Amcazade Hüseyin Paşa Külliyesi
Amcazade hüseyin paşa medresesi,Saraçhane amcazade hüseyin paşa külliyesi,Amcazade Hüseyin Paşa Külliyesi Fatih’te Saraçhanebaşı’nda, Horhor Caddesi ile Saraçhane Sokağı köşesindedir.
Sadrazam Amcazade Hüseyin Paşa tarafından 1697-1702 yıllarında yaptırıldı.
Geniş bir bahçe içinde toplanan medrese, mekteb, mescid, kütübhane ve sebil olarak hizmet görmüştür.
Bu külliye, çevredeki ve İstanbul’un diğer köşelerindeki manzumelerden ayrı Özellikler taşımaktadır.
İstanbul’un çeşitli dönemlerdeki imarı sırasında bu külliye değişikliğe uğramıştır.
Evvelce, Saraçhane’nin kapısı ile karşı karşıya olan büyük avlu kapısı bulunmaktaydı.
Prof. Süheyl Ünver’in bu konudaki bir makalesinde belirtildiğine göre kapının üzerinde H. 1110/-1698-1699 tarihli bir kitabe bulunuyordu.
Amcazade Külliyesi’nin bahçesine bir geçitten girilir.
Geçidin sağında ve solunda birer su haziresi vardır. Revaklı Darülfünun ve medrese bahçenin sonundadır.
Bahçe içinde mermer bir havuz ve sekiz mermer sütün üzerine oturtulmuş çatısı olan bir şadırvan bulunmaktadır.
H. 1152/1739 tarihinde su haziresi Şeyhülislam Mustafa Efendi tarafından yaptırılan çeşme, külliyenin caddeye bakan duvarına bitişiktir.
Medresenin restore edilmesi ile 13 Mayıs 1967 tarihinde “Türk inşaat ve Sanat Eserleri Müzesi” olarak açılmıştır.
Külliyeyi yaptıran Sadrazam Amcazade Hüseyin Paşa’nın H. 1114 tarihli mezarı sebil yanındaki küçük mezarlıktadır.
Bu mezarlık bir tarihte ağaçlıklı idi.
Amcazade Hüseyin Paşa Külliyesi Kütüphanesi
Sıbyan mektebi ile medrese odaları arasındadır.
Mimari üslubu son derece güzel olan kütüphanenin bahçeye bakan dört penceresi olup, üstleri küfeki oymalarla ve tuğla saçağın üzeri takozlarla süslüdür.
Diğer duvarları taş ve tuğla karışımıdır, iki katlı ve kubbeli bir binadır.
Bina 6.50×6.50 m. boyutundadır.
Rokoko üslubunda yapılmıştır.
Kütüphane’nin altındaki mahzene yuvarlak kemerli bir kapıdan girilmektedir.
Amcazade Hüseyin Paşa kütüphaneye 457, sonraları Seyyid Nazif Efendi 86 kitap armağan etmişler.
Bu kitaplar Bayezid Genel Kütüphanesi’ne, 1929 yılında Millet Kütüphanesi’ne, 1936 yılında Süleymaniye Kütüphanesi’ne verilmiştir.
1755 yılında Paşa’nın kızı Rahmiye Hanım tarafından onarılmıştır.
Kapısı üzerinde H.1168 tarihli onarım kitabesi vardır.
Amcazade Hüseyin Paşa Külliyesi Medresesi
Külliye bahçesinin gerisinde, Kütüphane ile Dershane Mescidi arasında uzanır.
1697 yılında yaptırılmıştır.
4X4 m. boyutunda 17 oda (hücre) lıdır.
Gerek hücreler, gerekse odaların önündeki 12 Sütuna dayalı revaklar 29 küçük kubbe ve bir tonoz ile örtülüdür.
Kubbeler kesme küfeki kemerlerle mermer sütunlara ve duvarlara oturmuştur.
Mermerden olan kemer aynaları ve kemer başlıkları çok güzeldir.
Her hücrede bir kapı, biri dışa ve biri revaklı bölüme bakan iki pencere, bir ocak bulunmaktadır.
Pencerelerinin parmaklıkları dökme pirinçten olup, topuzludur.
Şimdi Türk İnşaat ve Sanat Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır.
1957 ve 1967 yıllarında onarılmıştır.
Mekteb: Külliye’nin caddeye bakan köşesinde, Şeyhülislam Mustafa Efendi Çeşmesi (1740) yanındaki iki katlı binadır.
1697 yılında Amcazade Hüseyin Paşa yaptırdı.
Altında dükkanlar, üstünde dörder pencereli ve içiçe iki oda vardır.
Odalar 6.10X6.40 m. boyutundadır.
iki kubbe ile Örtülüdür.
Arka ve yan duvarları kesme küfeki taşı, sokağa bakan duvarı taş ve tuğla karışımıdır.
1967 yılında restore edildi.
Şimdi “Aydınlar Ocağı Kültür Merkezi” olarak kullanılmaktadır.
Bir yüzünde taştan oyma iki kuş yuvası vardır.
Amcazade Hüseyin Paşa Külliyesi Mescidi
Külliye’nin, mezarlık yanındaki, yüksek ve kasnaksız büyük kubbeli binadır.
1700 yılında Amcazade Hüseyin Paşa yaptırmıştır.
Sekiz köşeli duvar üzerine 11 m. çaplı bir kubbe ile örtülüdür.
Dershane olarak kullanılmıştır.
Bütün duvarları kesme küfeki taşı ile yapılmıştır.
Arkası dışında üç yünü 22 mermer sütuna dayalı bir revakla çevrilidir.
Revak kemerlere bağlı 15 adet basık kubbe ve tonozlarla örtülüdür.
Binanın 7 yüzünde iki sırada ikişer olmak üzere 28 pencere bulunmaktadır.
içınde iki dolap ve süslü mermerden mihrabı vardır.
Mimberi yoktur.
Kapısındaki H. 1112/1699 ve tek satırlı, sülüs celi yazı ile yazılmış yapım kitabelerinde şunlar yazılıdır:
Kad bena hazihi’l-bukatü’l-mübaretü’l-hasenete fi devleti-s-Sultan Mustafa Han Vezirü’l-Azam Hüseyin Paşa fisenete isna-aşere ve miete ve elf. 1112“.
Çeşme ve Sebil: Külliye’nin sebili iki mezarlık (hazire) arasındadır.
1697 yılında yapılmıştır.
Klasik Türk mimarisinin son örneklerindendir.
Mimarbaşı İbrahim Ağa zamanına aittir.
Dört pencerelidir.
Parmaklıkları (şebekeleri) dökme demirdendir.
Beş mermer sütunludur.
Bir kubbe ile örtülüdür.
Saçağı mermerdir.
Şebekesi oldukça gösterişli ve pirinç dökmedir.
Sebil, bir yangında yandıktan sonra onarım görmüştür.
Çeşmenin su haziresi 1739-40’da Şeyhülislam Mustafa Efendi tarafından yaptırılmıştır.
Çeşmenin tarih beyti şöyledir
İç bu vala çeşmeden ayn-ı hayatı canfeza
Gel al iç zemzem icra eyledi müfti’l enam
Amcazade Hüseyin Paşa Külliyesi Müzesi
Külliye’nin medresesinde Vakıflar İdaresi tarafından müze olarak ayrılmış yerdir.
Burada, uzman bir kurul tarafından vakıflara ait eski cami, mescid, sebil, çeşme gibi eserlerden çıkan ve yerlerinde muhafızası mümkün olmayan çini, taş, alçı, demir, tahta vs.den mamul tarihi değeri olan eşya saklanmaktadır.
Şimdiye kadar binden fazla eser müzenin defter kütüğüne demirbaş olarak kaydedilmiştir.
Toplanan eserlerle ileride uygun bir yerde Vakıflar İdaresi tarafından “Türk İnşaat ve Sanat Eserleri Müzesi” adıyla bir müze açılmıştır.