Kapalı Çarşı,Tarihi,Mimari Özellikleri | Tarihi Yapılar |
Kapalı Çarşı hakkında ansiklopedik bilgi,İstanbul şehrinin merkezinde dünyanın en eski ve büyük kapalı çarşısı.
Şekil yönünden pek düzenli değildir.
30 700 m2’lik bir alan kaplar.
Üzeri kurşun kaplı ve pencereli yüzlerce kubbesi vardır.
Kapalıçarşı’nın ilk çekirdeği bugün Eski bedesten (Cevahir bedesteni, İç bedesten) denilen Bizans çağından kalma bir yapıdır.
Kapalı Çarşı Mimari Özellikleri
Eski bedesten 48 X 36 m ölçüsündedir.
Eski bedestenin dört yöne açılan kapıları Sahaflar, Takkeciler, Zenneciler, Kuyumcular adını alır.
Kapalıçarşı’nın Yeni bedesten bölümü Fatih devrinde yapıldı.
Burada bir yolu pamuk, bir yolu ipekle dokunan ve sandal denilen bir tür kumaş satışı yapılırdı.
Bu sebepten sonraları Sandal bedesteni adı verildi.
Bugünkü Kapalıçarşı, değerli eşya ve mücevher alınıp satılan bölümleri ile Fatih Sultan Mehmed tarafından (1461), asıl büyük çarşı ise, Kanunî Sultan Süleyman çağında ahşap olarak yapıldı.
Bedesten ve çarşı ilk defa Mehmed IV zamanında yandı (20 kasım 1651), yangın bedesten, Mahmutpaşa ve Mercan’ı yakarak Gedikpaşa’dan Kadırga limanına kadar yayıldı.
Kapalı Çarşı Tarihi
Mustafa II çağında (1710), bir kere daha yanınca kâgir olarak yeniden yapıldı.
Bu büyük onarım dört yıl sürdü.
Çarşının kubbeleri tuğladan yapıldı; bekçiler ve memurlar için yeni daireler eklendi.
Hocapaşa yangınında (1 temmuz 1825) bir daha yandı.
10 Temmuz 1894 tarihindeki büyük depremde tamamıyla yıkıldı.
Abdülhamid II’nin buyruğu ile, dört yıllık bir onarımla bugünkü kâgir biçimde yeniden alışverişe açıldı (1898).
Bu onarımda Çadırcılar, Kürkçüler kapıları kaldırıldı.
İç kapılar halinde bulunan Dua, Bat pazarı, Yorgancılar ve Koltukçular kapıları da dış kapı durumuna getirildi; Lûtfullah kapısı kapatıldı.
Çarşının içinde olan, Sarnıçlı han, Paçavracı han, Alipaşa camii hanı ile Yolgeçen hanının bir kapısı dışarıda bırakıldı.
1943’te çıkan bir yangında çarşının döşemeciler, yorgancılar bölümü, 1954’teki büyük yangında ise büyük kısmı yeniden yandı.
Son onarımda dükkânlara bir ölçüde modern bir biçim de verilerek bugünkü durumuna getirildi.
Eskiden zeminden epey yüksekçe yapılan dükânlara dolap denirdi.
2 Lokanta, 4 399 dükân, 2 195 oda, 497 dolap, 12 hazine, cami, 10 mescit, 1 hamam, 19 çeşme tulumbalı kuyu, 24 han, 1 mektep, 1 türbe vardı.
Kapalıçarşının cadde ve sokaklarına, çoğunlukla oradaki dükkânlarda satılan mallara göre ad verilmişti.
Başlıca caddeleri Kalpakçılar, Yorgancılar, Fesçiler, Keseciler, Takkeciler, Kuyumcular Çarşıkapı ve Nuruosmaniye’dir.
Çarşının önemli bir kısmı da, kullanılmış eski eşyanın alınıp satıldığı Bitpazarı veya Bayat pazarı’dır.
Eskiden yağ mumlarıyla aydınlanan kapalıçarşıda şimdi elektrik tertibatı vardır.
Bugün sekizi büyük 18 kapısı vardır, 65 Sokak, 4 000’e yakın dükkân, 20 han. okul, 1 cami, 1 mescit, 1 kitaplık, 7 çeşme, 1 dolaplı kuyu, 1 acı akarsu, 1 şadırvan, 1 sebil bulunmaktadır.
İçerisine araçla giremez.
Ticaret hayatının hareketli bir merkezidir.
Eskiden bugünkü borsa ve bankaların da işini görürdü.
Fatih çağında bedestende 128 kasa veya mahzen vardı.
Zamanın zenginleri, mücevherlerini, çok değerli altın, gümüş eşyalarını buralardaki kasalarda küçük bir ücret karşılığında saklarlardı.
XIX. yy. sonlarında avrupa kumaşlarının geniş ölçüde ithal edilmesi, Kapalıçarşı’nın el dokumam kumaş ticaretine engel oldu.
Yabancı bankalara para yatırılması da buna eklenince çarşı eski önemini kaybetti.
Bu yüzden Eski bedestende mücevherat, halı, antika eşya satışı ile yetinildi.
Sandal bedesteni ise uzun süre kapalı kaldı.
İstanbul belediyesi 1914 yılında burasını satın aldı; bazı değişikliklerle bugünkü Haline getirdi.