Burdur,Tarihi,Eserleri,Coğrafi Özellikleri | Coğrafya Bilgileri |
Burdur Türkiye’nin güneybatısındaki Burdur Gölü kıyısında Şehir il merkezi.2010 nüfusu 78.389.
Burdur Coğrafi Özellikleri
Burdur’u Baladız’da Eğridir-Afyon demiryoluna bağlayan hattın istasyonu şehrin biraz aşağısındadır.
Burdur, düzgün karayollarıyla Antalya’ya (122 km), İsparta’ya (53 km), Afyon’a (170 km), Denizli’ye (170 km) ve güneybatıya yönelen ikinci derecede bir yol ile kendi ilçe merkezlerine (Tefenni, Yeşilova, Gölhisar) bağlanır.
Burdur ili. İl toprakları, bütünüyle Akdeniz bölgesinin Göller yöresinde yer alır ve Denizli, Afyon, İsparta, Antalya ve Muğla illeriyle sınırlanır; 6 887 km2; 254 899 nüf. (km2’ye 28 kişi).
İl toprakları Batı Toroslar’ın oldukça engebeli bir kesiminde yer alır ve başlıca dağ kütleleri kuzeybatı-güneybatı doğrultusunda uzanır.
Bunların arasında en çukur yerini Burdur gölünün kapladığı bir alçak alan girer.
Kuzeybatıda Söğüt dağları (1 919 m) Burdur gölü çukurunu Acıgöl’ünkinden ayırır ve batıya doğru dağınık halde Honaz dağına kadar uzanır.
Güneydoğuda Akdağ’dan (2 276 m) Çeltikçibeli (1 225 m) ile ayrılan Katrancık dağı (2 334 m) ilin güneydoğu kesimindeki Kestel ovası çukurunu Burdur çukur alanından ayırır.
Güneybatıda Eşler dağı (2 254 m) Burdur çukurunun uzantısını Acıpayam ovasından ayırır.
Dağların arasında daha birtakım çukur alanlar vardır, bunları kısmen göller ve bataklıklar kaplar.
Tefenni ovası (1 100 m), Yeşilova (Satırlar), güneyde Gölhisar ovası gibi.
Burdur İklimi
Burdur ilinde, en soğuk ve en sıcak ayların ortalama sıcaklık derecesi 2° 5 C ve 24° 3 C’dir.
Kışlar (İç Anadolu’dan ılık), şimdiye kadar kaydedilen en düşük ve en yüksek sıcaklık dereceleri 16°7 C ve 39°6 C’dir. Yıllık ortalama yağışı 440 mm’dir. (Yağışlı günler sayısı 86.) Ortalama olarak yılda 5 gün kar yağar ve kar 9,5 gün yerde kalır.
Yaz mevsimine düşen yağış payı azdır.
Burdur ilinde önemli bir akarsu ağı yoktur.
Yalnız ilin güney ucunda Gölhisar kesiminde sular Dalaman çayı aracılığıyla Akdeniz’e dökülür.
İlin en büyük akarsuyu olan Bozçay, Tefenni ovasının güneyinden çıkarak Burdur gölüne dökülür.
Burdur gölünden başka, il topraklarında irili ufaklı göllere rastlanır; başlıcaları Salda, Yarışlı, Çorak, Pınarbaşı, Gölhisar, Söğüt, Kestel gölleridir; bu sonuncusu fazla suyunu yeraltı çığırlarıyla Antalya ovasına göndermektedir.
Burdur Tarihi
Burdur adının eski çağlarda bu bölgeye verilen Polydorion adından geldiği sanılmaktadır.
Halkın Buldur dediği de görülmektedir.
Eskiçağda Askania gölü kıyısında Pisidia kalesi üzerinde kurulmuş bir ilçe idi.
Anadolu’ya Selçukluların yerleştikleri sıralardaki adı Bzostas idi.
Bu sözcük yunancada «burada dur» anlamına gelmektedir.
Osmanlıların bu ili ele geçirdiklerinde adı Burdur’du.
İbni Battuta Burdur’a geldiğinde (1329) il günümüzdeki adını taşımaktaydı.
Selçuklu devletinin çökmesinden, sonra Burdur ve dolayları Hamitoğullarının yönetimine girdi.
Günümüzde de burada Hamitoğullarından kalmış olan eserler vardır.
Burdur’u Yalvaç, ısparta, Eğridir, Akşehir ile beraber Murad I, 85 bin altına Hamitoğlu Hüseyin Beyden satın aldı.
Karamanoğulları ile Hamitoğulları, Yıldırım’ın Timur’a yenilmesini fırsat bilerek Burdur ve yöresini kısa bir süre ellerine geçirdiler.
XIV. yy.ın son yıllarına doğru kesin olarak Osmanlı devletine katıldı ve Karaman (Konya) eyaleti içinde yer alan Hamiteli (İsparta) sancağına bir kaza merkezi olarak bağlandı.
Daha sonraki yüzyıllarda Burdur’un İdari durumu birtakım değişikliklere uğradı, Cumhuriyet devrinde il merkezi oldu.
XIX. yy. sonundaki kaynaklar Burdur’u oldukça önemli bir tarım ürünleri ticaret merkezi sayarlar ve nüfusunu 20-25 bin olarak gösterirler.
Cumhuriyet devri başında nüfus 10 000’e kadar düştü (1927’de 12 848).
Şehrin gelişmesinde yeni kara yollarının ve 1936’da buraya ulaşan demiryolunun da etkisi oldu.
1955’te büyük bir şeker fabrikası kuruldu.
Burdur’da bundan başka 1966’da kurulmuş bir gül yağı fabrikası, ayrıca un fabrikaları yapılmıştı.
Pamuklu dokuma ve halı tezgâhları, bakırcılık ve tahta işleri de yapılıyordu.
Burdur Tarihi Eserler
Burdur ve yakınlarında Cilalıtaş devrinden beri insanların oturduğu anlaşılmıştır.
Burdur gölünün güneybatı köşesindeki Hacılar höyüğünde J. Mellaart tarafından yapılan arkeolojik kazılarda zengin bir Cilalıtaş devri yerleşmesiyle karşılaşılmıştır.
Bu kazılardan anlaşıldığına göre Burdur ve yakınları M.ö. 5000 yılından beri iskan edilmiştir.
Antik Sagalassos şehri kalıntılarından büyük bir stadion ile amfiteatr bugüne kadar gelmiştir.
Gene içinde binlerce insanı barındıran bir stadionun kalıntılarını Horzum harabelerinde görüyoruz.
Bunlardan başka ilin içinde Eski Yunan, Roma ve Bizans devrinden kalma yirmi kadar eserin kalıntısı bulunmaktadır.
Ayrıca Lengüme köyü ile ilin 10 km doğusunda Kadayıfçı deresinin her iki yanında kayalar içine oyulmus 40-50 kadar ev bulunmaktadır.
İki veya üç katlı olan bu evlerin her katında 4 veya 5 oda vardır; bu evlerden birine Teke sarayı denilmektedir.
Burdur dolaylarında çok sayıda eski devirlerden kalma harabelere rastlanan yerler arasında Kırgavaz yaylasındaki Bereket köyü, bu yaylanın güney batısındaki Gölde köyü, Bereket’in
5 km güneyindeki Aziziye, Gölde köyünün 6 km güneyinde Tamsamaz köylerinin adı sayılabilir.
Bunlardan başka Hamitoğullarından Dündar Beyin 1299’da yaptırdığı Ulu caminin dışında, ilde ondan fazla cami, beş hamam ve iki sebil vardır.
Hamitoğulları devrinde yapılmış olan Muzafferiye medresesi tamamen yıkılmıştır.
Burdur’un tarihi eserleri arasında eski türk menzil konaklarının eşsiz bir örneği olan Taş odanın sözü edilmeye değer.
Yapının pencereleri nebati boyalarla renklendirilmiş, tavan göbekleriyle bazı yerleri yaldızla süslenmiştir .
Taş odada görülen yapı özellikleri ve süslemelerin bir benzeri Bakibeyler konağının kabul salonunda görülür.
Selçuklular devrinden kalmış Sultan II Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yapılmış olan İncir köyü yakınındaki İncir hanı, Ağlasun köyündeki avlusuz bir han olan Ağlasun hanı ile Bağdatlı Sadık Ağa’nın yaptırdığı (1244-1246) Susuz han Selçuklu mimarisinin ünlü örneklerindendir.
Çine ovasından gelen güneydeki suyun üzerinde Osmanlılar devrinde yapılmış Gümüşlü, Yenice mahalle, Manastır, Paşa köprüsü, Çınaraltı köprüleri ilgi çekici yapılardır.
Ayrıca horasan ile yapılmış su mahzenleri de sözü edilmeye değer eserlerdir.