Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

BiyografiTarih

Gazi Osman Paşa Kimdir,Hayatı | Biyografi,Tarih |

Gazi Osman Paşa Biyografisi, Gazi Osman Paşa Hakkında Bilgi, Gazi Osman Paşa’nın Hayatı,Gazi Osman Paşa Kimdir,Mektebi Erkânı Harbiye’ye (Kurmay okulu) girdi.

Gazi Osman Paşa
Gazi Osman Paşa,Girit isyanlarının başlaması üzerine Girit’e tayin edildi (1866). Girit’teki çalışmalarıyla serdanekrem Ömer Paşanın takdirini kazandı, miralay oldu. Yemen’e gönderildi; paşalığa yükseldi.

Kurmaylık öğrenimini tamamlamadan, Kırım savaşının çıkması üzerine Tuna cephesine gönderildi.

Burada 4 yıl kaldı.

Mülâzımı evvelliğe yükseldi.

Savaşın sonunda kolağası oldu (1856) ve Kurmay okuluna devam ederek öğrenimini tamamladı.

Gazi Osman Paşa’nın Hayatı

Erkânı Harbiyei Umumiye reisliğinde çalıştı.

Anadolu’nun haritasını çıkarma göreviyle Bursa’ya tayin edildi.

Tesalya’da, Yenişehir’de ve Cebeli Lübnan’da görev aldı.

Girit isyanlarının başlaması üzerine Girit’e tayin edildi (1866).

Girit’teki çalışmalarıyla serdanekrem Ömer Paşanın takdirini kazandı, miralay oldu.

Yemen’e gönderildi; paşalığa yükseldi.

Rumeli’de bulunan V. Ordu Manastır fırka kumandanlığına tayin edildi (1875).

Buradaki çalışmaları takdir edildiğinden birinci ferik oldu.

Sırp isyanları başlayınca emrindeki birliklerle İzvor tepelerini ve Zayçar kasabasını işgal etti; sırp ordusunu yendi ve müşir oldu (1876).

1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı başladığı sırada Vidin ve Rahova bölgelerinin korunmasıyla görevliydi.

Tuna’yı geçerek savaşın düşman topraklarında yapılmasını teklif ettiyse de, buna izin verilmedi.

Rus kazaklarının Berkofça (bugün Berkovitse) dağlarını aşmaya başlamasından sonra Osman Paşaya hareket emri verildi.

Osman Paşa, kumandasındaki kuvvetlerle Plevne (bugün Pleven) önlerine geldi; şehri Ruslardan alarak savunma için gerekli tedbirleri aldı.

Plevne’ye karşı ilk rus saldırısı 19 temmuzda başladı.

Osman Paşa bir karşı saldırıyla Rusları Osma suyunun öte yakasına attı.

Plevne’ye yeni kuvvetler getirerek durumunu güçlendirmeye çalıştı.

Plevne’ye karşı ikinci rus saldırısı 30 temmuzda başladı; kanlı savaşlardan sonra Ruslar geri çekildi.

Bunun üzerine rus çarı rumen ordusundan yardım istedi.

Rus-rumen bileşik ordusunun 11 eylülde yaptığı iki saldırı püskürtüldü.

17 Eylülde yapılan saldırı da başarılı olmayınca Ruslar ve Rumenler ekim ayma kadar Plevne’ye saldırmadı. Osman Paşaya bu başarıları karşılığı gazi unvanı verildi.

Büyük dük Nikolay 12 kasımda Osman Paşaya teslim olmasını teklif etti.

Osman Paşa bu teklifi reddetti, fakat bütün askeri ve ağırlıklarıyla birlikte Sofya ve Vidin’e çekilmesine izin verilirse, Plevne’yi terk edeceğini bildirdi.

Osman Paşanın bu teklifi Ruslar tarafından kabul edilmedi.
Hiç bir yerden yardım alamayan Plevne’de yiyecek, yakacak ve ilâç sıkıntısı başlamıştı.
Bu durum karşısında Osman Paşa Plevne’den çıkmağya karar verdi.
10 Aralık günü kuvvetlerini ikiye böldü, yansını Plevne’de bıraktı; kalanın başına kendi geçerek kaleyi kuşatan rus mevzilerine karşı saldırıya geçti.
Osman Paşanın planma göre Plevne’de kalan birlikler Osman Paşanın başmında bulunduğu kuvvetleri, ateşiyle destekleyecek, sonra onlar da saldırıya geçerek Osman Paşanın kumandasındaki kuvvetlere katılacaklardı; ancak durumu anlayan Ruslar ve Rumenler bu planın uygulanmasına imkân vermediler; rumen birlikleri Plevne’de kalan birlikleri çevirdi ve bir kısmını esir etti.
Osman Paşanın kumanda ettiği birlikler Plevne’yi kuşatan rus birliklerinin birinci hattını yardı, fakat Plevne’deki birliklerden hiç bir yardım alınamadığından Osman Paşa geri çekilmeye karar verdi.
Bu sırada bir mermi parçası Osman Paşanın atını öldürdü, kendisi de yaralandı; yarası Vit suyu kenarında bir evde sarılırken, rus generali Ganetskiy içeri girerek onu esir aldı; az sonra, büyük dük Nikolay da geldi.
Osman Paşaya saygı gösterdi.
Kısa bir süre sonra da çar Aleksandr kendisini ziyaret etti.
Osman Paşaya üniformasını ve nişanlarını taşıyabileceğini söyledi .
Paşa, bundan sonra, savaşın bitimine kadar Rusya’da kaldı.
Bir savaş esirinden çok, bir misafir muamelesi gördü.
İstanbul’a döndükten sonra 7 yıl seraskerlik yaptı, daha sonra da Mabeyn müşiri oldu.
Mezarı Fatih camii avlusundadır.

Bir yanıt yazın