Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Tarih

Cebeci Ocağı | Ansiklopedik Bilgi |

Cebeci ocağı ne ise yarar,Cebeci ocağını kim kurdu,Cebeci ocağının özellikleri,Cebeci Ocağı Cebeci başı, Cebeci ocağının en büyük zabiti. (Devlet protokolündaki yeri kapıcılar kethüdasından sonra ve topçubaşından önce gelirdi. Yetmiş akçe gündeligi vardı.)

Cebeci çavuşu

tören günlerinde ve divan toplantılarında Divanı Hümayun’a gelen devlet erkanını tören ve protokol gereğince karşılamakla görevli memur (Divanı Hümayun toplantılarında divan erkânı kubbe altında toplanınca, ata binerek paşa kapısına gider ve kendisini beklediklerini sadrazama bildirirdi.

Sadrazamın gelişini, «Hazır olun» diye bağırarak divan heyetine haber verirdi.)

Cebeci katibi

Cebeci ocağının kalem işlerini yürüten memur.

Cebeci Ocağı Görevi Nedir

Cebeci’ler osmanlı ordusunda Kapıkulu ocaklarının piyade kısmındandılar.

Görevleri, ordunun savaş araç ve gereçlerini sağlamak, bunları savaş alanına götürmek, savaş sonunda da toplayıp İstanbul’a getirmekti.

Cebeci ocağının kuruluş tarihi kesin olarak belli değildir.

Osmanlı Devleti Ordusu Cebeci Ocağı

Fakat Fatih kanunnamesinde cebeci başının diğer ağalar arasında sayıldığı gözönüne alınırsa, ocağın Fatih devrinden önce Yeniçeri ocağı ile birlikte veya az sonra kurulduğu anlaşılır.

Cebeciler savaş dışındaki zamanlarını savaş araçlarının tamiri, korunması, yenilerinin sağlanması ile geçirirlerdi.

Bu arada savaş sonrası toplanan silah ve diğer malzemeler kontrol edilir, tamiri mümkün olanlar onarılır, kullanılmayacak durumda olanların da kayıtları defterlerden düşülürdü.

Ocağın, savaş araçlarının saklanması için İstanbul’daki büyük cephaneliklerinden başka Önemli eyaletlerde ve sınır boylarında da cephanelikleri vardı.

Cebeciler devşirme sisteminin uygulandığı devirlerde Acemi oğlanları arasından seçilerek alınırlardı.

Sonraları Yeniçerilere olduğu gibi bunlara da evlenme izni çıktığında cebecilerin çocukları da cebeci olmaya başladı.

Cebeci ocağına alınacaklar önce öğrenci (şakird) olarak kaydedilir, bir süre sonra da cebeci olurlardı.

Son devirlerde Yeniçeri ocağı gibi Cebeci ocağı da bozulmaya başladı.

Bu devirde ocağa dışarıdan aday olarak asker alınmaya başlandı. Savaş sırasında cebeci serdengeçtisi olarak kaydedilen adaylar Cebeci ocağına alınırlardı.

Cebeciler belli bir yastan sonra veya hastalık, malûllük sebebiyle ocağın kanunlarına göre emekli olurlardı, Emekli olanlara aylık bağlanırdı.

Cebeciler kapıkulu ocaklarında olduğu gibi orta denilen otuz sekiz bölüğe ayrılmıştı.

Bu ortalardan Birinci cebeci ortası da elli dokuz bölüğe ayrılmıştı.

Her orta ayrı bir savaş aracı yapma ve sağlama konusunda uzman idi.

Cebecilerin en yüksek rütbeli subayı cebeci başı idi. Cebeci başından başka biri baş kethüda olan dört tane de kethüdası vardı.

Cebehane baş çavuşu da ocağın ileri gelen zabitlerinden sayılırdı.

Cebeci başılık makamı boşaldığında önceleri, yapılan tayinlerde bir sıra gözetilirdi. Buna göre çoğu zaman baş kethüda, bazen de cebehane baş çavuşu cebeci başı olurdu.

Sonraları dışarıdan da cebeci başı tayin edilmeye başlandı.

Cebeci ortalarının bunlardan başka orta kumandanı, bolükbaşı odabaşı ve usta denilen subayları vardı.

Ocağın hesap işleriyle de cebeci kâtibi uğraşırdı.

Cebecilerin kışlaları Ayasofya’nın karşısında idi.

Hocapaşa, Ahırkapı ve Ayasofya semtlerinin güvenliğinin korunmasından da cebeci başı sorumlu idi.

Kışlaların yanında savaş araçlarının yapıldığı ve onarıldığı atelyeler vardı.

Cebeci ustaları yapabildikleri araçları yaparlar, yapamadıkları da dışarıdan temin edilerek depo edilirdi.

Cebeci başı savaş araçlarının, sınır boylarındaki kalelere, ordugahlara gönderilmesinden sorumlu idi.

Nerede yeniçeri varsa mutlaka orada cebeci de bulunurdu.

Sınır boylarındaki cebeciler üç yıl görev yaptıktan sonra iç bölgelere alınırdı.

Cebeci ocağına bağlı cebecilerin sayısı yeniçeri sayısına göre azalıp çoğalırdı.

XVI. Yüzyılda 500 kadar olan cebeci sayısı XVIII. yüzyılda dört, bes bini bulmuştur.

Yeniçeri ocağı ile birlikte kaldırılan Cebeci ocağı, kısa bir zaman sonra «Asakir-i Mansure» teşkilatının yanında tekrar kurulmuştur.

Bir yanıt yazın