Hacı Bektaş Veli Kimdir,Hayatı | Biyografi,Tarih |
Hacı Bektaş Veli Kimdir,Türk mutasavvıfı (1209/1210 ?-1270/1271).
Anadolu Selçuklularına karşı ayaklanarak 1240’ta idam edilen Baba İshak’ın halifelerinden.
Hacı Bektaş Veli Hayatı ve Eserleri
Hayatı hakkındaki bilgiler Eflâkî’nin Menakıbü’l Ârifin’ine (Ariflerin Menkıbeleri), Âşıkpaşazade Tarihi’ne ve Bektaşi Velâyetnâmesi’ne dayanır.
Bu bilgilere göre Bektaş Veli Horasan’dan Sivas’a geldi.
Amasya’ya giderek Baba İshak’a halife oldu.
Bir süre Kırşehir ve Kayseri’de kaldı. Bugün Hacıbektaş adını taşıyan Sulucakarahöyük’e yerleşti.
XIII. yy.da Anadolu’daki dini-askeri teşkilât içinde yer alan Bâcıyân-ı Rum topluluğundan Hatun Ana’yı evlât edindi.
Din ve mezhep bağlarından uzaklaşarak Baba İshak’a yeni bir düzenin kurucusu, mehdi, hattâ peygamber gözüyle bakan Babalıların ayaklanması sırasında Bektaş’ın kardeşi Mentes, Sivas’ta öldürüldü.
Bu ayaklanmada Babalıların büyük bir kısmı kılıçtan geçirildi.
Vefaiye tarikatından bir babâi halifesi olan Bektaş, isyandan geriye kalan şii, bâtını zümrelerini etrafına topladı.
Müritleri tarafından «kalenderler piri, abdallar serveri» sayıldı.
Sonradan kendisine bağlanarak kalenderi, haydari, abdal, şemsi, edhemi, câmi, celâli gibi şiî-bâtıni zümrelerini içinde toplayan tarikat, Bektaşilik adını aldı.
Bu tarikat osmanlı imparatorluğunda yaygınlaştıktan sonra Hacı Bektaş’ı ilk osmanlı hükümdarlarıyla çağdaş sayan söylentiler ortaya çıktı.
Bektaşi geleneğine göre Hacı Bektaş, Orhan Gazi zamanında (1326-1359) Yeniçeri ocağına dua etmiş, Yeniçerilerce pir tanınmıştır.
Bu inanış dolayısıyla Yeniçeri askerine «Taife-i Bektaşiyan», yeniçeri ağalarına da «Ağayı Bektaşiyan» denir’ Yeniçerilerin başlarına giydikleri börkün arkaya doğru sarkan kısmı da Hacı Bektaş’ın hatırasına bağlanır.
Söylentiye göre Hacı Bektaş, kendisine getirilen yeniçerinin başına elini uzattığı zaman, arkaya doğru sarkan kol yenini hatırlatmak için börkün arkasına bu kısım eklenmiştir.
Yeniçeri sözünün gene bu kol yeniyle ilgili olan «Yeniçeri» sözünden geldiği de ileri sürülür.
Bektaş Veli Yeniçeriliğin kurulmasından, hattâ Osmanlılardan çok önce öldüğü için bunların doğru olması mümkün değildir.
Osmanlı devletinin ilk zamanlarında Anadolu’da yaygın bir kuruluş olan Ahilikte her esnaf sınıfı bir pir’e bağlanıyordu.
Ahilerin seyfî kolu olan Alperenler de Hacı Bektaş’ı kendilerine «Serçeşme» tanıdılar, böylece Yeniçerilikle Bektaşiliği birleştiren söylentiler ortaya çıktı.
Aşıkpaşazade, Hacı Bektaş’ın osmanlı hükümdarlarından hiçbiriyle görüşmediğini ısrarla belirtir.
Yeniçerilerle ilgisini, bir savaşta, müritlerinden Abdal Musa’nın yeniçeri üsküfü giymesine bağlar.
Süfli Derviş diye tanınan Ali oğlu Musa’nın XV. yy.da yazdığı Bektaşi Velâyetnâmesi, Hacı Bektaş’ın hayatını olağanüstü menkıbelerle karıştırarak anlatır.
Bu dini-destani menakıb kitabına göre Hacı Bektaş Veli Nişaburludur. VII. imam Musa Kâzım’ın soyundandır.
Hoca Ahmed Yesevi halifelerinden Lokman Perende’nin öğrencisidir.
Çocukluğundan başlayarak kerametler gösterir.
Horasan erenleri tarafından ululuğu kabul edilir.
Kendisine teklif edilen saltanatı kabul etmeyerek kırk yıl ibadetle uğraşır, inzivada yaşar.
Sonra Horasan valisi Ahmed Yesevi’nin Bedahşan kâfirleriyle uzun savaşlarına katılır.
Şahin sekline girerek savaşın kazanılmasını sağlar; Bedahşan halkına islâmiyeti kabul ettirir.
Daha sonra Yesevî’nin işaretiyle taç, hırka, sofra, seccade emanetlerini alarak Rum diyarına yerleşir.
Menakıbnâme’de, bundan sonra Hacı Bektaş’ın Anadolu’da molla Sadeddin, Sarı Saltuk, Mevlâna, Seyyid Mahmud-u Hayrâni, Ahi Evren gibi din, tasavvuf ve tarikat büyükleriyle yaptığı görüşmeler, gösterdiği kerametler anlatılır.
Hacı. Bektaş’ın Makalât adında arapça bir kitabı olduğu bilinmektedir.
Bu eserin Yunus Emre’nın çağdaşı Said Emre tarafından yapılmış mensur çevirisiyle Ferahname yazarı Hatiboğlu’nun 1409’da tamamladığı manzum bir çevirisi vardır.
Makalât öğretici bir tasavvuf kitabıdır.
Şeriat, tarikat, hakikat, marifet adını taşıyan dört kapı ile her kapmın kırk makamını; ölüm, zahit, ârif, muhip gibi tasavvuf terimlerini, insanın her şeyi kendinde topladığı gerçeğini anlatır.
12 İmamın dostlarına dost, düşmanlarına düşman olmak gibi Şiîliğin esaslarını savunur.
Zahidin ibadetle, muhibbin hak sohbetiyle meşgul olacağını, sırası gelince taatlerin ortadan kalkacağını kabul eden bâtıni inançlara da yer verir.
Hacı Bektaş’ın XVIII. yy. dil özelliklerini taşıyan iki sayfalık bir Şathiye’si de vardır.
Bektaşiler arasında söylenen Hacı Bektaş, Bektaş,. Şiri mahlâslı şiirler XIII. yy.dan çok sonra meydana gelmiş ve Hacı Bektaş’a mal edilmiştir.
Tasavvuf hikmetlerini biraraya getiren farsça Fevaid adlı kitap da çeşitli yerlerden toplanmış ve Hacı Bektaş’a isnat edilmiş eserlerdendir.