İtalya Komünist Partisi Tarihi
İtalya Komünist Partisi Tarihi Başlangıçta, Milletlerarası Komünist partisinin bir şubesi olarak kurulan bu partiye, Bordiga’nın, Gramsci’nin, Egidio Gennari’nin ve Anselmo Marabini’nin partilerinden ayrılan dört grup katıldı.
1924’te Serrati’nin partisinden bir grup da bu partiye katıldı ve aynı yıl Gramsci L’unita günlük gazetesini kurdu. Bu gazete yeni partinin resmi organı haline geldi.
İtalyan sosyalist hareketinin yeniden başladığı ve silahlı faşist hareketinin şiddetlendiği bir zamanda kurulan PCI 1926 sonlarına kadar, halk arasından geniş bir taraftar kitlesi toplayamadı. Bunda Bordiga’nın yobazca yönetiminin de rolü vardı.
Komintern’in 3. kongresinde, faşizme karşı koymak üzere, komünist partilerin «tek bir cephe» halinde birleştirilmesi kararları alındı.
Partinin yönetimini üstüne alan Gramsci kongrenin kararlarını bir sonuca bağladı (Lione, ocak 1926). 1926’ının sonlarına doğru, faşist kanunların etkisiyle, komünist partisinin gazeteleri kaldırıldı ve merkezî komitenin hemen hemen bütün üyeleri tutuklandı.
Bir süre sonra Gramsci de tutuklandı. Fakat bütün bu güç durumlar altında, parti gerek sendika düzeyinde, gerekse siyasi düzeyde faaliyetini sürdürmeyi başardı.
1944’ten itibaren, Togliatti’nin başkanlığında, PCI faşizme ve nazilige karşı «milli birlik» siyasetinin bir destekleyicisi oldu.
1947’deki kabine buhranı sonunda, De Gasperi tarafından hükümetin yönetimine katılmaktan menedilen Komünist partisi 1948 seçimlerinde Sosyalist partiyle birleşti, fakat oyların ancak yüzde 31’ini alabildi.
Bu arada Hıristiyan Demokrat parti, parlamentoda mutlak bir çoğunluk kazandı. Seçimlerdeki başarısızlık, Komünist partisini zor bir devreye soktu.
Partideki bir başka kritik dönem de S.S.C.B. Komünist partisinin 20. kongresinden sonra ve 1956’daki macar isyanının bastırılması sırasında oldu. Bu arada partiden ayrılanlar oldu.
Fakat Togliatti’nin, sosyalist eğilimli çalışmaları, partinin içindeki birliğin korunması ve geniş halk kitleleriyle kurulan ilişkiler sayesinde parti ayakta durabildi: 1958 seçimlerinde tek başına oyların yüzde 22,7’sini aldı.
Sosyalist partinin Komünist partiden ayrılması ve sosyalistlerin orta sol siyasetine yönelmesiyle PCI (1963 seçimlerinde oyların yüzde 25,3’ünü aldı) sol eğilimin en belli başlı temsilcisi oldu.
Togliatti’nin ölümünden sonra (21 ağustos 1964), P C F de genel sekreter Luigi Longojnun (26 ağustos 1964’te seçildi) başkanlığında sol eğilimleri birleştirme, yani sosyalizme kayan kuvvetleri tek bir parti halinde toplama ve orta sol siyasetini tanımama yolunda çabalara girişildi.