Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Genel

Hukukta Rücu Etmek Ne Demek

Hukukta rücu etmek ne demek,Rücu etmek nedir hukuk,Rücu etmek ne demek hukuk,Hukukta Rücu Etmek Ne Demek,Hukukta Rücu Etmek Ne Demek,Nir sözleşmeye (daha doğrusu, sözleşmeden doğan borç ilişkisine) taraflardan birinin iradesiyle geçmişe etkili olarak son verme.

Rücu veya dönme, kanunda bulunan belirli şartların gerçekleşmesiyle, taraflardan birinin sözleşmeye geçmişe etkili olarak son vermesidir.

Rücu hakkının kullanılabilmesi için kanunda veya sözleşmede bu hakkı veren bir hükmün bulunması gerekir.

Aksi halde bir rücudan değil de sözleşmenin ihlal edilmesinden söz edilir ve haksız rücu eden kimse sorumlu olur.

Rücu şu hallerde söz konusu olur:

1. iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmede taraflardan birinin (özellikle iflas etmesi veya aleyhindeki haczin sonuçsuz kalması sebebiyle) borcunu yerine getiremeyecek hale düşmesi.

Bu durumda, diğer tarafın ondan belirli bir süre içinde kendisine teminat verilmesini isteme ve bu teminat gösterilmedikçe borcunu ifadan kaçınma hakkı Yardır.

Alacaklı veya hakim tarafından belirtilen süre içinde borçlu teminat gösteremezse alacaklı sözleşmeden rücu eder (Borçlar kn. md. 82.).

2. alacaklının temerrüdü halinde rücu hakkı: kural olarak alacaklının temerrüdü sözleşmeden rücu için bir sebep olamaz. Ancak bir şeyin yapılmasına ilişkin borçlarda kanun bir istisna getirmektedir.

Borçlu, alacaklının temerrüdü halinde, bir yapma borcu altına girmişse bunu tevdi edemez. Çünkü edimin niteliği buna engeldir.

İşte bu durumda borçluya sözleşmeden dönerek borcundan kurtulma imkanı tanınmıştır.

3. iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde borçlunun temerrüde düşmesi: borçlunun temerrüdü gerçekleşmişse kanun, alacaklıya belirli şartların bulunması halinde sözleşmeden rücu etmek imkanını tanır.

Bu tip sözleşmelerde alacaklı, temerrüde düşen borçluya borcunu yerine getirmesi için uygun bir süre tayin eder veya hakime tayin ettirir.

Bu sürenin sonunda borç yine ifa edilmezse, alacaklı seçimlik üç hakka sahiptir.

Bu haklardan biri de sözleşmeden rücu etmektir.

Alacaklının sözleşmeden rücu etmesi için borçlunun kusuru ile temerrüde düşmesi aranmaz.

Ancak alacaklının bu hakkını kullanabilmesi için sözleşmeden rücu ettiğini,borçluya verilen mehlin sonunda derhal bildirmesi gerekir.

Rücu beyanının açıklanmasıyla birlikte, sözleşme geçmişe etkili olarak sona erdiğinden, taraflar birbirleri’ne vermiş oldukları şeyleri geri ister.

Bunun yanında, borçlu temerrüde düşmekte kusurluysa, alacaklı sözleşmeden rücu ederek uğradığı zararın da tazminini isteyebilir.

Kural olarak rücu tazminatı olumsuz zararın karşılanmasını öngörür. Ancak kanun belli hallerde bu kuraldan ayrılarak olumlu zararın tazminine de izin verir.

Mesela, satış sözleşmesinde satılan şeyin tamamen zaptı halinde alıcının (gerekliyse) olumlu zararı da karşılanır.

Son zamanlarda, kanunun rücu hakkını sadece temerrüt durumunda tanımasına rağmen, bu hakkın borcun, borçlunun kusuru ile imkansız hale gelmesinde de uygulanmasına taraftar olan bir eğilimi vardır.

Rücu Cezası

Rücu cezası, taraflardan birinin sözleşmede belirtilen cezai şartı ödeyerek, sözleşmeden dönmesi.

Rücu cezası halinde, taraflardan biri, sözleşmede kararlaştırılan bir miktar parayı ödeyerek sözleşmeden dönme hakkını saklı tutar.

Böylece, lehine dönme cezası konulan kimse, bunu ödeyerek asıl borcu ödemekten kurtulma imkanını elde eder.

Rücu cezası cezai şarta çok benzer.

Bir şartın rücu cezası mı yoksa cezai şart mı olduğunda tereddüt edilecek olursa, cezai şart olduğunu kabul etmek gerekir.

Bir yanıt yazın