İslamda Nasip Nedir,Tasavvufta Nasip | Din Bilgileri |
İslamda Nasip Nedir,Ne Demek,İslamda tanrının bir yaratığa, özel olarak bağışladığı şey.
Nasip almak (veya vermek.
Bektaşilikte ikrar vererek tarikata girme.
İslama Göre Nasip Kısmet
İslam dinine göre, mahlûk (yaratık) kavramı altında toplanan bütün varlıklar için gerekli olan ne varsa, onlarla birlikte yaratıldı.
Tanrı, bütün yaratıkları, özellikle canlıların, yaşamasını, geçimini, onların «rızık», «kısmet», «hisse» denen haklarıyla güven altına aldı.
Dinde, bir yaratık için gerekli olan her şeye onun nasip’i denir.
Kimse nasibinden fazlasını almadığı gibi başkalarının nasibine de ortak olamaz.
Yeryüzünde herkesin nasibi bellidir, herkes kendi nasibiyle sınırlıdır.
Nasip, yalnız, yaşamayı sağlayacak, yaşamak için gerekli olan varlıklar için değildir.
Her müminin Tanrı katında imandan, ihsandan, irfandan, sevabının derecesine göre mükafattan nasibi vardır.
Bazı din bilginlerine göre, nasip, Tanrı tarafından önceden belirlendiği (takdir edildiği) için sonradan kazanılamaz, çalışmakla elde edilemez.
Tasavvufta Nasip
Nasip olacak can (talip) önce tarikattan bir pir veya yetkiliye başvurur, isteğini bildirir.
Rehber denen bir yetkilinin hizmetinde bir süre denendikten sonra, tarikata alınması uygun görülürse durum kendisine bildirilir.
Kabul töreninin yapılacağı gün rehber talibe bir tarikat abdesti aldırır.
Bu abdestte el, yüz, baş, ayak yıkanır.
İki rekat namaz kılınır, ölmüş gibi bir kefene sarılır ve kendisine şöyle denir: «Erenler meydanında, pir huzurunda mürşidine teslim oldun mu?
Yalan söyleme, haram yeme, livata ve zina etme, elinle koymadığın bir şeyi alma, gözünle her gördüğünü söyleme!
Gelme gelme… dönme dönme… gelenin başı, dönenin malı…
Allah, Muhammed, Ali, Oniki imam ve Hanedanı Ehli Beyte iman ettin mi? Kaza ve Kadere bel bağladın mı?
Bunun ikisini bir bilip gece ve gündüz gönlünde Allah, Muhammed ve Ali’yi bir bildin mi?
Hak dediğimizi Hak, batıl dediğimizi batıl bildin mi?
Tarikatı naciyeden olup Caferi Sadık’ın mezhebini hak tanıdın mı?
Tevella ve Teberrayı kıldın mı?
Bu ikrardan dönersen huzuru mahşerde yüzün kara olsun mu?
Allah, Muhammed, Ali, Hünkar Hacı Bektaş Veli ikrarında sahib kadem eyleye.
Hu.» Sonra talibin boynuna tiğbend denilen beyaz bir mendil takılarak meydana getirilir.
Meydanda Oniki imamın postunu gösteren on iki post vardır.
Her postta bir baba oturur.
Talib meydanda bulunan dört kapıya (şeriat, tarikat, hakikat, marifet) selâm verir.
Eli göğsünde, sağ ayağının baş parmağını sol ayağının baş parmağı üzerine koyarak durur.
Her selâmda bir adım ilerler.
Selâmdan sonra mürşidin önüne getirilir.
Mürşit, sağ elini talibin iki omuzu arasına koyar ve fetih suresinin onuncu ayetini okur; elinin pençei âli aba olduğunu söyler.
Sonra boynundaki tiğbendi alır ve kulağına, «Girme, girme…
dönme, dönme, eline beline, diline sahip ol, mürşidin Muhammed, rehberin Ali» der; kefen çıkarılır.
Talib, mürşitten başlayarak her imamın postu önünde durur; eğilir postu öper, sonra postta oturan babanın avucunun içini öper.
Bu sırada öteki canlar gülbank çekerler ve dede efendinin dağıttığı şerbeti içerler.
Bir süre dinlenildikten sonra birlikte yemek yenilir.
Tarikata yeni giren talip bu yemekte hizmet eder.
Meclis dağıldıktan sonra talip hücresine çekilir.