Benderli Ali Paşa Kimdir | Biyografi,Tarih |
Benderli Ali Paşa Biyografi,Benderli ali pasha,Benderli Ali Paşa Kimdir,(1770-1821) 172.Sadrazam, Silâhdar.
Benderli Ali Paşa Hayatı
Benderli Ağa Baba adlı birinin oğludur.
Gençlik zamanında Bender’de işlediği bazı suçlardan dolayı şehirden çıkarıldı.
Hotin’e geldi ve bu şehrin ileri gelenlerinden Ali Ağa’nın yanına girdi.
İbrail’e giderek bu şehrin muhâfızı olan Laz Ahmed Paşa’nın yanında çalıştı. Burada Laz Ahmed Paşa’nın silahdarlığına yükseldi.
Onun Sadâret’ten azledilerek Erzurum’a gönderilmesi üzerine, O da peşinden Erzurum’a gitti (1811) ve orada, efendisinin kapıcıbaşısı oldu.
Laz Ahmed Paşa’nın ölümünden sonra İstanbul’a geldi.
İstanbul’da Rikâb-ı Hümâyûn ’a dâhil oldu.
Gümülcine kazası mübâyaacılığına gönderildi.
Buradaki memuriyeti sona erince de mirîmirânlığa yükseldi.
1812 yılında Edirne mutasarrıfı, daha sonra Ordu-yı Hümâyûn çarhacısı oldu.
Bir süre sonra vezâretle Ahıska muhâfızlığına gönderilmek üzere İstanbul’a davet olundu.
28 Mart 1821 tarihinde sadrazamlık makamına getirildi.
Nisan başında İstanbul’a ulaştı.
Mühr-i Hümâyûn ‘u alarak vazifesine başladı.
Ancak kendi başına hareket etmekle, ricâlin hafife alınması yanında Halet Efendi’nin idâmını istemesi de, azlini icâb ettirmiştir.
Bu yüzden devlet ricâlinin pâdişâha kendisini kötülemeleri de önemli rol oynamıştır.
Bir ay üç gün kadar sadârette kaldı.
30 Nisan 1821 tarihinde sadâretten azl ile Kıbrıs adasına sürgün edildi.
Ancak hemen arkasından da idâmı için adam ve Hatt-ı Hümâyûn gönderildi.
51 yaşında idam edilerek kesik başı İstanbul’a getirildi ve Saray’ın önünde teşhir olundu.
Üzerindeki yaftasına da: “Rum milletinin ve şâir bazı garaz sâhiplerinin tahrîk ve iğvâsıyla maazallah Devlet-i âliyeyi ifsâd ve ihtilâle sa’y eden Benderli Ali Paşa’nın ser-i maktuudur” ibâresi yazılmıştır.
Mezarı Karacaahmed mezarlığındadır.
Benderli Ali Paşa’nın yaftasına bu yazıyı aslında Halet Efendi yazdırmıştır.
İyi niyeti ile hareket eden Benderli Ali Paşa, hakimâne davranamadığı için, düzelme yoluna girmiş olan işinin sonunu getirememiştir.
Ancak İstanbul’un töresini bilmediği için pek levendâne hareket etmiştir.
Gönlü saf ve doğru sözlü bir kişi idi.
Kaynak
Ahmed Cevdet Paşa, Cevdet Tarihi, C. XI, (İstanbul 1309); İsmail Hâmi Danişmend, İzahlı Osmanlı .Tarihi Kronolojisi, C. IV, (İstanbul 1971); Ahmed Rif’at,Verdü İ-Hadâik, (İstanbul, tarihsiz); Mehmed Süreyva, Sicill-i Osmanî C. III. (İstanbul 1311).