Cinci Hoca Akçesi | Ansiklopedik Bilgi |
Cinci Hoca Akçesi (veya parası) olayı, Cinci Hoca’nın müsadere edilerek, askere dağıtılan, tam ayar, yeni parası. Mehmed IV’ün cülûsu sırasında, askere verilecek bahşiş parası bulunamadığı için.
Cinci Hoca’dan 200 kese akçe istemeye karar verilmişti.
Cinci Hoca servetinden hiç bir şey vermek istemedi.
Fakat, kayınpederi Mahmud Efendi ve kethüdası Nurullah Efendinin ısrarlarıyla birkaç kese ödemeye razı oldu, mevcut parasının içinden, ayarı bozuk ve kenarı kırık olanları seçmeye başladı.
Bu sırada, parayı almaya gelen çavuşbaşı Abdülfettah Ağanın içeriye girdiğini” görünce, korkusundan paraları bırakarak, sarayının selâmlık kısmından, harem dairesi tarafına kaçtı; oradan da, komşunun evine geçmek isterken yakalandı, istenilen paraları zamanında ödemediği için hapsedildi ve paralarına el kondu.
Konağının sadece merdiven altından, baş bakı kulu, on iki güğüm çil akçe ve tam ayar, yeni basılmış yetmiş bin kuruş çıkardı.
Süleymaniye vakfından aldığı 15 000 kuruş, vakfa geri verildi.
Mahmud Efendinin kızı, yani Hoca’nın karısı için, bin altın nikâh bedeli ödendi.
Konakta bulunan, üç bin kese tutarında altın ve gümüş ile samur kürklere de el konuldu.
Bütün bu paraların, askere bahşiş vermek suretiyle, İstanbul piyasasına çıkması üzerine, bir süre için, piyasada kullanılan paraya, cinci parası veya akçesi adı verildi.