Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Coğrafya

İzlanda,Tarihi,Coğrafi Özellikleri | Coğrafya Bilgileri |

İzlanda Hakkında Ansiklopedik Bilgi,Atlas Okyanusunun. kuzeyinde Grönland’ın güneydoğusu ile İskandinavya ve Britanya Adası’nın kuzeybatısında.volkanik bir ada üzerinde kurulmuş küçük ülke.

İzlanda’nın Coğrafi Özellikleri

Yüzey şekilleri. İzlanda çok büyük bir lav yığışımından meydana gelmiştir; özellikle bazaltlı olan bu lavlar Üçüncü zamanın başlangıcından itibaren yığılmıştır ve adanın iç kısmında çoğunlukla 500 m’yi aşan yaylalar meydana getirir.

Daha yeni olaylar özellikle adanın güney bölümünde rastlanan volkan konilerinin (en tanınmışı Hekla [1477 m]) meydana gelmesine yolaçmıştır.

Bazı koniler buzlarla örtülüdür ve bunların aşınması çok büyük buz çözülmeleri doğurur (Jökullaup).

Ama İzlanda’da bugün en yaygın yeni volkanizma şekilleri, lavların aralarından kendilerine yolaçtığı çatlaklardır.

Volkanizmanm sonuçlarından biri olan geyzer ve sıcak su bolluğunun İktisadî rolü önemlidir, öte yandan adanın batı kıyısındaki iki büyük koy’un oluşmasına çöküntüler yolaçmıştır; kuzey-kuzeybatıdan, güney-güneydoğuya yönelen faylar da, kuzey kıyıyı inişli çıkışlı

bir hale getiren alçak ve düzensiz güney kıyı ile zıtlığını artıran uzun fiyordların meydana gelmesini hazırlamıştır.

Ayrıca İzlanda yüzey şekillerini Dördüncü zaman iç buzulları da iyice değiştirmiştir.

Buzul hâlâ 12 000 km2 kadar yer kaplayan bir kubbeler dizisi meydana getirir.

Başlıca kubbe olan Vatnazokull, güneydoğuda 1605 m’ye yükselir.

En yükseği İzlanda’nın merkezindedir; Hofsjökull (1 017 m).

İzlanda nın İklim Özellikleri

Kuzey Buz denizi kenarındaki kuzey kıyısı, kutup dairesi yakınındadır.

Nispeten kurak olan (400 mm yağış) bu kıyı, Atlas okyanusunun yumuşatıcı etkisi duyulan (Reykjavik’te ısı ortalamaları ancak —1,2°C’dir; bu ortalama böylesine yüksek bir enlem için [64°9’kuzey] çok ılımlıdır) Güney ve günebatı kıyısından çok daha soğuktur.

İzlanda nın Bitki Örtüsü

Ortaçağda adanın rüzgârlardan biraz korunan her yeri, büyük söğüt ve kayın ağacı ormanlarıyla örtülüydü.

Ama çağlar boyunca, kereste elde etmek için kesilmesi ve koyunlarla keçilerin otlatılması yüzünden bu ormanlar iyice azalarak yerlerini buğdaygil çayırları aldı.

Rüzgârlara en açık kesimler tundralarla kaplıdır.

Yerleşme ve Rkonomi. IX. ve X. yy.-daki hızlı yerleşmeden ve bağımsızlığını kaybetmesini (1262) takip eden uzun gerilemeden sonra ada, ancak XIX. yy.ın ikinci yarısından itibaren durgunluğundan kurtulabildi.

Bugün iç ulaşımın düzeltilmesi ve hemen herkesin otomobil kullanmasının yarattığı devrim, adadaki hayat biçimini tamamen değiştirilmiştir.

Tarım, özellikle patates üretimine yönelmiştir.

Volkanik yeraltı suları evlerden başka, önemli miktarda sebze yetiştiren serlerin de ısıtılmasını sağlar.

Hayvan yetiştiriciliği ağır basar (706 000 baş); sığır (17 000 baş), ancak ikinci derecede rol oynar.

Ama başlıca gelir kaynağı ihracatın hemen hepsini temsil eden balıkçılıktır.

İzlanda karasuları dünyanın, balığı en bol sularıdır ve ada, karasularından elden geldiğince geniş bir kesimin işletilmesini yalnız kendine ayırmak ister.

Bu durum Büyük Britanya ile bir çatışmaya yolaçmıştır.

İzlanda balıkçılarının başlıca avları balina, morina ve ringa balığıdır.

Balıkçılık ürünlerinin işlenmesi (kurutma, tuzlama) ve balıktan elde edilen ürünler (yağ, un, gübre v.b.) imali, başlıca sanayi faaliyetidir.

Çok büyük hidroelektrik kaynaklardan yararlanılmaya başlanmıştır.

İzlanda Tarihi

İrlandalı rahiplerden (VIII. yy.) sonra, IX. yy.ın sonunda Vikingler İzlanda’ya ayak bastılar ve buraya «Buz adası» adını verdiler.

İskandinavyalılardan çok Keltlerin başlatıp sürdürdükleri göç hareketini, Norveç kralı Harald I destekledi.

Harald I’in karışıklık çıkaran soyluları temizlediği adanın nüfusu X. yy. ortasında yaklaşık olarak 40 000 kişiyi buldu.

Rahipler adadan ayrıldığı için, Paganlık XI. yy.ın ortalarına kadar sürdü; sonra Hıristiyanlık yavaş yavaş yerleşti (Skalholt [1056] ve Holar [1106] piskoposlukları).

Ülkeyi, hür kişilerden kurulu (izlandalı köleler vardı) bir meclis (Alting) yönetiyordu.

Norveç kralı Haakon IV Gamle otoritesini kabul ettirdi (Eski pakt, 1262); ama fiili muhtariyete dokunmadı.

Ada, bir yandan volkan püskürmeleri, bir yandan da Bergen tüccarlarının kurduğu tekel yüzünden yiyecek içecek bakımından güç durumda kaldı.

Norveç’in Danimarka’ya bağlanmasıyla (1380) durum daha da ağırlaştı: luther’ci reformun zorla kabul ettirilmesi (1550); çevreye hollandalı ve fransız balıkçıları tedirgin eden barbar asıllı kimselerin gönderilmesi (1579, 1613, 1627).

XVIII. yy.da ada halkını çiçek hastalığı (1707), volkan püskürmeleri (1765, 1783) ve Hollanda-İzlanda kumpanyasının yönetim yetersizliği yüzünden (1732) ortaya çıkan bir kıtlık kırıp geçirdi.

1809’da girişilen muhtariyet denemesi başarısızlıkla sonuçlandı.

Kiel antlaşmasıyla (ocak 1814), Danimarka’ya verilen İzlanda, birtakım tavizler kopardı: Hollanda parlamentosuna iki mületvekili gönderilmesi (1834); Reykjavik’te 10 üyeli bir meclis kurulması (1838); 1843’te Alting’in yeniden teşkili (1798’de ortadan kaldırılmıştı); valiye yardımcı iki meclis bulundurulması (1874); diplomasi dışında muhtariyet tanınması (1904).

Coğrafî durumu İzlanda’nın, ikinci Dünya savaşı sırasında ve sonrasında büyük stratejik bir değer kazanmasını sağladı.

10 Mayıs 1940’ta britanya kuvvetleri adayı, korumak bahanesiyle işgal ettiler; yerlerini 1941’de Amerikalılara bıraktılar.

23 Mayıs 1944 plebisiti sonunda İzlanda bağımsız bir cumhuriyet oldu (17 haziran).

Bir anayasa ile Cumhurbaşkanlığı (Sveinn Bjornsson, öl. 1952; Asgeir Asgeirsson) ve meclis (Alting) kuruldu.

Meclis dört yıl süreyle halk tarafından seçiliyordu.

İzlanda, Kuzey Atlantik paktına katıldı (ağustos 1949) ve A.B.D.’ye Keflavik üssünden yararlanma hakkını tanıdı (1951).

1952’de cumhurbaşkanı seçilen Asgeirsson, 1956, 1960 ve 1964’te yeniden seçildi.

9 Haziran 1963 seçimlerinden sonra parlamentodaki 24 sandalyesini koruyan Bağımsızlık partisi siyasi hayatta ağır basmaktı.

Kasım 1962’de, İzlanda ekonomisi, Danimarka, Finlandiya, Norveç ve İsveç ile imzalanan bir antlaşmadan faydalandı. 1956’dan itibaren kamuoyu Keflavik’ın boşaltılmasını istemektedir.

Hükümet balık avı sınırını 4’ten 13 mile çıkarınca İngiltere ile çatışma başgösterdi.

İngiltere, balıkçı gemilerini deniz kuvvetleriyle korumaya başladı (nisan-eylül 1958).

Çatışma 1960 eylülünde bu sınırın genişletümesiyle sona erdi.

Haziran 1967’de yapılan seçimler sonunda Bağımsızlık partisi ve Sosyal Demokratlar koalisyonu üstün geldi.

Mayıs 1968’de trafiğin sağdan olmasına karar verildi.

Devlet başkanı Asgeirsson 16 yıl görevde kaldıktan sonra çekildi, yerine haziran 1968’de, Reykjavik müzesi müdürü Dr. Kristjan Eldjarn getirildi.

Haziran 1970’te Reykjavik yakınındaki yazlık hükümet binasında çıkan yangında başbakan Dr. Benediktsson, eşi ve torunu ile birlikte yanarak öldü.

Başkan Eldjarn, geçici başbakan olarak adalet ve sanayi bakanı Hafstein’ı seçti.

Ekimde Hafstein koalisvona bağlı yeni bir kabine kurdu.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Ronald Reagan ile Sovyetler Birliği Genel Sekreteri Mikhail Gorbaçov 11-12 Ekim 1986’da Reykjavik’te, nükleer silahların sınırlandırılması görüşmelerinin başlatıldığı bir doruk toplantısı yaptılar.

Bir yanıt yazın