Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

BiyografiTarih

I.Murad,Hayatı,Önemli Olayları,Dönemi | Biyografi,Tarih |

1. Murad Hüdavendigar Türk padişahı. (? 1326 – Kosova 1389).

Orhan Beyin altı oğlundan dördüncüsüdür. Annesi Nilüfer Hatundur.

Bursa sancakbeyliğinde bulundu; kardeşi Süleyman Paşanın Rumeli’deki fetihleri sırasında (1356-1357) Çorlu ve Lüleburgaz’ın alınmasında yararlık gösterdi; Süleyman Paşanın bir kaza sonucu ölümü üzerine kumandayı ele aldı.

Babası Orhan Bey ölünce (1362) Bursa’ya davet edildi, beyliğin başına geçti.

1 Murat Hayatı ve Önemli Olaylar

Bursa’ya geldiği sırada, bizans kuvvetleri Lüleburgaz, Çorlu ve Malkara’yı geri aldı.

Ankara’da bulunan ahîler, Karaosmanoğulları ve Sivas’a hâkim olan Eretnalıların kışkırtmasıyla Ankara’daki osmanlı muhafızlarını kovdular.

Kardeşleri İbrahim ile Halil de Eskişehir’de isyan ettiler.

Murad Bey, bütün bu olayları hızla bastırdı: ahîler Ankara’yı teslim ettiler ve Murad Bey, Eskişehir’de tutunmak isteyen kardeşlerini ortadan kaldırdı.

Daha sonra, emrindeki kuvvetlerle Rumeli’ye geçti. Çorlu’yu alarak surlarını yıktırdı.

Lüleburgaz’ın alınışından sonra, buralara türkleri yerleştirdi; yerli halkı da Anadolu’ya sürdü.

Bu arada Evrenos Bey, emrindeki türk kuvvetleriyle Malkara, Keşan ve İpsala’yı aldı; Hacı ilbey de kıyıya inerek Dede ağaç ve Dimetoka’yı ele geçirdi.

Bu fetihler üzerine Lüleburgaz’da bir divan toplayan Murad Bey, Bizans’ın elinde bulunan Edirne’nin alınmasını kararlaştırdı.

Edirne’nin güneydoğusunda bulunan Sazlıdere’de yapılan savaşta bizans ve bulgar kuvvetleri yenildi.

Türk kuvvetleri Edirne’ye girdi (1363). Şehir halkına kalede serbestçe yaşama hakkı tanındı.

Kale kumandanı Meriç ırmağından kayıkla kaçarak kıyıdaki ceneviz kolonisi Enez’e (Aynoz) sığındı.

İlk Edirne muhafızı olan Lala Şahin Paşa, Murad Beyin emriyle Filibe’yi, Evrenos Bey de Gümülcine’yi aldı.

Anadolu’dan getirilen türkler, yeni alman yerlere yerleştirildi.

Murad Beyin yerleştirme hareketlerinden kaygılanan Bulgarlar ve Sırplar, Edirne’nin bizanslı kumandanı ve papa Urbanus V’in çalışmalarıyla bir birlik kurdular; bizans imparatoru loannes ise Filibe’nin düşmesinden sonra Murad Bey ile anlaşmak ve yeni türk fetihlerini tanımak zorunda kaldı.

Murad Bey, Kazasker Çandarlı Kara Halil’e (Hayreddin Paşa), yaya ve müsellemlerden ayrı olarak, esirlerden, yeni bir askerî sınıf kurmasını emretti.

Çandarlı Kara Halil, son Rumeli harekâtında esir edilen hıristiyan gençlerden yararlanarak Yeniçeri adıyla bir ocak kurdu.

Hazırladığı Yeniçeri Ocağı yasası gereğince savaşlarda esir düşen hıristiyan gençlerinin türk ve islâm adetlerini öğrenmek üzere, Anadolu’da türk çiftliklerine gönderilmesi, sonra da ocağa kabul edilmesi usulü kondu.

Bu sırada bulgar kralı Susmanus (Şişman İvan) ile sırp kralı Uroş V’i Osmanlılara karşı kışkırtan papa Urbanus V, macar kralı Lajos’u da ikna ederek bir hıristiyan birliği kurdu.

Eflak voyvodasıyla bosna kralı da bu birliğe katıldılar. Murad Beyin Anadolu’da bulunduğu sırada Makedonya’da toplanarak Edirne üstüne yürüdüler.

Edirne muhafızı Lala Şahin Paşa, Murad Beye haber yolladı ve eski Karesi beylerinden Hacı llbey’i 10 000 kişilik bir kuvvetle düşman üzerine gönderdi; Murad Bey gelinceye kadar hıristryan kuvvetlerini oyalama görevini alan Hacı llbey, Meriç ırmağının sol yakasına geçerek, Edirne’nin 25 km batısında bugün Sırpsındığı (Sırpsinuru) denilen yerde, düşman ordugâhına üç koldan baskın yaptı.

Düşman ordusu bozguna uğradı; büyük bir kısmı Meriç ırmağında boğuldu; macar kralı Lajos güçlükle kaçtı. (1346).

Çoğunluğu sırp olan düşman ordusunun yenilgisiyle sonuçlanan bu savaşa genellikle Sırpsındığı denir.

Katalanların elindeki Karabiga’yı da alan Murad Bey, Bursa’ya döndü.

Ertesi yıl Rumeli’ye geçerek önce Dimetoka, sonra da Edirne’yi kendine yeni başkent yaptı.

1367’de Murad Beyin emriyle hareket eden Karatimurtaş, Bulgarların elindeki Kızılağaç ile Yanbolu’yu, Lala Şahin Paşa da Samokov’u ele geçirdi; Murad Bey, Bulgarların elinde bulunan Aydos, Kannâbâd ve Süzebol kaleleriyle Bizanslıların elinde bulunan Hayrabolu şehrini aldı. Ertesi yıl Pınar hisar ile Vize ve Kırklareli’ni ele geçirdi.

Bunun üzerine Türklerin bağlanmayı kabul eden bulgar kralı Susmanus, kızkardeşi Mara’yı Murad Beye verdi ve ondan aldığı yardımcı kuvvetlerle Vidin’i Macarlara bırakan kardeşi Straşimir üzerine yürüdü.

Osmanlıların Bulgaristan’da yerleşmesinden çekinen Makedonya beylikleri ve Sırp prensliği Osmanlı devletine karşı birleşti.

Bulgar-sırp kuvvetleri, 26 eylül 1371’de Meriç üzerindeki Çirmen’de yapılan savaşta yenildiler.

Savaşa katılan sup prenslerinden Vukaşin ile despot Ugljeşa öldü.

Bu ikinci Meriç savaşı sonunda bugünkü Batı Trakya ile Makedonya’nın bir kısmı Türklerin eline geçti, Gümülcine ikinci defa alındı; Kavala, Drama, Serez ve Karaferiye gibi şehirler de ele geçirildi.

Anadolu’dan Türkler getirilerek yeni alınan bu bölgelere yerleştirildi.

Selânik kuşatıldı, sırp despotu Lazar, her yıl 50 okka gümüş ve yardımcı asker vermek şartıyla Türkler ile anlaştı (1374).

Ertesi yıl Bizanslılar, Vize bölgesine saldırdılar.

Murad Bey de Rumeli’ye geçerek, Çatalca’ya yürüdü, inceğiz, Çatalburgaz kalelerini aldı.

Bu bölgeye de Türkleri yerleştirdi; burada tımar, kapıkulu süvarisi ve voynuk teşkilâtı kurdu.

Murad Bey, 1376’da kızı Melik Hatunu Ali Bey ile, Germiyanoğlu Süleymanşah’ın kızı Devlet Hatunu (öl. 1413) oğlu Bayezid ile evlendirdi.

Karamanoğlu ile arası açık bulunan Süleymanşah, kızının çeyizi olarak Kütahya, Tavşanlı, Simav, Eğrigöz (Emet) şehir ve kasabalarını Osmanlılara verdi, kendisi de Kula’ya çekildi (1381).

Hamidoğlu Kemaleddin Hüseyin Bey de bu düğün sırasında Akşehir, Yalvaç, Beyşehir, Şeydişehir, Karaağaç ve Eğridir gibi şehir ve kasabalarını 60 000 altın karşılığında Osmanlılara sattı (1382).

Murad Bey, Candaroğullarının içişlerine de karışarak babası Kötürüm Bayezid’e karşı ayaklanan ve kardeşi İskender Beyi öldüren Süleyman Paşayı destekledi.

Bu bey babasını yenerek Kastamonu’yu eline geçirip bağımsızlığını ilân edince candarlı ülkesi ikiye ayrıldı (1383).

Murad Bey, Süleyman Paşayı yakalamak ve Kastomonu’yu almak istedi; fakat başaramayınca onu yeniden babasına karşı destekledi.

Bu sırada Murad Beyin kumandanlarından Balaban, Sofya’yı (1382), Timurtaşpaşaoğlu Yahşi Bey, Niş’i; Çandarlı Hayreddin Paşa, Manastır ve Ohri kalelerini aldılar (1385).

Hayreddin Paşa, Kuzey Arnavutluk prensi Balşa II’ye karşı yardım isteyen Draç latin prensi Charles Topia’yi (Carolus Topia) destekledi, Arnavutları Viosa ırmağı üzerinde Savra savaşında yendi.

Arnavut prensi savaşta öldü.

Anavutluk’a giren türk kuvvetleri Kureje (Akçahisar) ve İşkodra kalelerini aldılar; sonra Venediklilerle bozuşmamak için bu kaleleri geri verdiler.

Bu sırada Murad Beyin henüz 14 yaşında bulunan küçük oğlu Savo isyan etti; Bizans imparatoru loannes’in İstanbul’da bulunan büyük oğlu Andronikos ile birleşti.

Balıkesir’den gelen Murad Bey, İstanbul yakınlarında isyancıları dağıttı; Dimetoka’ya kaçan oğlunu yakalatarak gözlerine mil çektirdi.

İstanbul’a giren loannes de oğlu Andronikos’u cezalandırdı.

Murad Bey, 1387’de Hamidoğullarından satın alınan şehirlere saldıran Karamanoğlu Alâeddin Ali Bey ile savaştı.

Kendine bağlı Köstendil beyi Konstantin, Bizans imparatoru İoannes, Candaroğlu Süleyman Paşa ve sırp despotunun gönderdiği kuvvetlerle, Kütahya- Afyonkarahisar yoluyla, Konya’ya yürüdü.

Konya önünde osmanlı ve karaman kuvvetleri çarpıştılar; karaman kuvvetleri bozuldu; karaman beyi Konya’ya sığındı. Bunun üzerine Konya hisarı kuşatıldı.

Murad Bey kuşatma sırasında halkın malına dokunulmamasını emretti.

Yasaklara uymayarak halkın malını yağmalayan yardımcı sırp askerinden bazılarını astırdı.

Bu ceza, Murad Beyin ölümüyle sonuçlanan Birinci Kosova savaşının sebeplerinden biri oldu.

Karamanoğlu, karısı Nefise Sultan (Melek Hatun) aracılığıyla ordugâha geldi, Murad Beyin elini öptü, Beyşehir’i vererek onunla barıştı (1387).

Murad Beyin Konya önünde bulunduğu sırada sırp despotu Lazar, Bosna kralı Yuntoğlu Tvartko ve arnavut beyi Georgy Kastriyota ile birleşerek Türklere karşı birlik (lig) kurdu.

Bu birliğe hırvat ve bulgar kralı ile Dobruca hâkimi İvanko, Bosna kralının müttefiki Karaosmanoğlu da katıldı.

Murad Bey, Tvartko üstüne Lala Şahin Paşayı akıncı kuvvetleriyle gönderdi.

Fakat sırp-bosna kuvvetleri türk akıncılarını Morava ırmağının kollarından Toplika vâdisindeki Plocenik’te yendiler.

Bu başarı üzerine, sırp boyarları Lazar’ın çevresinde toplandılar; Bosna ve Arnavutluk beyleri de birleştiler.

Murad Bey, onların îvanko ve bulgar kralı Susmanus ile birleşmelerini önlemek için, 1388’de vezir Çandarlı Ali Paşayı 30 000 kişilik bir kuvvetle Bulgaristan’a gönderdi, yardımcı kuvvet sağlamak için Anadolu beyliklerine başvurdu.

Aydos’un kuzeyindeki geçitten Balkanlar’ı geçen Çandarlı Ali Paşa, Bulgaristan’da Provadi, Şumnu ve krallık merkezi Tırnova’yı aldı.

Susmanus’un sığındığı Niğbolu kalesini kuşattı.

Susmanus, kısa bir süre sonra karısı ve çocuklarıyla birlikte teslim oldu.

Osmanlı uyruğunda kalmak şartıyla affedilerek Tımova’ya yerleştirildi.

Çandarlı Ali Paşanın bu son başarısı üzerine Murad Bey, emrindeki germiyan, aydın, saruhan, menteşe ve hamidoğlu kuvvetleri, Kütahya sancakbeyi Bayezid Çelebi ve Karasi sancakbeyi Yakup Çelebi’nin askerleriyle birlikte Rumeli’ye geçti.

Dobruca’da tatar beyi Saraç, Köstendil beyi Konstantin, osmanlı himayesindeki sırp beylerinden Dragaş ve Vukaşinoğlu Mijatoviç ile birleşerek Yanbolu’ya geldi, öncülüğünü ihtiyar Evrenos Bey ile Paşa Yeğit’in yaptıkları türk ordusu, Sofya, Köstendil yoluyla Kratovo’ya geldi; burada savaş kararını alarak üsküp ile Priştine arasında hıristiyan ordusunun beklediği Kosova (Karatavuk) ovasına indi.

Türk ordusu 15 (veya 20) haziran 1389’da hıristiyan ordusuna karşı savaşa girdi.

Hıristiyan ordusunun yenilmesiyle biten savaş sırasında Murad I yaralanarak öldü.

Murad Beyin cenazesi Bursa’ya getirilerek Çekirge’de yaptırdığı imaretin yanındaki türbesine gömüldü.

Murad Bey, orta boylu, yuvarlak yüzlü,şahin bakışlı, koç burunlu ve iri parmaklı aldılar; sonra Venediklilerle bozuşma olarak tasvir edilir.

Lakabı Gazi Hünkâr veya Hüdavendigâr, sikke ve kitabelerinde El – Melikül Adil’dir.

Bursa’da Çekirge’de, bir cami, medrese, imaret, misafirhane; Bilecik ve Yenişehir’de birer cami, İznik’te imaret v.b. birçok eser yaptırdı.

I.Murad

Bir yanıt yazın