Karnaval Nedir,Tarihi | Tarih Bilgileri |
Karnaval Nedir,Hıristiyanların kendi inançlarına göre girdikleri büyük perhizlerden derhal önceki günlerde yaptıkları eğlenceler.
Karnaval kelimesi, etimoloji bakımından perhiz düşüncesine bağlıdır. Kelimenin ilk anlamı, Büyük perhizin ilk gününün adıdır.
Karnavalların Tarihi
Karnaval’ın kesin tarihi kilise yetkilileri tarafından belirlenir ve genellikle Büyük perhizin ilk pazarından önceye rastlar.
Başlangıç günü çoğu zaman 1 ocak (Epiphanie [tecelli] yortusunun ilk günü), 17 ocak (Aziz Antonius yortusu) veya 2 şubattır (Meryemana yortusu).
Daha da genel olarak karnaval, kış mevsiminin sayısız geleneksel törenlerine bağlanır; kış, kuzey ülkelerinde, açık hava çalışmalarının son bulmasıyla ortaya çıkan çok hareketli toplumsal hayatla ilgilidir.
Dolayısıyla da, güneş ışınlarının bir süre tutsak edildikten sonra yeniden meydana çıktıkları yolundaki bir inançla ilgili olduğu düşünülebilir.
Karnavala özgü çılgınca neşe gösterilerinin ve maske takma geleneğinin ilk zamanlar bugünkünden çok daha başka bir rolü vardı.
Gerçekten, bu uygulamaların bugünkü rolü sadece oyalanma ve günlük hayatın yıpratıcılığından bir süre için kurtulma olarak açıklanabilir.
Oysa çok eskiden, gülmek ve maske takmak kötü ruhları kaçırmak amacını güdüyordu.
Mesela, insanı hayvan görünüşüne sokan karnaval maskelerinin amacı kutsal hayvanların tanrısal gücünü kişiye geçici olarak sağlamaktı.
Karnavallardaki cinsel taşkınlıkların toprağın verimliliğini sağlamak için yapılan törenlerden ve yeraltı tanrılarına gösterilen saygıdan geldiğini düşünmek yanlış olmaz.
Karnavalı temsil eden gülünç heykelin yakılması veya gömülmesi, ilkel bir kurban etme yoludur.
Böylece de karnavalı meydana getiren unsurların pek eski inançlara dayandığı ve bu inançların da tarihte, Romalıların karnavalla aynı mevsime rastlayan Saturnus ve Lupercus şenlikleriyle Dionysos şenlikleri (anthesteria’lar) gibi törenlere yolaçmış olduğu görülmektedir.
Hıristiyanlığın yayılışından sonra, bu uygulamalar derin anlamını ve büyülü havasını yavaş yavaş kaybettiyse de varlığını sürdürdü.
Ortaçağ Karnavalları
Ortaçağ’da din adamları karnavalın hıristiyanlık öncesinin bir dereceye kadar bilinçli olarak sürdürülen Eşek şenliği, Çılgınlar şenliği, (Noelde yapılan) Masumlar şenliği v.b. gibi yakışık almayan şenliklerine göz yumdular.
Bu şenlikler, Epiphanie ile Büyük perhizin ilk günü arasında yapılırdı.
En gözde eğlencelerden biri maskeli balolardı.
Halkın maskeler takarak yaptığı eğlenceler X., XVI. yy.da çok rağbetteydi.
XVIII. yy.da Fransa’da Prens Orleans’lı Philippe devrinde karnaval sırasında Opera’da maskeli balolar düzenlenmeye başladı.
1790’da kaldırılan bu balolar Direktuvar sırasında yeniden büyük bir çılgınlıkla başladı.
Kaynağını halktan alan bu gösterilere romantiklerin gösterdiği ilgiye rağmen karnaval eğlenceleri zamanla parlaklığını yitirdi.
Gerçekte bu düşüş daha XVIII. yy.da hatta karnavalın en çok ilgi gördüğü İtalya’da bile başladı.
Venedik karnavalı, XIX. yy. başlarına kadar, İtalyan karnavallarının en başta geleni olarak kaldı.
Doj’un ve Senato’nun katılması, alev oyunları, ip cambazlıkları, geçit törenleri ve savaş oyunları gibi gösterilerden meydana gelen bu eğlencelerin daha gösterişli olmasını sağlıyordu.
Goethe, romantik devirde ün kazanmış olan bu eğlenceleri Roma Karnavalı’ nda uzun uzun anlattı.
Bu eğlencelerde toplum sınıfları tamamıyla birbirine karışır ve kılık değiştirmiş olan bu kimselerin toplumsal özlemlerini dile getirdikleri görülürdü.
Mesela bugün, Haiti karnavalında, zenciler beyaz maskeler takarlar ve genel vali veya general kılığına girerler.
Eskiden Floransa, İvree, Verona ve Torino karnavalları özellikle değişik ve son derece göz kamaştırıcı gösterilerdi.
Bugün bu karnavalların eski önemi azaldı.
Bununla beraber Viareggio karnavalı son zamanlarda ortaya çıktı.
Süslü araba geçitlerine ve çiçek savaşlarına dayanan bu çağdaş karnaval tipi Rönesans devrinin zafer geçitlerinin her türlü sembolizmden annmış .oluk bir hatırasından başka bir şey değildir.
Fransa’da en önemli karnavallar, Nice, Chalon-sur-Saone. Dijon, Bordeaux, Lyon,
Nantes, Granville, Jargeau ve Semur karnavallarıdır. Bu karnavallar, her bölgede, değişik türde bürlesk olaylarla kendini gösterir.
Almanya’da karnaval eğlenceleri Ortaçağda ve Rönesans devrinde çok parlaktı.
Oldukça hareketsiz geçen bir dönemden sonra, XIX. yy.da bu gelenek yeniden canlandı ve Ren bölgesinin katolik şehirleri (Köln, Mainz v.b.) karnavallarına yabancıları çekmek ve Venedik, Roma karnavallarıyla yarışmak amacıyla çaba göstermeye başladılar.
Ülkenin büyük protestan şehirleri de onları izledi.
Latin Amerika’da karnaval XIX. yy.da Baia ve Rio de janeiro’da kendiliğinden ortaya çıktı.
Bu ülkelerin karnavalları kaynağını mahalli bir folklor geleneğinden alıp ve sonraları yüzeysel bir biçimde avrupa karnavallarının özelliklerini benimsedi.
Müzik ve dans bu karnavalların temel unsurlarıdır.
Rio karnavalı, bugün henüz canlılığını yitirmemiş bazı kendine özgü geleneklerle, günümüz karnavallarını turist çekmek amacıyla suni bir gösteri biçimine sokan yalancı şenlik havasını en iyi biçimde uzlaştırmış karnavallardandır.
Ortaçağ’da, kaba olan ve bayalığa kaçan karnaval, XV. yy.da müzik bakımından daha zengin eğlencelere yol açtı; İtalya’da, birkaç sesle söylenen güldürücü ve gerçek hayattan alınma kısa oyunlara canti carnascialeschi denirdi.
Yine İtalya ve Fransa’da şiir, dans ve müziğin bir karışımı olan mascarade tarzı aynı zamanda gelişmeğe başladı.
Fransız Saray balesinin kökü bu mascarade’lere dayanır (bale-maskarad, giriş baleleri).
Lully’den sonra bugüne kadar karnaval, bestecilerin operada (Campara, Berlioz), klavyeli çalgılarda (Couperin, Schumann), senfonik müzikte (Saint-Saens, Villa-Lobos) ve balede (Stravinski) ilham aldıkları bir tema olarak kaldı.