Genç Osman Kimdir,Hayatı | Osmanlı Tarihi |
Genç osman biyografisi, Genç osman dönemi, Genç Osman Hakkında Bilgi, Genç Osman Hayatı,Genç Osman Kimdir Osman II, Genç Osman, Türk padişahı (İstanbul 1603-1622).
Ahmed I’in Mahfiruz Sultandan doğan oğlu.
Genç Osman Hayatı’ın Hayatı
Mustafa I’in yerine padişah oldu (1618).
Tahta çıktığı zaman on beş yaşındaydı.
Zamanında Doğu’da İran, Batı’da da Avusturya ve Lehistan ile savaşlar devam etti.
Osmanlı ordusu Şah Abbas’a Seva sahrasında senildi.
Bu olay üzerine büyük bil orduyla hemen Erdebil üstüne hareket edildi; fakat, çarpışma olmadan anlaşmaya varıldı (26 eylül 1619).
İran her yıl 200 yük ipek ve 100 yük başka kıymetli eşya gönde recekti.
Bu, Nasuh Paşa antlaşmasına uygun bir antlaşmaydı.
Osman II, valid esultan, kızlarağası Mustafa Ağa ve hocası ömer Efendinin etkisi altındaydı.
Bununla birlikte yaşından umulmayan biı gayret gösterdi.
Amcası Mustafa I’in gereksiz yere tahta çıkarılmasını sağlayan, sadaret kaymakamı Sofî Mehmed Paşayı görevinden alarak yerine öküz Mehmed Paşayı tayin etti.
Şeyhülislâm Esad Efendinin elinden, fetva verme dışında bütün yetkilerini aldı.
Bir süre sonra Halil Paşa da görevinden alındı; öküz Mehmed Paşa sadrazam oldu.
10 Ay sonra da padişaha değerli hediyeler sunan Güzelce Ali Paşa sadrazamlığa getirildi (25 aralık 1619).
Bu sırada Polonya sınırında, Kazakların osmanlı topraklatma, Kırım hanlarının da Lehistan’a akınları yüzünden ülkede huzursuzluk vardı.
Boğdan voyvodalığını elde eden Gaspar Gratyani Osmanlılara karşı iki yüzlü bir siyaset güderek geçine mediği Erdel hâkimi Bethlen Gabot’un Babıâli’ye gönderdiği mektupları ele geçirdi ve Lehlilere bildirdi.
Bu olay üzerine Osman II, Gaspar’ı görevinden aldı; Gaspar isyan ederek Lehistan’a sığındı (ağustos 1620).
Osman II, özi beylerbeyi İskender Paşayı kırım kuvvetleriyle birlikte âsi Gaspar’ın üstüne gönderdi.
Gaspar ve ona yardım için gönderilen kuvvetler Yaş yakınında yenilgiye uğratıldı (20 eylül 1620): leh kumandanının barış isteğini Iskendeı Paşa olumlu karşıladı; fakat, kırım kuvvetleri içinde yer alan Ulu Nogay oymağı reisi Mirza Kantemir bu isteği redderek savaşa devam etti.
Kırımlıların saldırılarıyle zayıf düşen leh ordusu Turla ırmağını geçerken yenildi ve yok edildi.
Osman II bu zaferin sonucunu almak istedi; Lehistan’a savaş açıldı.
Osman II, sefere çıkmadan önce, kardeşlerinin en büyüğü olan şehzade Mehmed’i boğdurdu (12 ocak 1621); Pir Mehmed Paşayı İstanbul’un muhafazesiyla görevlendireıek sefere çıktı.
Osmanli ordusu Hotin’e geldi.
Dniester ırmağı kıyısındaki Polonya ordusunun başında Lehistan kançıları vardı.
Başka bir leh ordusu da Kamaniçe’de (Kamenets) veliahtın kumandası altındaydı.
Kral, saray erkânıyla birlikte, Krakow’daydı.
Hotin kalesine genel saldın 21 ağustosta yapıldı.
Savaş akşama kadar sürdü.
Lehlilerin iki tabyası alındı; fakat asker yağma için dağıldığından, kesin başarı sağlanamadı.
Bundan sonra girişilen hücumlar Lehlilerin şiddetli karşı koyması yüzünden başarılı olmadı; fakat Lehliler de, çok yıprandıkları için, banş konutunda Eflak voyvodasına başvurarak onun aracılığını sağlamak istediler.
Leh elçileri Osman II’ye gelerek barış isteğinde bulundular.
Savaşın başarısız geçmesi, kışın yaklaşmasıyla yiyecek sıkıntısının başlaması ve askerin hoşnut suzluğu, Osman II’yi istemediği bir barışa zorladı.
Yapıîan antlaşmaya göre Hotin kalesi Osmanlı devletine bırakılacak, Lehliler eskiden olduğu gibi kırım hanlarına yılda 40 000 altın flori vereceklerdi.
8 Kasım 1621’de osmanlı ordusu Hotin’den hareket ederek, İstanbul’a büyük bir alay ile girdi (30 aralık 1621). Osman II şehirde üç gün süreyle şenlik yapılması nı emretti.
Asker seferle ilgili olarak aldığı parayı az buluyordu. Osman II de başarı sizliğinin başlıca sebebini, ordunun bozulmasına bağlıyordu.
Dilâver Paşanın hocası Ömer Efendinin ve kızlar ağasının uyarılarını göz önünde tutarak orduda bazı değişiklikler yapmaya çalıştı.
Asker toplamak konusunda verilen gizli emirlerin uygulanmasına ve özellikle Suriye’de önemle bir kuvvet meydana getirilmesine başlandı Osman II hacca gitmek bahanesiyle Suriye’ye gidecek, burada bir süıe kaldıktan sonra güçlü bir ordunun başında geri dönecek ve Yeniçeri ocağını ortadan kaldıra çaktı.
Sipahileri savaş sırasında korkaklık göstermekle suçlayan padişah, bostancıbaşı Mehmed Ağa ile birlikte tebdil gezerek, meyhaneleri bastı ve yakaladığı yeniçerileri denize attırdı bütün bunlar orduda hoşnutsuzluk uyandırıyordu.
Üsküdar’a geçmek üzere yapılan hazırlıklar gerçekleşmişti; tam bu sırada şeyhülislâm Esad Efendi, «padişahlara hacdan ziyade, adi ile hükmetmek gerektir; kaldı ki, bir fitne zuhuru da büyük bir ihtimal dahilindedir» şeklinde tavsiyelerde bulundu.
Aziz Mahmud Hüdayî Efendi de padişaha bu konuda şeyhülislâmı destekleyen öğütler verdi.
Bunlara rağmen Osman II kararından dönmedi. Bunun üzerine yeniçeriler ve sipahiler ayaklandılar (18 mayıs 1622).
Sadrazam, isyan haberini alınca, çavuşbaşı Halıcızade’yi askeri yatıştırmakla görevlendirdi.
Halk ve ulemanın da katılmasıyla büyük bir kuvvet haline gelen isyancılar, öğütle durdurulamadı. Bir süre sonra donanma da ayaklanmaya katıldı.
Osman II âsilere hacdan vaz geçtiğini bildirdi; fakat âsilerin saraydan uzaklaştırılmasını istedikleri hocasıyla kızlarağasını sürgüne göndermedi.
Ertesi gün Atmeydanı’nda yeniden toplanan âsiler Ömer Efendinin idamını istediler; Osman II onların bu isteğini yerine getirmedi.
Asiler Ayasofya minaresinden sarayda gerekli savunma tedbirlerinin alınmadığını görünce sarayın kapısına saldırdılar.
Mustafa I in kapalı olduğu yeri öğrenerek onu dışarı çıkardılar.
Osman II durumun tehlikeli olduğunu anladı.
Dilâver Paşa ve Süleyman Ağayı âsilere teslim etti.
Ancak âsiler Mustafa I’in tekrar tahta çıkmasını kararlaştırdıkları için onu önce Eski saraya, sonra da Ortacami’ye getirdiler.
Şehirde ve her tarafta yeni cülus haberi yayıldı.
Bu arada Osman II Hüseyin Paşayı sadrazam, kapıcıbaşı Kara Ali’yi de Yeniçeri ocağına tayin ediyordu.
Âsiler buna karşı çıkarak kapıcıbaşı Kara Ali’nin evini yağmaladılar.
Osman II, âsilerin Mustafa I’i tahta çıkardıklarını duyunca sarayda bulunan vezirlerine izin verdi. Yanında Hüseyin Paşa ile bostancıbaşı Mehmed Ağa kaldı.
Genç Osman Ölümü
Aynı gece yatsı namazından sonra Ağa kapısına sığındı.
Bu arada Mustafa I, valide sultanın uyarmasıyla Davud Paşayı sadrazamlığa, Silâhtar Derviş Ağayı da yeniçeri ağalığına getirdi.
Asiler Osman II’yi bulunduğu yerden alarak Ortacami’ye getirdiler ve 14. Ortadan haseki Mihalıçlı Sarı Mehmed Ağanın muhafazasına bıraktılar.
Bu arada Hüseyin Paşa öldürülerek evi yağma edildi.
Davud Paşa, cebecibaşıyle birlikte, Osman II’yi öldürmeye geldi; fakat Mehmed Ağa ile yeniçeri kethüdası Ali Ağa ve başçavuş Ahmed Ağa yetişerek, buna engel oldular.
Validesultan ve sadrazam Davud Paşa, Osman II’nin öldürülmesini istedi.
Aynı gün ikindi namazından önce Mustafa I, iki cariyesiyle birlikte, saraya götürüldü; cülus merasimi yapıldı; hutbe Mustafa I adına okundu.
Osman II bu arada haseki Mehmed’in açtığı pencereden askere hitap etti.
Asiler kendisini artık halife olarak istemediklerini ve fakat öldürülmesine de razı olmayacaklarını bildirdiler.
Davud Paşa, yeniçeri ağası Derviş Ağa, sadrazam kethüdası Ömer Ağa, cebecibaşı ve subaşı kethüdası Kilindir Uğrusu büyük bir toplulukla Osman II’yi Ortacami’den alarak, bir pazar arabasıyle Yedikule’ye götürdüler.
Yatsı namazı zamanı, asker dağıldıktan sonra, Davud Paşa ve yanındakiler Osman II’nin öldürülmesine karar verdiler.
Cebecibaşı, Osman IInin karşı koymasına rağmen, Kilindir Uğrusu ile birlikte onu öldürdü, ölüsü Yeni saraya götürüldü ve ertesi gün babasının türbesine gömüldü.