III. Murad,Hayatı,Dönemi | Biyografi,Osmanlı Tarihi |
Murad III, Türk padişahı (Manisa 1546-Istanbul 1595). Selim II’nin Nurbânû Sultandan olan oğlu.
III. Murad Hayatı
Büyük babası Kanuni Sultan Süleyman zamanında Akşehir sancak beyliğinde bulundu.
Babasıyla amcası Bayezid arasındaki savaş sırasında Konya muhafızlığında görevliydi. Daha sonra, Manisa sancakbeyi oldu (1562).
Selim II’nin ölümü üzerine tahta geçti (1574).
3 Murad Dönemi
Murad III ..tahta geçtikten iki yıl sonra İran şahı Tahmasp öldürüldü (1576) ve İran’da bir saltanat buhranı başgösterdi.
Osmanlı devleti, başlangıçta, İran’da meydana gelen karışıklıklardan yararlanma yoluna gitmedi; ancak Gîylân’dan dönen bir türk kervanının İranlılar tarafından yağmalanması, bu olayı soruşturmaya giden adamların öldürülmesi ve Şah Tahmasp’ın yerine İran şahı olan İsmail II’nin osmanlı sınır beylerini ve anadolu şiîlerini kendi tarafına çekmek istemesi üzerine İran’a savaş açıldı.
Orduya Lala Mustafa Paşa serdar tayin edildi (1578).
3 Murad Dönemi Önemli Olayları
Mustafa Paşa İranlıları Çıldır’da yendi, Tiflis ve Şirvan’ı ele geçirdi.
Şirvan’ın korunmasıyla özdemiroğlu Osman Paşa görevlendirildi.
Lala Mustafa Paşa 1579’da tekrar Iranlılar üstüne yürüdü; fakat 1579 kışını Erzurum’da geçirmek istediğinden serdarlıktan azledilerek İstanbul’a çağırıldı.
Yerine Koca Sinan Paşa serdar oldu.
Yeni İran cephesi serdarı Koca Sinan Paşa 1580 baharında İran sınırına hareket etti. Bu sırada şahın barış isteyen mektubunu bir iran elçisi İstanbul’a getirdi.
Şah mektubunda Osmanlı devletinin ele geçirdiği yerlerin Osmanlılarda kalmasına razı oluyor, fakat Şirvan’ın İran’a geri verilmesini isteyerek buna karşılık Osmanlı devletine haraç vermeyi kabul ediyordu.
İranlıların bu barış isteklerine inanan Sinan Paşa İstanbul’a döndü; bundan yararlanan İranlılar görüşmeler devam ederken Demirkapı ve Bakû dışında bütün Şirvan’ı yeniden ellerine geçirdiler.
Bundan cesaret alan Dağıstanlılar da İranlılar tarafına geçti.
Sinan Paşa serdarlıktan ve sadrazamlıktan alındı, yerine Ferhad Paşa İran seferi serdarı oldu (1582).
Demirkapı’daki osmanlı kuvvetleri takviye edildi, özdemiroğlu Osman Paşa, İranlıları Meşale savaşında yendi.
Bu başarılar üzerine Şirvan’da osmanlı hâkimiyeti kesinleşti.
Yerli kafkas beyleri Osmanlılar tarafına geçti.
Bundan sonra, Osman Paşa Kırım’a giderek İran savaşlarında gereken ilgiyi göstermeyen Mehmed Giray’ı hanlıktan indirdi; yerine Islâm Giray’ı Kırım ham yaptı.
İstanbul’a dönünce Divan’a ikinci vezir oldu.
Osman Paşa, bir süre sonra sadrazam (1584), bir yıl sonra da Ferhad Paşanın yerine İran cephesine serdar tayin edildi; İranlıları yenerek Tebriz’i ele geçirdiyse de bir süre sonra başka bir savaşta yenildi ve bu sırada öldü (1585).
İranlılar Tebriz’i kuşattılar, fakat özdemiroğlu Osman Paşanın yerine ikinci defa serdar olan Ferhad Paşanın yaklaşması üzerine geri çekildiler. Gori ve Gence Osmanlıların eline geçti.
Kafkaslar’daki bu savaşlar sırasında Bağdat yakınında da Osmanlılarla İranlılar arasında çarpışmalar oluyordu. Osmanlılar İranlıları bu cephede de yendiler.
Süleyman Paşa ve Cigalazade Sinan Paşa kumandasındaki kuvvetler Nihavend ve çevresindeki kaleleri ele geçirdi.
Lûristan hâkimi Şahverdi Han ile Hemedan hâkimi Korkmaz Han yenildiler.
Osmanlıların bu başarıları karşısında Şah Abbas, Haydar Mirza’yı İstanbul’a göndererek barış istedi (1590); ele geçirilen yerlerin Osmanlılarda kalması şartıyla barış yapıldı (İstanbul barışı, 1590).
Murad III devrinde meydana gelen önemli olaylardan biri de osmanlı – avusturya savaşlarıdır.
Avusturya, 1568’den beri Osmanlı devletine her yıl 30 000 duka altını vergi veren «haraçgüzâr» bir devletti.
Son zamanlarda vergilerini ödemediği gibi osmanlı topraklarına saldıran Uskok’ları da koruyordu.
Bosna beylerbeyi Telli Hasan Paşa, Uskok’ların saldırılarına karşılık olmak üzere avusturya topraklarına akınlar yaptı; Hırvatistan’da Hrastoviçe, Gora ve Bihke’yi ele geçirdi, avusturyalı kumandan Nodasdy’yi yendi (1592).
Ertesi yıl, Hasan Paşa, Rumeli beylerbeyi Kirli Hasan Paşanın da yardımıyla avusturya topraklarına ikinci bir akın yaparak Siska (Sissek) kalesini kuşattı.
Bu son akın Kirli Hasan Paşanın yerine geçen Koca Sinan Paşanın oğlu Mehmed Paşanın ihmali yüzünden başarısızlıkla sonuçlandı.
Hasan Paşa savaş sırasında öldü (1593).
Bu olay İstanbul’da öğrenilince, Koca Sinan Paşanın ısrarıyla Avusturyalılara savaş açıldı.
Sinan Paşa da Avusturya seferi serdarı oldu.
Savaşın ilk yılında Pespirim ve Palota kaleleri alındı.
Osmanlı ordusu Belgrad’a çekildiği sırada bu kaleler iki defa el değiştirdi. Tata, Samartin (St. Martin) ve Yanık kaleleri Osmanlıların eline geçti.
Bu savaşlar sürerken, Osmanlılara bağlı olan Eflak, Boğdan ve Erdel beyleri de isyan ederek Avusturya imparatoru Rudolf’a bağlandılar.
Bu sırada Murad III öldü.
Murad III zamanında İngiltere’ye ilk defa ticarî imtiyazlar verildi.
O zamana kadar fransız ve venedik gemileriyle taşınan doğu malları, İngiliz gemileriyle taşınmaya başlandı; İngiliz tacirlerine osmanlı sularında serbestçe ticaret yapma hakkı tanındı (1580).
Fas’ı ele geçirmek isteyen lspanyollarla Portekizliler yenildi, osmanlı nüfuzu Orta Afrika’ya kadar yayıldı.
Bornu sultanı elçi göndererek Osmanlılara bağlılığını bildirdi.
Rusların Sibirya’ya ve Kafkas’lara sarkması da yine Murad III zamanına rastlar. Astırhan (Astrakhan) Rusların eline geçti.
Bu durum Özbek hanlığı ile Osmanlıları birbirine yaklaştırdı.
İstanbul’a gelen Özbek ve nogay elçileri Rusların İslâmlık için tehlikeli olduğunu anlattılar ve Astırhan’ın ele geçirilmesini teklif ettiler.
Ancak Kırım hanı İslâm Giray doğrudan Moskova’ya yürümeyi öne sürdü ve Rusya seferine çıktı (1588), fakat yolda öldü.
Böylece, düşünülen Rusya seferi de yapılamadı.
Yine Murad III zamanında osmanlı nüfuzu altında bulunan Lehistan’da Ruslarla Avusturyalıların kral seçimine karışmak ve kendilerine bağlı bir kral seçmek istemeleri önlendi.
Erdel voyvodası îstvan Bathory kral seçtirildi.
Murad III devri, osmanlı düzeninin bozulmaya ve sarsılmaya başladığı sıralara rastlar.
Uzun süren savaşlar İktisadî durumu bozdu.
Saray erkânı devlet idaresine karışıyor, rüşvet karşılığında memuriyetlere yetersiz kişiler getiriliyordu.
Reaya fazla vergiler yüzünden köylerini bırakmaya, kapıkulu zümresine katılmaya başladı.
Bu durum, sayıları artan kapıkulu askerlerinin ulufelerinin ödenmesinde zorluklar doğurdu.
Murad III, Mekke su yollarını onarttırdı.
Medine de bir medrese, imaret, okul ve zaviye yaptırdı.
Haremi Şerifi tamir ettirdi.
Manisa’da cami, medrese, imarethane, han ve tabhanesiyle Muradiye külliyesini kurdu.
İstanbul’da Beşiktaş’ta da Yahya efendi türbesini yaptırdı.