Kanunu Cedid Nedir | Tarih Makaleleri
Kanunu Cedid Kanunu Cedid projesinde osmanlı yönetiminin şeriate dayalı bir düzende geliştiği, osmarlı memleketlerinin bir bütün olarak birbirinden hiç bir zaman ayrılmayacağı, saltana ve hilafetin osmanlı hanedanının en yaşa üyesine, icra kuvvetinin padişaha ait olduğu, sadrazamın «başvekil» unvanıyla vekiller heyetine başkanlık edeceği ve bu heyetin meclis önünde sorumlu bulunduğu açıklanmaktadır.
Tasarı, yasama yetkisini yüz yirmi kişilik bir mebuslar meclisine vermekteydi.
Mebusların üçte ikisi vilâyetler üçte biri hükümet tarafından seçilecek, nazır ve müşavirleri de mebuslar arasındac meydana getirilecekti.
Ayrıca meclis reit de hükümet tarafından tayin olunacak: Mebuslar meclisinin kararlarını padişaha tasdik eder veya tekrar incelenmek üzere meclise gönderebilirdi.
Onaylamayarak meclise de göndermezse, yeni seçimlerden sonra kurulan meclis tarafından bu konu tekrar ele alınırdı.
Tebaa hukuku konusunda, osmanlı tebaasında bulunan herkese «osmarlı» denilecekti.
Osmanlıların hangi kavim ve mezhepten olursa olsun kanun karşısında eşit bulunduğu da bu tasarıda ele alınıyordu.
Ayrıca, kanun, yönetmelik ve diğer sebepler olmaksızın hiç kimse memurluktan çıkarılmayacaktı.
Abdülhamid II, Meşrutiyeti Midhat Paşaya maletmek istemediği için bu tasarı üstünde fazla durmadı.
Sait Paşaya tercüme ettirdiği Fransız anayasasını nazırlara dağıttı. Nazırlar tarafından görüşülen bu anayasa daha sonra onaylandı.