Kadı Burhaneddin Kimdir,Hayatı | Şair Biyografileri |
Kadı Burhaneddin Kimdir,(1345-1398) Türk devlet adamı ve şair.
Kayseri kadısı Şemseddin Muhammed’in oğlu. Oğuzların Salur boyuna mensup bir ailedendir.
Kadı Burhaneddin Hayatı
14 Yaşına kadar Kayseri’de babasının yanında kalarak okudu, sonra babasıyla Mısır’a giderek öğrenimini tamamladı ve icazet aldı.
Şam’a gitti ve burada devrin ünlü bilginlerinden Kutbüddin Razi ve Seyyid Muhammed Nilî’nin derslerine devam etti. 19 Yaşında iken babasıyla hacca gitti.
Dönüşte babasının ölümü üzerine bir yıl da Halep’te kalarak İlmî çalışmalarda bulundu; sonra Kayseri’ye döndü (1364).
Kayseri’de hüküm süren Eretna beyi Gıyasüddin Muhammed, onu babasının yerine kadı tayin etti.
Kızını da onunla evlendirdi. 1365’te Gıyasüddin Muhammed, Kadı Burhaneddin’in de katıldığı bir suikast sonucu öldürüldü; yerine oğlu Alaaddin Ali Bey geçti.
Ali Bey, eniştesi Kadı Burhaneddin’i kendisine vezir yaptı.
1380’de Ali Bey ölünce yerine geçen oğlu Mehmed Çelebi henüz 7 yaşında olduğundan Kılıç Arslan atabek olarak tayin edildi.
Bir süre sonra Kılıç Arslan, Kadı Burhaneddin’i sultan olmasına bir engel kabul ettiği için öldürtmek istediyse de başaramadı.
Amcası Keyhüsrev ile birlikte Kadı Burhaneddin tarafından öldürüldü.
Kadı Burhaneddin halkın arzusu üzerine atabek oldu.
Kısa bir süre sonra da kendini sultan ilân etti; kendi adına hutbe okuttu, sikke bastırdı (1381).
Kadı Burhansddin’in hükümdarlığı 18 yıl sürdü.
Bu süre içinde komşusu olan beyliklerle mücadele etti.
Bir yandan da Eretna beyliğinin zayıflayan siyasi birliğini kuvvetlendirmeye çalıştı.
Kayseri, Erzincan ve Amasya gibi bölgelerdeki asi emirler üzerine kuvvetler gönderdi.
1387 Yılında Mısır Memlûklarıyla yaptığı savaşta başarı gösteremedi.
Akkoyunlularla yaptığı savaşta da yenildi.
Bir süre sonra Akkoyunlularla anlaştı.
Amasya ve Erzincan seferlerini Akkoyunlularla birlikte yaptı.
Kayseri’ye vali tayin ettiği Şeyh Müeyyed’in isyanını kanlı bir şekilde bastırdı ve Şeyh Müeyyed’i de öldürttü.
Fakat bu yüzden yanında bulunan akkoyunlu beylerinden Karayülük Osman Bey ile arası açıldı. Osman Bey ordusunu alarak Divrik kalesine doğru çekildi.
Az bir kuvvetle Osman Beyi takip eden Kadı Burhaneddin, onunla Kara-Bel’de karşılaştı.
Yapılan savaşta Kadı Burhaneddin’in kuvvetleri bozguna uğradı; kendisi de esir düştü.
Osman Bey, Kadı Burhaneddin’i serbest bırakmak istediyse de, Tokat hâkimi Şeyh Necib’in ısrarı üzerine öldürttü (1398).
Kadı Burhaneddin’in hayat ve icraatı hakkında belli başlı bir kaynak olan Bezm ü Rezm (Savaş ve Eğlence) müellifi ile diğer tarihçilerin verdikleri bilgilere göre, Kadı Burhaneddin çok zeki bir kimse, iyi bir devlet adamı, bilgin bir kadı idi.
Kadı Burhaneddin Eserleri
Aynı zamanda iyi bir şairdi. Fakat aşırı derecede muhteristi.
Gayesine ulaşmak için yalan ve hileyi, ihaneti meşru görürdü.
Şahsiyetinin bu yönünün, saltanatı müddetince daimi olarak içinde bulunduğu güç durumlar sonucu ortaya çıkmış olması muhtemeldir.
Fıkıh sahasında büyük bir bilgin olduğu kabul edilen Kadı Burhaneddin, savaşlardan fırsat buldukça bu konuda eserler de yazmıştır.
Tercih-üt-Tav-zih adlı eserinde Sadeddin Teftazanî’nin Telvih adlı eserinde ileri sürdüğü fikirleri tenkit eder.
İksir-üs-Saadet fi Esrar-il-ibadet (İbadet’in Sırlarına Dair Saadet iksiri) adlı eserinde de ibadetlere ait konulardan bahseder.
Arapça, farsça ve türkçe şiirler yazan Kadı Burhaneddin, türkçe şiirlerini bir divanda toplamıştır.
Divandaki şiirler azerî lehçesinin özelliklerini taşır.
Şiirlerinde dil ve teknik bakımından göze çarpan kusur ve ihmallere rağmen samimî ve canlı bir söyleyiş görülür.
Gazelleri üstüne incelemeler yapan Ali Nihat Tarlan, Kadı Burhaneddin’in şiirlerinin ihtiraslı ruhunun feveranlarını taşıdığını, tasavvufi aşk muvacehesindeki ruhi buhranlarını aksettirdiğini, tasavvufi aşkın cazibesini, ona erişememekten doğan buhranları belirli ıstılahların arkasına gizlenerek ifade ettiğini ileri sürer.
Divanın tek nüshası British museum’dadır.
Bu nüsha Kadı Burhaneddin hayattayken toplanmıştır (1393).
Sayfa kenarlarında görülen düzeltmeler, divanı Kadı Burhaneddin’in görerek tashih etmiş olduğu fikrini uyandırmaktadır.
İçindeki şiirler alfabetik olarak sıralanmamıştır. içinde 1 500 kadar gazel, 20 rubai, 119 tuyuğ ve birkaç müfred vardır.
Divandaki tuyuğlar eski bir türk nazım şekli olması bakımından büyük önem taşır.
Divanın Türk Dil kurumu tarafından tıpkı basımı yayımlanmıştır (1944).