Büyük Taarruz,Nedenleri ve Sonuçları | Kurtuluş Savaşı |
Büyük Taarruz Türk İstiklâl savaşında türk kuvvetlerinin yunan kuvvetlerine karşı 26-30 ağustos 1922’de yaptıkları taarruz.
Yunanlılar Batı Anadoluyu istilâ amacıyla 15 mayıs 1919’da İzmir’e asker çıkarmışlardı.
Büyük Taarruz Nedenleri ve Sonuçları
Türk ordusunun kazandığı Sakarya zaferinden sonra yunan ordusu Gemlik-Bilecik-Eskişehir-Afyon doğusundaki hatta çekilmek zorunda kaldı.
Türk kuvvetlerinin büyük bir kısmı da Afyon bölgesindeki düşman kuvvetler karşısında toplandı.
Garp cephesinde İsmet Paşa kumandasındaki türk kuvvetleri Akarçay ara hattıyla kuzeyde İkinci ordu, güneyde Birinci ordu olmak üzere ikiye ayrıldı.
İkinci ordunun kuzey kanadını, İzmit-Geyve bölgesindeki 18. piyade tümeniyle millî müfrezelerden kurulu Kocaeli grubu, Birinci ordunun güney kanadını da Dinar-Sarıköy hattında 3. süvari tümeniyle bir alay kuvvetinde bir müfreze tutuyordu.
6 Ağustos 1922’de Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa ve Genelkurmay başkanı Fevzi Paşa (Çakmak), Batı cephesi karargâhının bulunduğu Akşehir’de büyük taarruz plan ve hazırlıklarını gözden geçirdiler.
Harekât planının esasları; üstün kuvvetlerle düşmanın hassas bölgelerine saldırmak, taarruzu bütün cephelerde başlatarak düşmanı yanıltmak, kısaca, ani bir baskınla düşmanı çevirip yok etmekti.
Başkumandan Mustafa Kemal’in emriyle 1., 2., ve 4. türk piyade kolorduları ile 5. süvari kolordusu 21-24 ağustosta gece yürüyüşleriyle Akarçay ile Toklusivrisi arasındaki düşman cephesine saldırıya geçmek üzere yaklaştılar.
24 Ağustos 1922 sabahı Akarçay ile Toklusivrisi arasında iki düşman tümeninin tuttuğu cepheye karşı (3 tümenli 2. kolordu ihtiyatta olmak üzere) 12 piyade tümeniyle 3 süvari tümeni toplanmış bulunuyordu.
26 ağustos sabahı bütün türk kuvvetleri çok şiddetli ve etkili topçu ateşi yardımıyla taarruza geçti.
Mustafa Kemal, İsmet ve Fevzi Paşalar büyük taarruzu sevk, idare ve takip için aynı sabah Kocatepe’deydiler.
Başkumandanın bulunduğu birinci ordu bölgesinde 26 ağustos 1922 günü Yunanlıların Afyon batısındaki asıl direnme hattı olan Çiğiltepe ve Erkmentepe dışında Kalecik-sivrisi, Belentepe, Tınaztepe, Kılıçaslan gediği şiddetli ve kanlı çarpışmalar sonunda ele geçirildi.
Süvari kolordusu da Ahır dağından aşarak Küçükköy (Yıldırım kemal) yakınlarında İzmir demiryolunu kesti. 27 ağustos 1922 günü türk ordusunun taarruzları devam etti.
Çiğiltepe ile Erkmentepe alındı, Akarçay ile Ahır dağı arasındaki düşman mevzii ele geçirildi. Afyonkarahisar kurtarıldı.
Afyon yakınlarındaki yunan savunma hattının en önemli kısmı olan güney kanadının çökertilmesi sonucu yunan ordusunun İzmir ile olan bağlantıları kesildi.
Başkumandan Mustafa Kemal 28 ağustosta Genelkurmay başkanı Fevzi Paşa ve Garp cephesi kumandanı İsmet Paşa ile birlikte Afyon’a geldi.
Garp cephesinin 1., 2. Orduları ve süvari kolordusu Afyon’un kuzeybatısındaki yunan ordusunun büyük kısmını, kuzey, güney ve batıdan kuşatmak üzere harekete geçirildi.
27 Ağustos 1922 günü öğleye doğru 1. Ordu tarafından savunma hattının bozguna uğratılan 4. ve 1. yunan tümenleriyle, 1. tümeni takviyeye gelen yedinci yunan tümenine 1. yunan kolordu kumandanlığınca Afyon-İzmir demiryolu kuzeyinde Köprülü-Balmahmut-Ayvalı’dan batıya doğru uzanan hattı savunma görevi verildi.
Fakat bu yunan birlikleri, bağlı bulundukları kolorduya bilgi vermeden 27-28 gecesi ve 28 ağustos günü. dağınık bir halde süratle Dumlupınar’a doğru çekildiler. (General Franko grubu). Bundan dolayı 1. yunan kolordusu kumandanı general Trikupis, Dumlupınar’a çekilen tümenler ile bağlantı kuramadı.
12. tümen ve 4. tümenden kalan 500 kişilik grup ve 5., 9., 13. tümenleriyle Döger ve Altıntaş çevresinde Köprülü-Balmahmut’un kuzeyine çekilen ihtiyattaki 2. yunan kolordusuna katılarak bu grubun emir ve kumandasını eline aldı.
Böylelikle 28 ağustos 1922 sabahından itibaren Afyon’un kuzeybatısındaki yunan kuvvetleri ikiye bölünmüş bulunuyordu: doğuda Resulbaba tepeleri ilkbudak dağı bölgesinde 1. kolordudan kalan birlikler ve 2. kolordu birlikleriyle general Trikupis grubu.
Batıda Dumlupınar çevresinde general Franko grubu. 28 Ağustos 1922’de 2. türk ordusu Afyon kuzeyindeki yunan birliklerini geri çekilmek zorunda bıraktı.
28 ve 29 ağustos 1922 günleri 4. kolorduysuyla birlikte 1. Ordu kuzeybatıdan, 2. Ordu da batı yönünden yunan kuvvetlerini kuşatacak şekilde taarruz ettiler.
Amaç, general Trikupis grubunun İzmir’e veya Bursa’ya giden çekilme yollarını kesmekti.
27 Ağustosta Büyük Sincanlı ovasına giren 1. Türk ordusuna bağlı 1. kolordu 28 ağustos sabahı aldığı emirle Dumlupınar sırtlarına yönelmişti.
Taarruzun başından beri yedekte bulundurulan üç tümenli 2.türk kolordusu 28 ağustos 1922 de yine ihtiyatta olarak 1. kolorduyu takip ediyordu.
29 Ağustosta en sol kanattaki 6. türk piyade tümeni, Toklusivrisi’ni ele geçirdi ve aynı gün akşama doğru 1. kolordu da Dumlupınar sırtlarını (23. tümeniyle Aslıhanlıları) tutarak doğudaki Trikupis grubunun Franko kuvvetleriyle birleşmesi ve İzmir yönünde geri çekilmesini önledi.
Büyük taarruzun beşinci günü, 30 ağustosta Dumlupınar’ın kuzey ve kuzeydoğusunda Çal köyü ve Adatepeler bölgesinde beş tümenlik Trikupis grubu da ağır bir yenilgiye uğratıldı.
30 Ağustos 1922 savaşında Türk ordularını başkumandan Mustafa Kemal idare ettiği için bu savaşa Başkumandanlık Meydan muharebesi adı verildi.