İmtiyaz Madalyası,Özellikleri | Osmanlı Tarihi Bilgileri |
İmtiyaz Madalyası Gümüşten yapılanı 37 mm çapında, 36,30 gr ağırlığında ve 830 ayarındadır.
ön yüzünde Abdülhamid II nin «elgazi» tuğrası, bunun altında saltanat arması yer alır.
Arka yüzünde «Devleti Osmaniye uğrunda fevkalâde ibrazı sadakat ve şecaat edenlere mahsus madalyadır» yazısı ve altında madalyayı alacak olanın adının yazılacağı boş bir bölüm vardır.
En altta 1300 rakamı okunmaktadır.
Osmanlı Büyük İmtiyaz Madalyası
1887’de daha küçük olmak üzere 24 mm çapında altın ve gümüş madalyalar çıkarıldı.
Altın olanlar 6,95 gr, gümüş olanlar 5,10 gr ağırlığında idi.
Bu madalyalar beratla verilirdi.
Sonraları 11 eylül 1884 tarihli imtiyaz Madalyası nizamnamesinin 9. maddesi değiştirilerek savaşta fevkalâde cesaret ve kahramanlık gösterenlerin madalyalarının kurdelesine iki kılıç şekli ile katıldığı savaşın yılının eklenmesi kararlaştırıldı.
Bu madalyanın kurdelesi 3,5 sm genişliğinde ve yarısı yeşil, yarısı kırmızıydı.
Sahibi ölünce takılmaması şartı ile vârislere bırakıldı.
İmtiyaz Nişanı Nedir
devletin mülkî ve askerî çıkarları yolunda hizmet edenlere verilmek üzere sultan Abdülhamid II nin 22 zilhicce 1295 (1878) tarihli emriyle çıkarılan nişan.
Murassa olan nişan iki parça ve bir şemseden ibaretti.
Göbek çemberi taşlı idi.
Ortasında Abdülhamid II nin yeşil mineli ve bombeli «elgazi» tuğrası ve bunun biraz altında 1295 tarihi, göbek çemberinin etrafında birer çerçeve içinde «hamiyet, gayret, şecaat ve sadakat» kelimeleri bulunuyordu.
Nişanın asılma yerinde yeşil mineli ay yıldız, bunun üzerine kurdele geçmek için üzeri defne dalı işlenmiş uzun bir halka tutturulmuştur.
Şemse göbeğinin çemberinde birer kıratlık on dört tane taş vardı.
Bütün şemsede ise 23 kırat ağırlığında 142 taş bulunuyordu.
Nişanın bütününde ise 37 kırat ağırlığında ve 170 parça taş vardı.
Nişan, beratıyla birlikte verilir, bunda nişanın neden verildiği belirtilirdi.
Bu nişana hak kazananlar
İstanbul’da ise padişah, taşrada ise onun adına en büyük mülkî âmir tarafından takılırdı.
Hak kazanıldığı takdirde bu nişan yabancı hükümdarlara da verilebilirdi.
Nişanın şemsesi göğsün sol tarafına, orta boydaki nişan boyuna, diğer parça da kordonun ucuna bağlanırdı.
Kordonu 10 sm idi.
Nişan, sahibi ölünce geri alınmaz, saklamak üzere ailenin en büyüğüne bırakılırdı.