türedi.

Bunun sonucu Avrupa’da altın stokçuluğu başladı .

Durum XIX. yy.da aynıydı.

Sömürgecilerle sarraflar el ele vererek, altın madenlerinin işletildiği bölgelere gidiyorlardı.

Bugün, sarraflar daha çok kuyumcu gibi çalışırlar.

Altın stokçuluğu, yasaların belirlediği ölçüler dışında gizli ticaret, genellikle yasak olduğu için, sarrafların ticaret alanları da sınırlanmıştır.

Sarraflar altın, gümüş, yakut ve öteki değerli süs eşyası üstünde çalışırlar.

Bir yanıt yazın