Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Bilim

Işıma Basıncı | Ansiklopedik Bilgi |

Işıma basınç,Işık basıncı,Işıma gücü nedir,Işıma Basıncı,Bu basınç, ışımanın, her birinin devinim miktarı p = hv/c olan (h Planck değişmezi, v ışıma frekansı, c ışık hızı) fotonlardan oluştuğu varsayılarak açıklanabilir.

Fotonlar bu devinim miktarının bir bölümünü, karşılaştıkları yüzeye aktarır ve böylece bir basınç kuvveti uygular.

Bu basınç, elektromanyetik dalgalar kuramı çerçevesinde de açıklanabilir Elektromanyetik dalganın elektrik alanı, yüzeyin yüklü parçacıklarını devinime geçirir; dolayısıyla dalganın manyetik alanı devinim halindeki bu parçacıklara, söz konusu yüzeye dik bir kuvvet uygular.

Güneş’e Yer uzaklığında bulunan ve yansıtma çarpanı p olan bir yüzeye dik olarak düşecek güneş ışıması, yüzey üzerinde

pascal değerinde bir basınç doğurur. Bu basınç, özellikle yapay uyduların çalışmasında ve Güneş yakınından geçen kuyrukluyıldızların kuyruğunda, gözle görülür etkiler oluşturur.

Hertzsprung-Russell diyagramının temel dizisinde yer alan sıcak yıldızlar*’ın kararlılığını sağlayan da bu basınçtır.

Elektromanyetik ışımalar. Bu ışımaların ayırtedici özelliğini, birbirine sıkı sıkıya bağlı değişken iki alanın (manyetik alan ve elektrik alanı) varlığı oluşturur; bu alanlar, boşlukta c = 300 000 km/sn’ye. maddesel bir ortamda, n ortamın kırılma indisi olmak üzere cin’ye eşit sonlu bir faz hızıyla yayılır. “Tekrenkli” denen sinüzoidal bir elektromanyetik ışımanın ayırtedici özelliği, v ile gösterilen bir frekans ya da boşlukta A. = c/v ye eşit bir dalga boyudur.

1891 ‘de X ışınının ve 1896’da radyoaktifliğin bulunuşuna kadar yalnızca optik ışımalar ve 1877’de Hertz’in denediği radyoelektrik ışımalar biliniyordu.

İyonlaştırıcı ışımalar ( ve hızlandırılmış elektronlar), iyonlaştırıcı ışımaların polimerler üzerinde çok büyük bir etkisi vardır.

Zincir kopmaları ve köp-rüleşmelere (köprüleme*) yol açtıkları ölçüde özelliklerinde önemli değişiklikler oluşturmak için, iyonlaştırıcı ışımaların yalnız ufak moleküller üzerinde değişiklikler yaratabilen miktarları yeterlidir.

AB gibi bir polimerde (A ve B, zinciri oluşturan parçalar) köklerin aşağıdaki sürece göre oluştuğu düşünülür:

Bunun dışında başka biçimler de görülebilir; nitekim CD, karışımın başka bir makromolekülü (ya da bir polimerin destekleyicisi) olduğunda, şöyle bir tepkime meydana gelir:

Bir polimerin ışınlanması sonunda, bu polimerin yapısına göre köprüleşmiş ya da parçalanmış bir ürün elde edilir.

Polietilen, polipropilen, poliakrilatlar, poliakrilamit, polivinilklorür, poliamitler, poliesterler, polivinilpirrolidon, doymamış elastomerler, polisiloksanlar, polivinilalkol ve poliak-rolein gibi ürünlerde köprüleşme, poliizobutilen poli (ametilstiren), polimetakrilatlar, polimetakrilamit, poliviniliden klorür, selüloz ve türevleri, polıtetrafluoroetilen ve poliklorotrifluoroetilen gibi malzemelerde ise parçalanma yeğlenir.

Vinil polimerlere gelince, tekornatmalı malzemelerin köprülenmesine karşın, iki ornatmaIılar en azından parçalanır. Aynı eğilim, morötesi ışımanın yol açtığı parçalanmalarda da gözlenir.

Oksijen eşliğinde, zincirler boyunca oluşan kökler, çoğu kez aşılanmış polimerlerin elde edilmesinde yararlanılan peroksit ya da hidroperoksit-lerin kaynağını oluşturur Polimerlerin iyonlaştırıcı ışımalara karşı gösterdiği duyarlık, bu malzemelerin kimi alanlarda kullanılmasını engeller, ancak onun bu özelliğinden, polimerlerin ağlaştırılarak ya da aşılanarak değiştirilmesinde yararlanılır.

Bir yanıt yazın