Deli Fuad Paşa Kimdir,Hayatı | Biyografi,Osmanlı Tarihi |
Deli Fuad Paşa Kimdir,Osmanlı müşiri (Mısır 1835-istanbul 1931). încirköylü Müşir Hasan Paşanın oğlu.
İlk öğrenimini Mısır’da, orta öğrenimini İstanbul’da yaptı.
Babasının Mısır’a gönderilmesi üzerine Mısır’daki Abbasiye mektebine girdi, mektebi süvari subayı rütbesiyle bitirdi, aynı mektepte bir süre hocalık yaptı; rütbesi albaylığa kadar yükseldi.
1869’da istanbula döndü, Dârı Şûrayı Askerî’de görevlendirildi.
1872’de liva (tuğgeneral) rütbesi ile Hemavend aşiretinin isyanını bastırmak üzere Kerkük’e gönderildi, iki yıl sanradu 1876’da İşkodra isyanını bastırmaya memur edildi.
Bu sırada Karadağ savaşlarındaki yararlılığından dolayı Tuna ordusuna naklonulanarak birçok muharebede Rusları bozguna uğrattı.
Sonra ordunun geri çekilişinde artçı olarak büyük yararlık gösterdi.
Mütarekede, İstanbul yakınlarında (Bakırköy civarı) bir hattı tutuyordu.
Bu çarpışmalardaki başarısından dolayı 1878’de Umum Kumandanlık vekâletine tayin edildi ve rütbesi müşir oldu.
Harpten sonra Rusların Rumeli’de boşaltacakları toprakları geri almakla görevlendirildi, bir süre sonra «yâver-ekrem» (padişah yaveri) oldu.
Daha sonrada elçi olarak Avusturya ve Rusya’ya gönderildi.
Fuad Paşanın, Abdülhamid II devri siyasetini ve ileri gelenlerini kötü yönleriyle açıkça tenkit etmekten çekinmemesi çevresinde hoşnutsuzluk yarattı, hattâ kendisine Deli lakabı takıldı.
Bu davranışıyle padişahın güvenini yitirdi; bir tarafa gönderilmesi için fırsat kollanmaya başlandı. Damat Mahmud
Celâleddin Paşanın Avrupa’ya kaçması vesilesiyle. tanınmış hafiye Fehim paşa, padişah aleyhinde Fuad Paşanın da içinde bulunduğu bir komployu haber verdi; paşanın konağı gözletirken patlak veren silâhlı çatışmada birkaç kişi öldü.
Devlet otoritesine karşı koyduğu bahanesiyle Divanı Harbe verilen Fuad Paşa idama mahkûm ettirildi, fakat Abdülhamid bir lütuf gibi, bu hükmü, onun rütbe ve nişanları geri alınmak suretiyle Şam’a sürdürülmesi şeklinde hafifletti.
Şam’da altı yıl sürgün yaşayan Fuad Paşa İkinci Meşrutiyet’te (1908) İstanbul’a döndü ve Ayan meclisine üye oldu.
Balkan harbindeki bozgun üzerine fevkalâde askerî mecliste, Çatalca’da düşmanı durduracağını söylemesi üzerine, ihtiyar yaşına rağmen Sazlıdere savunma hattını kurdu.
1915’te kurulan fevkalâde heyetin başkanı olarak Berlin ve Viyana’ya gönderildi.
Millî Mücadeleye de yararı dokundu: Sivas kongresi kararları gereğince ve kendisine yapılan telkin ve tavsiye üzerine saraya baskıda bulundu.
Damat Ferid Paşa hükümetinin düşmesinde etkili rol oynadı.
Oğullarından üçü Balkan ve Çanakkale savaşlarında şehit düştüler.