At Pazarı Meydanı Tarihi | Ansiklopedik Bilgi |
At pazarı meydanı fatih,At pazarı meydanı nerede,At pazarı meydanı tarihi,At pazarı istanbul,At Pazarı Meydanı Tarihi Eski İstanbul’da atların alınıp satıldığı yerlerdir. Önemli iki atpazarı vardı. Bunlardan birincisi Fatih’te, günümüzde de “Atpazarı” adıyla anılan yerde, İkincisi ise Üsküdar’da şimdi gene aynı adla anılan yerdeydi.
Fatih’teki, İstanbul’un fethine kadar sığır pazarı niteliğindeydi. İstanbul Türkler tarafından alındıktan sonra burada sadece at alınıp satılmaya başlandı. Bir daire biçiminde büyük bir alandan ibaret olan pazar, bir kaç da sokağı ile birlikte bir mahalleye benziyordu.
Sokaklarda nalbant, saraçlar ve hayvan ahırları vardı. Atpazarı’nın kuruluşundan bir süre sonra buradaki ahırların sayısı 170-200’ü buldu. Daha da artması ihtimali de belirince alan genişletildi. Eski kaynaklarda Atpazarının Fatih Meydanı’ndan Saraçhane’ye kadar uzandığı görülür.
Alana bağlı diğer küçük bir alanda Semerciler, Saraçhane yönünde sepetçiler, arka sokakta mutaflar yer almışlardı. Pazar’da attan başka at ve atçılıkla ilgili her çeşit malzemenin de alım-satımı yapılırdı. Buranın yöneticisi ve sorumlusu “kethüda” ve onun vekili olup müzayedelere bakan “Yiğitbaşı” idi. Her iki görevli de pazar esnafı tarafından seçilirdi. Atı tellal mezada çıkarır, hayvanı teşhir ederek satışını sağlardı.
Satış gerçekleşirse, ahır sahibi müşteriden belli bir ücret alırdı. Eğer 39 gün içersinde satılan hayvan hastalıklı ya da özürlü çıkarsa, alıcı getirirdi.
Esnafın önde gelenleri toplanarak ahcının şikayetini haklı bulursa, satıcı aldığı parayı iade etmek zorunda kalırdı. Pazarda istenildiği an hayvanların sağlık durumlarını denetleyen ve gerekli veterinerlik işlerini gören görevliler de vardı.
Uzun süre burada satılan hayvanlardan Maliye Nezareti tarafından belli bir miktarda vergi alınmıştır. Ayrıca Rumeli ile Anadolu yakası arasındaki geçişlerde hayvan sahibi hayvan başına bir kuruş ödemek mecburiyetindeydi.
II. Mahmud zamanında Asakir-i Mansure-i Muhammediyye için gerekli at ve at malzemesi bu pazardan sağlanmıştır.
Sultan Abdülmecid bu alana 1853’te güzel bir çeşme yaptırdı. Yine bazı kaynaklarda Fatih Atpazarı semtinde Şahhuban Mahallesinin Zeyrek Sokağı’nda Mehmed Şakir Efendinin yaptırdığı bir çeşme Çırçır Sokağı’nda Manisalı Mehmed Paşa Camii, İbrahim Ağa Sokağı’nda Altıncı Kadın Çeşmesi, yine Çırçır’da bir sarnıç ve Eyüp Ağa’nın yaptırdığı bir çeşme geçmektedir.
Evvelce Atpazarı’nda bir Rum’un işlettiği kahvehane vardı ki, buraya gelenler dama oynarlardı. Bu durum çevredeki ailelerin şikayetine sebep olmuştu.
Buradaki damacıların en ustası Abdülaziz’in Damacıbaşısı Ziya Bey’di. Pazardaki bir gelenek de, esnafın dükkanlarını açmadan önce yukarı taraftaki “dua alanı’nda toplanıp mahalle imamının duasını dinlemeleriydi.
II. Abdülhamid buraya bir de namazgah yaptırmıştı. Çırçır yangını burasını tamamen harap etti (1908) ,ve pazar başka yere taşındı.
Ama, esnafın ısrarla istemesi üzerine 1913’te gene eski yerinde kuruldu. Daha sonra pazarın özelliği değişip başkalaştı. Pazarda atların yanı sıra, eşek, katır ve diğer bazı hayvanlar da alınıp satılmaya başlandı. Cumhuriyet döneminin ilk on yılından sonra Fatih’teki Atpazarı önemini kaybetti ve giderek kayboldu.
Fatih Atpazarı, tarihte pek çok yangın tehlikesi geçirmiştir. 1633 yılındaki yangın çok büyük zarar verdi. Çevredeki mahallelere kadar sıçrayan yangında bir çok tarihi yapı, dükkan ve ev zarar gördü.
1660’da İstanbul büyük bir yangın tehlikesi geçirdi.
1693 ve 1718 yılı büyük yangılarından Atpazarı da nasibini aldı. 20 Temmuz 1751 yılında Fatih civarında, çıkan yangın Atpazarı’na da sıçradı, 1767 yangını küçüktü.
1830 yılındaki, yangın Atpazarı’ndan başlayarak çevreye yayıldı.
Üsküdar’daki Atik Valde semtindeydi. İdari taksimatta bir zamanlar “Atpazarı Mahallesi” de vardı. Burada da Fatih’te olduğu gibi hayvan satışları yanısıra başka ticaret de yapılırdı.
Yabancıların uğrak yeri olan hanlar vardı. Genellikle Cuma günleri buranın atpazarı çok canlıydı, kalabalıklaşırdı.
Fatih’teki kadar büyük olmayan ve hayvan satışları bir sınırı aşmayan Üsküdar’daki Atpazarı da yavaş yavaş değişikliğe uğradı. Hayvan satışları tümüyle kalktı, meydanın çevresinde lokanta ve kahvehaneler yer aldı. Sokaklar arasında başka iş yerleri kuruldu.