Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Tarih

Ciğerdelen Kalesi | Ansiklopedik Bilgi |

Ciğerdelen Kalesi,Etrafı çitpalanga ile çevrilidir, Tuna nehrine bakan tarafında rıhtımı vardır.

Duvarları dolma olarak yapılan palanganın kara tarafı hendekle çevrilidir.

Bu hendeğin derinliği ve genişliği, içinden Ciğerdelen KalesiTuna gemilerinin geçebileceği kadardı.

Dört köşesinde balyemez toplarıyla tahkim edilmiş birer tane burç vardı.

Batı yönünde ahşap bir kapısı ve bunun üzerinde de şahî darbezen toplarıyla tahkim edilen mehterhane kulesi bulunmaktaydı.

Ciğerdelen, kale dizdarı rütbesinde bir kumandan ve ayrıca 250 mürettepli muhafazacı askerler tarafından korunmaktaydı.

Duvarlar içinde 80 ev, 10 dükkân, tahta minareli bir cami, cephane ve levazım anbarları vardı.

Fakat diğer Türk şehirlerinde bulunan tekke, han, hamam gibi kamu tesisleri yoktu.

Mevki bakımından Uyvar (üjvar) topraklarında bir köprü başı ve Estergon’un batı yönünü kapatmaktadır.

Stratejik önemi büyük olan Ciğerdelen Macaristan’daki Türk hakimiyeti devrinde birçok askeri harekete sahne oldu.

Ayrıca Ciğerdelen, Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan bir müstahkem mevki (tabur) ile de tanınmaktadır.

Bu mevki, bir top menzili kadar ileride, bağlar arasındadır.

Alanı 20 bin adımlık yer kaplamakta ve bir tarafı Tuna nehrine dayanmaktaydı.

Burada 70-80 bin kişi rahatça barınabilirdi.

Osmaniı devleti, Uyvar, Komaron, Papa, Yanık, Vaşvar, Nitre kalelerini alarak sınırlarını batıya doğru genişlettiyse de Ciğerdelen, daima sınır palangası önemini muhafaza etti.

Ciğerden, ilk defa Macar hakimiyeti zamanında yapıldı. Fakat asıl palanganın onarımı Osmanlılar zamanında oldu ve ismini Kanuni Sultan Süleyman verdi.

Mohaç savaşından sonra (29 ağustos 1526) Macaristan Osmaniı imparatorluğu sınırları içine dahil olduktan sonra Sultan Süleyman 1543’te yaptığı bir seferle Estergon kalesi ve diğer mevkileri de aldı.

Bu kalelerin Tahkimi sırasında Tepedelen (St. Thomas) ile Ciğerdelen de imparatorluğa katıldı.

Bu sebeple Ciğerdelen Avusturya-Osmanlı savaşlarına sahne oldu ve Avusturyalılar Estergon’u kuşatarak Ciğerdelen’i ellerine geçirdiler (1594).

Daha sonra sadrazam İbrahim Paşa Uyvar üzerine gittiği zaman (1599) Ciğerdelen’e geldi.

Burada Avusturyalılarla savaştıysa da bir sonuç elde edemedi.

Bunun üzerine Türkler ordularıyla beraber çekilmek zorunda kaldılar.

Eylül 1605’te Lala Mehmed Paşa Estergon kalesini.

Sinan Paşa da Ciğerdelen’i alarak yeniden Osmanlı hakimiyetine kattılar.

1663’te Fazıl Ahmed Paşanın Uyvar seferinde bir kere daha AvusturyalIlarla Türkler bu palanganın önünde karşılaştılar.

Osmanlı kuvvetleri Estergon’u aldı ve Fazıl Ahmed Paşa.

Tuna üzerine yapılan köprüyü korumak için Kadızade İbrahim Paşa idaresindeki öncü kuvvetlerini Ciğerdelen tarafına geçirdi.

Fakat buna mani olmak için Avusturya kuvvetleri Türklere saldırdı.

Türk öncüleri Ciğerdelen’deki tabura sığınarak Fazıl Ahmed Paşadan gelen yardımcı kuvvetleri beklediler.

Yapılan savaşta Avusturyalılar yenildi ve Uyvar yolu Türklere açıldı.

Viyana kuşatmasının kaldırılmasından sonra osmaniı ordusu Budin’e doğru çekildi.

Avusturyalılar ve müttefikleri Karl von Lothringen ve Jan Sobieski kumandasındaki ordu Estergon’u kuşatmak üzere

Türk ordularını takip etti, önce Komaron’a, sonra da Tuna’yı geçerek Ciğerdelen’e geldiler.

Sadrazam Kara Mustafa Paşa, Budin valisi Kara Mehmed Paşa ile 30 bin kişilik kuvveti Estergon’a gönderdi.

Bu kuvvetler 15 ekim 1683’te Ciğerdelen önüne geldi, önce yapılan savaşta Türk kuvvetleri galip geldi.

Fakat ertesi gün yapılan asıl savaşta Mehmed Paşa kuvvetleri yenilerek dağıldı.

Bir kısmı Tuna’yı geçip Estergon kalesine sığındı, geri kalanı da Budin’de bulunan asıl orduya katıldılar.

Bu Türklerin Ciğerdelen’deki son savaşları oldu.

Bu yenilgi daha sonra yapılan kuşatmada Estergon kalesinin düşmesine sebep oldu.

Bir yanıt yazın