İlhanlı Devleti,Tarihi,Anadoluya Etkileri | Anadolu Beylikleri |
İlhanlı Devleti Moğol İmparatorluğu’nun güneybatı kesimini oluşturan 13. yüzyılda kurulan hanlık.
Sınırları İran,bugünkü Azerbaycan ve günümüz Türkiye’sinin orta ve doğu kesimleri gibi komşu topraklara kadar dayanıyordu.
İlhanlılar Tarihi
İmparatorluk içinde de Kubilay Han, kardeşi Büyük Han Mörgke ile savaş durumundaydı.
Bu karışık durumdan kaygılanan Hulagû, İran’ı, Maveraünnehir’i, Suriye ve Mısır’ı ele geçirmeyi düşündü.
Bu düşüncesini gerçekleştirmek üzere sefere çıktı (1253-1255).
Hasan Sabbah tarafından kurulan bâtını İsmaili devletnin başkenti Alamut’u yakıp yıktı.
Ülkenin bir bölümünü, bir süre sonra Bağdat’ı alarak (1258) Mezopotamya’nın güneyini eline geçirdi.
1260 Seferinden sonra imparatorluğun kesin sınırları belli oldu.
Buna göre Batı Fırat vâdisi sınır oldu.
Bu sırada küçük devletlere bölünen Ermenistan ve Selçuklular, llhanlı hâkimiyeti altına girdi.
Otuz yıla yakın bir süre Kafkaslar bu hanedanlığın yönetiminde kaldı.
Doğu sınırları ise Amuderya nehrine kadar uzanıyordu.
Kuzeydeki Kert’ (Kürt) devletinin bir bölümü de İlhanlıların elinde idi.
Fars eyaleti bile, bir evlenme dolayısıyla sürekli olarak genişleyen imparatorluk sınırları içine girdi (1284).
Böylece imparatorluk Sasanî imparatorluğu içinde bir İran devleti niteliği kazandı.
İran hükümdarları, Pekin’de oturan Büyük Han’a bağlı olduklarını bildirmek için ilhan adını aldılar.
Hıristiyanlarla, daha çok hıristiyan batı ile yakınlaşmalar geliştirildi.
Babasının ölümünden sonra yerine geçen oğlu Abaka, devlet sınırları içinde oldukça geniş onarımlara girişti.
Yeni yeni tapınaklar yaptırdı.
Süryanîlere karşı ilgi duydu, ölümü üzerine (1282) bir süre karışıklıklar çıktı ama sonunda kardeşi Ahmed yönetimi eline geçirdi, karışıklığı bir süre için bastırdı.
Bununla beraber Mısırlılara karşı olan tutumda gevşeme oldu.
Bir süre sonra Ahmed, Abaka’nın oğlu Argan tarafından tahttan indirildi.
Musevî dinine bağlı kalan veziri Sadüddevle’yi yönetimde serbest bıraktı.
Bunun üzerine Sadüddevle birçok eyaletin yönetimini kendi yakınlarına verince ayaklanmalar başgösterdi.
Bu ayaklanmalar sonunda Argun (1291) ve bir süre sonra da vezir Sadüddevle öldü.
Bu karışık durum içerisinde devlet yönetimini ele alan Gayhatu malî durumu düzeltti, fakat o da tahtta fazla kalmadan indirildi (1295).
Tahta aynı sülâleden Han Baydu geçtiyse de fazla varlık gösteremeden tahttan uzaklaştırıldı.
Devlet tam bir karışıklığa sürüklendi.
Bunun yanında İktisadî durum iyice bozuldu, eşkıyalık olayları arttı.
Çok düzenli olarak çalışan posta teşkilâtı tamamen dağıldı.
Komşu devletlerin zaman zaman imparatorluğa göz diktikleri görüldü.
Altınordulular ve Memlûklar akınlarıyle İlhanlıları sarsmaya başladı.
1295 Yılında tahta geçen Gazan, vezirleri Reşideddin Fazlullah ve Ali Şahın yardımıyla bu karışık duruma son verdi.
Ülkeyi yeniden düzene koydu.
Sünnî mezhebini benimsedi.
Birçok devlet ilerigelenleri de bu yeni mezhebe girdiler.
Böylece Moğollarla Türkler arasında yakınlık ve kaynaşma başladı.
Tebriz, Meraga, Sultaniye illerinde geniş yerleşmeler sonucu ilerlemeler oldu.
Gazan Suriye’nin fethini kolaylaştırmak amacıyla şiîlere karşı çok iyi davrandı.
Kutsal saydıkları yerleri ziyaret ederek para bağışında bulundu.
Gazan’ın öldüğü yılda (1304) İlhanlılar devleti çok gelişmiş, yükselmiş bir durumdaydı.
Yerine geçen kardeşi Olcaytu ağabeyi? nin yeniliklerini devam ettiremedi.
İç yönetimde, askerî alanlarda birtakım yenilikler, düzenlemeler başardı.
Şiîliği benimseyip Sünnîlikten yüz çevirmesi halk arasında birtakım geçimsizliklere yol açtı.
ölümü üzerine (1316), yerine geçen oğlu Ebu Said yeniden Sünnîliğe döndü.
Devlet yönetimindeki başarısızlığı yüzünden Kafkasya’ya açılan bir sefer sonunda öldü (1336).
Devlet içinde karışıklıklar çıktı.
1335’e kadar birçok küçük prens başa geçti, ancak bu karışık duruma son veremediler.
Devlet yıkılmaya yüz tuttu. 1344 Yılına kadar yönetimi elinde tutan Hasan Küçük öldürüldü.
Hasan Büzürg ise Bağdat’a sürüldü.
İlhanlı Devletinin Anadoluya Etkileri
Algeciras bölgesinde ilhanîler sülâlesini kurdu.
Bu arada Küçük Asya, Küçük Ermenistan, Gürcistan kert (kürt) ülkeleri imparatorluktan ayrıldı.
İmparatorluğun bir ülkesi olan Azerbaycan, Altınordu devleti tarafından kısa bir süre içinde alındı (1357-1358).
Böylece, İlhanlılar devleti ortadan kalktı .
İlhanlılar devri kültür bakımından gelişmiş bir durumdaydı.
Birçok değerli yazar bu dönemde yetişti. Edebiyatlarına Farsça hâkimdi.
Cüveynî, Reşideddin, Vasaf gibi tarihçiler bu çağın yetiştirdiği bilginlerdir.
Ebül Ferec adlı süryanî yazar bu dönemin en önemli kültür adamlarındandır.
Ayrıca İbn-el-Fuvati’nin Algeciras’daki olayları açıklayan yazılan vardır.
Nâsırüddin Tûsî, Eucleidis’in eserini Tahrir-i Euclidis adıyla Arapçaya tercüme etti.