Amortisör Nedir,Ne İşe Yarar | Ansiklopedik Bilgi |
Amortisör Nedir Ne İşe Yarar,Rahat yolculuk sağlamaları yanında amortisörler önemli bir güvenlik aracıdır.
Bunlar olmazsa yol arızalan doğrudan doğruya otomobil karoserisine ulaşarak sürücünün kontrolünü azaltır.
Otomobil tekerlekleri, dört ağır çelik helezon yayla, şasiye bağlıdır, ilk otomobillerin tümünde ve 1930 yıllarına kadar ekseriya yaprak yaylar görülmektedir.
özel takviyeli plastikden yapılan ametal yaylar, daha ziyade ağırlığı azaltmak için, kullanılmaya başlamışdır.
Çoğunlukla burulma çubuğu adı verilen yaylarda bir çelik çubuğun bükülme mukavemetinden faydalanılmaktadır.
Ancak herhalde fonksiyon aynıdır, amortisörlerin görevi sürücünün otoya hakimiyetini sağlamaktır.
Belirli sınırlar içinde çelik, lastiğe oranla çok daha fazla esnekdir.
Bu durum, çeliğin kolayca eğilebileceğini göstermez ancak eğildikden sonra geriye yaylanmağa çalışır.
Buradaki sorun kendi haline bırakılırsa çeliğin kuvvetle yaylanması ve orijinal konumunu aşması sonunda yayın ileri geri titreşmesidir.
Eğer arabanızda amortisör yoksa ve bir engele çarparsanız, şasi bir sıçrama çubuğu imişcesine inip çıkacakdır.
Bu durum rahatsızlık verdiği ölçüde tehlikelidir.
Direksiyon sistemi tekerlekler ile yol arasındaki sıkı temasa bağlıdır ve bu yayların esnemesi halinde tekerleğin yola yapışmasında azalma görülür.
Her helezoni yayın içine veya her tür yaya paralel bağlanan amortisörler, yayın yukarı-aşağı hareketini yavaşlatırlar. Yani amortisörler darbeleri söndürmezler, esas darbe sönüm işini yaylar yapar.
Darbeyi aldıkdan sonra yayların yukarı-aşağı hareketini hafifleten amortisörlere, ABD hariç, dünyanın her yerinde damper adı verilir.
Amortisörlerin hemen hepsi “hidrolik” dir, yani bunlarda, sıvının sıkıştırılamaması prensibinden faydalanılır.
Bir ucu kapalı bir boruyu bir su sütunu ile doldurup, boruya tam uyan bir çubukla diğer yöne itmeye çalışırsanız, suyun seviyesinde bir değişme olmayacağını görürsünüz.
Ancak çubuğun ortasına bir delik açtığınızda çubuğu, delikden çıkan su miktarı ile orantılı olarak itebilirsiniz.
Delik büyüdükçe itme hızı artar. Küçük delik halinde itmek güçleşir.
Amortisörlerde de, sıvıların küçük deliklerden akma mukavemetinden faydalanılır.
Bunun için bir pistonla bir silindir takımı kullanılır.
Silindir-örneğimizdeki boru adı verilen içi boş bir odacıkda yukarı aşağı hareket edebilen dairesel metal bir tapaya piston denir.
Amortisör bir ucu kapalı ve diğer ucundaki bir conta içinden kayan şafta bağlı bir pistonu olan bir silindirden ibarettir. Pistoa şaftına, contayı temiz tutan bir “toz kapağı” monte edilmiştir.
İki parça çekildiğinde piston, silindir içinde ileri geri hareket eder.
Ancak bu silindir yağla doludur ve pistonda, yağın geçmesi için küçük bir delik vardır.
Bu durum pistonun hareketini zorlaştırır.
Yayların osilasyonunu hafifleten işte bu dirençdir.
Amortisörün her iki ucunda da, şasiye civatalanmasını sağlayan bir göz veya mesnet vardır.
Bu göz ya spiralin içine ya da her tür yayın yanına yerleştirilir ve, yay gibi, bir ucundan şasiye ve diğer ucundan tekerlek dingiline bağlanır.
Tekerlek bir engele çarptığında yayın tipine göre sıkışır, eğilir veya bükülür ancak amortisör, yay hareket hızını korur.
Yay diğer yöne dönmeye başladığında, amortisör bu hareketi yavaşlatır.
Kaliteli bir amortisör yayı hızla yavaşlattığından yay sadece bir tek ileri geri hareketi yapabilir.
Eski amortisörler yağ kaçağı veya pistop, aşınması halinde sökülüp, onarılacak ve yeniden doldurulacak biçimde yapılırdı.
Modern amortisörler ise hermetikdir ve bozulduğunda, atılırlar (az sayıda tip tekrar kullanılabilir).
Ayrıca bunlarda, yavaşlatma fonksiyonunun etkinliğini arttırıcı karmaşık subap ve silindir sistemi vardır.
Günümüzde çok sayıda değişik tipde amortisör üretilmektedir: Ağır hizmet, aşırı yük, spor, ayarlı, otomatik ayarlı vb. Hatta bazılarında, yardımcı yay görevi yapan ve taşıtı değişken yüklere uydurabilen otomatik pompalı bir hava hücresi bulunmaktadır.
Diğerleri elle pompalanabilir.
Amortisör, monte edileceği taşıtın cinsine ve etkileneceği sürme şartlarına göre seçilmelidir.
Araçlardaki diğer hareketli parçalar gibi amortisörler de aşınır.
Ancak bu aşınma yavaş olduğundan sürücüler tarafından zor farkedilir.
Ancak aşınmış amortisörler kolayca test edilebilir.
Tamponun üzerine çıkıp aşağıya atlamak yeterlidir.
Bu durumda araba havaya kalkıp, düşmeli ve durmalıdır.
BU durumda amortisörün değiştirilmesi gereği ortaya çıkar.
Normal bir amortisör her 40.000 km de değiştirilmelidir.
Ancak ayarlı olan bazılarının, orijinal çalışma süresi uzatılabilir.
Amortisörler çift olarak değiştirilmelidir.
Taşıtlardaki diğer hareketli parçaların çoğunluğunun aksine, sadece iki civata ile bağlanması nedoniylo, amortisör nisbeten kolayca değiştirilebilir.