Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Biyografi

Francisco de Goya Kimdir,Hayatı | Ressam Biyografileri |

Francisco de Goya Kimdir,(30 Mart 1746 – 16 Nisan 1828) İspanyol ressam ve baskı yapımcısı.

Bir yaldızcı ustasının oğlu olan Francisco de Goya y Lucientes, on iki yaşına doğru, Zaragoza’da }ose Luzan y Martinez’in atölyesine girdi.

Francisco de Goya Hayatı

Altı yıl kaldığı bu atölyede, çalıştığı süre boyunca estamp kopya etti. On sekiz yaşında Madrid’de ressam Francisco Bayeu’nün yanında çalışmaya başladı, on yıl sonra da Bayeu’nün kız kardeşiyle evlendi.

1771’de İtalya’ya giderek Parma Akademisinin düzenlediği bir yarışmayı kazandı.

Zaragoza’ya dönüşünde Nuestra Senora del Pilar bazilikasının koro yerindeki tonozun üstüne duvar resimleri yaptı.

1776’dan 1791’e kadar, Santa Barbara krallık tezgâhları için tuval üstüne yapılmış kırk üç halı kartonu hazırladı.

Ressamın bu çalışmalarında renk tonlarını son derece özgürce kullandığı görülür: Kır sahneleri (Kahvaltı, Dört Mevsim], eğlence sahneleri (Şemsiye, Körebe Oyunu) ve çeşitli sokak sahneleri (Yaralı Duvarcı], Goya’nın süsleme amacıyla yapmış olduğu ve bir bütün oluşturan resimler (Salıncak ve Apartado de toros [Boğaların Seçilmesi]), sanatçının 1789 yılında mabeyin ressamlığına (pintor de camara) atanmasını sağladı.

Capodimonte şatosu için Carlos IV ün portresini tamamladıktan sonra da görevi iyice sağlamlaştı.

Bu tarihten sonra artık sipariş üstüne çalışmaya başlayan Goya, bir yandan Zaragoza’da Nuestra Senora del Pilar için, bir yandan da Valencia katedrali ve Valladolid’deki Santa Ana manastın (Aziz Yusuf’un Ölümü] için çalıştı.

1793 yılında ağır biçimde hastalanan sanatçı, felce uğrayan organlarını yavaş yavaş kullanmayı başararak bu bunalımı atlattı ama, tümüyle sağır oldu. İşte bu tarihten sonra da kendi kendisi için doğmuş gibiydi.

Sessizliğe boğulmuş olarak olağanüstü bir biçimde çalışıyordu. Akademi’ye bir dizi tablo sundu (halk eğlenceleri); bu yapıtlarında, “sipariş üstüne yapılan tablolarda görülmeyen gözleme yer vermeyi” başardığını söylüyordu.

Bazı tuvallerindeki cüretkârlığa (Deliler Evi, Engizisyon Mahkemesi, vb.) karşın, Akademi’ nin tepkisi olumsuz değildi.

Nitekim, 4 Ekim 1795’te Goya, Akademiye seçildi ve orada “resim yönetmeni” olarak görevlendirildi.

Rembrandt’ın hayranı olan Goya, XIX. yy’ın başlangıcında ilk gravürler dizisini yayımladı: Seksen tane olan Caprichos’u (ofort ve acqua tinta’yı bir arada kullanarak puant-seşle [kuru uç] rötuş yaptı) 1795-1798 yılları arasında gerçekleştirdi.

Gravürler 1799 yılında Madrid’de satışa çıkanldı, ama Goya din çevrelerindeki bazı tepkileri haber alarak, iki gün sonra yapıtlarını geri çekti.

1803’ te bakır üstüne resimlerini ve satılmamış provalarını Carlos IV e sundu.

Caprichos konusunda Fransız yazarı Baudelaire “Goya’nın en büyük yeteneği, korkunç gerçeğe benzerliği yaratmış olmasındadır” der.

Öbür büyük gravür çevrimlerinde (Savaş Felaketleri, Boğa Güreşi ve Atasözleri ya da Disparates) olduğu gibi Caprichos da romantik okul sanatçılarını büyüleyen yapıtlar olmuştur.

Goya mabeyin ressamı olduğu yıl (1789) Madrid’den pek uzak olmayan küçük San Antonio de la Florida kilisesinin kubbesindeki freskleri yapıyordu.

Daha sonra büyük portreler dizisini gerçekleştirmeye başladı: La Tirana Carlos IV ve Ailesi (1800);

Dona îsabel Cobos de Porcel (1806). Elli beş yaşında, en çok sevilen tablolarından biri olan Balkondaki Mayaları yaptı.

Gerçekten de, bu yapıt, yalnızca Çıplak Maya ve Giyinik Maya nın geride bırakabileceği nitelikte bir ürün sayılır.

Sanatçının Mayayı, büyük bir sevgiyle bağlandığı ve 1802 yılında esrarengiz bir biçimde ölen Alba düşesinden esinlenerek yaptığı sanılır.

Savaşın yarattığı kötülükler ve Ispanya’nın Napolyon orduları tarafından işgal edilmesi, Goya’nın, tablolarında, dönemindeki olaylara tanıklık etmesine yol açtı: İki Mayıs 1808; Üç Mayıs 1808 (Puerta del Sol katliamı). Üç Mayıs adlı yapıtı bir tarihsel olayın anlatımı değil ama ölümle burun buruna gelmenin olağanüstü bir biçimde yansıtılmasıdır. Goya’nın ustalığı ve anlatım gücü birbirine eşdeğerdir.

Fernando VII’nin hükümdarlığı ve ardından liberallerin cezalandırılmaları, Goya’nın artık saray ressamlığı görevinin sona ermesine yol açtı Bundan sonra sanatçı, çalışmalarım aynı hızla sürdürdü: Zeytinlikteki İsa; San jose de Calasanz’ın Son Kudas Töreni; vb.

1819’da Madrid dolaylarındaki bir kır evine yerleşen Goya, komşularının Sağırın Evi (quinta del Sordof olarak adlandırdıkları bu evi fantastik resimlerle süsledi: Saturnus’un Çocuklarını Yemesi; Büyücü Kadınların Cumartesi Toplantısı; vb.

Beş yıl sonra iyice hasta düşen ve rejim tarafından sürekli izlenmekten tedirgin olan Goya, Bordeaux’ya yerleşti ve ölünceye kadar orada resim yaptı.

Bir yanıt yazın