Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Genel

Atletizm | Ansiklopedik Bilgi |

Atletizm nedir,Atletizm dalları,Atletizm kuralları,Atletizm ile ilgili bilgiler,Atletizm nedir kaça ayrılır,Atletizm nedir makale,Atletizm müsabakaları nedir,Atletizm İle İlgili Bilgi ,1861’de ilk atletizm klübü. Mincing Lane Athletic kuruldu.

1866’da kurulan Amateur Athletic Clup ilk atletizm şampiyonalarını düzenledi.

1877’de İngiltere ve irlanda atletleri ilk uluslararası karşılaşmayı yaptılar.

Aynı devirde atletizm, ABD’ye, Kanada’ya ve yavaş yavaş öteki ülkelere yayıldı.

Günümüzde bütün dünyada uygulanan atletizm kuralları, 1912’de Stockholm’ de kurulan ve 150’den fazla ülkenin üye olduğu uluslararası bir kuruluş, international Amateur Athletic Federation tarafından saptanmıştır.

Atletizm yarışmaları üç kategoriye ayrılır: koşular, atlamalar, atmalar.

Bunların sonucunda rekorlar belirlenir.

Başlıca koşular, pist üzerinde yapılan 100 m, 200 m, 400 m, 800 m, 1 500 m, 3 000 m, 5 000 m, 10 000 m koşularıyla 110 m, 400 m engelli ve 3 000 m engelli (steeple -chase) koşularıdır.

Kadınlar arası yarışmalar aşağı yukarı erkeklerinkinin aynıdır, yalnız 5 000 ve 10 000 m’lik koşuların yerine 3 000 m’llk, 110 m engellinin yerine de 100 m engelli koşular konulmuştur.

Başlıca yol koşusu, maratondur.

Bu bireysel koşulardan başka, dört koşucudan oluşan takımlar arasında bayrak koşuları da düzenlenir: erkekler ve kadınlar 4×100 m ile 4×400 m.

Atlamalar, kadınlarda yüksek ve uzun atlama; erkeklerde yüksek, uzun, sırıkla yüksek ve üç adım atlamayı; atmalar ise, kadınlarda gülle, disk, cirit; erkeklerde gülle, disk, cirit ve çekiç atma yarışlarını içerir.

Nihayet, kadınlar için pentatlon, erkekler için de dekatlon, koşu, atlama ve atmaları birlikte içeren yarışmalardır

Çeşitli ulasal şampiyonalar dışında, bellibaşlı atletizm yarışmaları, uluslararası karşılaşmalar, kıtalar arası şampiyonalar, Dünya kupası ve özellikle de atletizme üstün bir yer veren Olimpiyat oyunlarıdır.

Atletizme duyulan ilgi, sürekli rekor kırma mücadelesinden dolayı hiçbir zaman azalmaz.

Durmadan daha yoğun bir antrenmanı gerektiren bu mücadelenin sonuçları, insanoğlunun bedensel yeteneklerinin sınırlarını her gün biraz daha ileriye götürmekte, tekniğin kaydettiği sürekli ilerlemeler de (cam elyafından sırık, sentetik maddelerden pistler) ayrıca buna yardımcı olmaktadır.

Türkiye’de atletizm faaliyetleri geçen yüzyılın sonlarında istanbul’da Kurtuluş kulübü’nde (Tatavla kulübü, 1896) başladı.

İlk türk atleti aynı zamanda futbolcu olan ve Çanakkale savaşları’nda (1915) şehit düşen Celal ibrahim’in ardından Dr. Şükrü Dilek, Nurettin Otmar, Selahattin ve Asım beyler başarılarıyla bu konuda öncülük ettiler.

Robert kolej ve Galatasaray lisesi’nin atletizmi benimsemesinden sonra Türkiye idman cemiyetleri ittifakı’na bağlı ilk atletizm federasyonu kuruldu (1922).

1924 Paris Olimpiyatları için Almanya’dan Alexy Abrahams antrenör olarak getirildi.

Bu dönemden sonra, Ûmer Besim Koşalay, Rauf Hasağası, Şekip En-gineri, Adil Giray, Burhan Aşan, Vildan Aşir Savaşır, Mehmet Ali Aybar, Ünvan Tayfuroğlu, Suat Hayri Ürgüplü, Cezmi Şahingiray, Said Odyak, Mazhar Lesmor, Daniş Karabelen ve Cemal Tural gibi sporcular atletizmde başarı sağladılar.

Bu başarılar, pistlere yeni isimler, şampiyonlar kazandırdı.

1940’lara kadar uzanan bu dönemde, Raif Emengen, Sedat Şora, Ziya Atlet, Füruzan Tekil, Yani Karakoş, Melih Kotanca, Muzaffer Baloğlu, Rıza Maksut işman, Arat Ararat, Faik Ömer ve Şevki Koru gibi atletler de yetişti.

Türk milli takımı 1940 Balkan şampiyonasında birincilik kazandı.

İkinci Dünya savaşı sonraları, atletizmde yeni rekortmenlerin arasında Cezmi Or, Muzaffer Selvi, Kemal Aksur, Doğan Acar-bay, Cahit Ûnel, Ekrem Koçak, Eşref Aydın, Mahir Aras, Kemal Koksal, Nuri Tu-ran’ın adları sayılabilir.

1948 Londra Olimpiyat oyunları’nda ve 1951 Avrupa Atletizm şampiyonasında üç adım atlama dalında Ruhi Sarıalp”in iki kez bronz madalya alması bu konuda günümüze kadar alınan en büyük başarı oldu.

Muharrem Dalkılıç, Gül Çıray, Abdullah Kökpınar ve Aşkın Tuna’nın bireysel başarılarına rağmen 1950’lerden sonra atletizmde bir düşüş dönemi başladı.

1960’lardan sonray-sa İsmail Akçay, Mehmet Tümkan, Hüseyin Aktaş ve Ekrem Özdamar gibi şampiyonlar yetişti.

Günümüze kadar bu adları Veli Ballı, Mehmet Yurdadön, Sermet Ti-murlenk, Mehmet Terzi, Ahmet Altun ve Semra Aksu izlediler.

Bir yanıt yazın