Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Tarih

Katalonya Tarihi | Tarih Bilgileri |

Katalonya Tarihi 811 Ordinatio imperii’siyle «Gothia marklığı» (Septimania’da ve Pireneler ötesi bölgede) Toulouse marklığından ayrıldı.

IX. yy. sonunda (873) Urgel ve Barcelona kontu Wifredo I (865-898), Pireneler ötesi frank markisinin yerine geçti.

X. yy.da İspanya marklığı, Gothia marklığından ayrıldı.

Katalonya Tarihi
Katalonya Tarihi

XI.yy.a kadar, Wifredo I’in vârisleri zamanında İspanya marklığı, Fransız imparatorluğunun bir parçası olarak kaldı.

Orta Ebro bölgesine müslümanların yerleşmesiyle, kurulmakta olan öteki İspanyol devletleriyle ilişkisi kesilen (tek ulaşım yolu, Aragon vadilerinden geçiyordu) Katalonya, frank medeniyetini benimsedi;.

Bu yüzden Ispanya’da derebeylik sistemi yerleşen, Karolenj’lerin din ve kültür faaliyetine katılan, ilk roman sanatının hazırlanmasında payı olan tek bölgedir.

Cluny reformu da 1008’de Ripoll’de ortaya çıktı.

Bununla birlikte, X. yy.dan itibaren İspanya marklığının siyaseti, Fransa krallığının işlerine yabancı kaldı.

Katalonya, Fransa’ya artık sadece ismen bağımlıydı (XIII. yy.a kadar); bütün gücünü, 986’da Kurtuba’ya yerleşmiş olan Emevilerin saldırılarına karşı savunmaya vermişti.

O tarihte düşen Barcelona’yı, kontu geriye aldı; fakat bölge çok zayıfladığından, XI. yy. ortalarına kadar kendini savunurken çok zor durumlarda kaldı.

Kont ihtiyar Ramon Berenguer I (1035-1076), Birinci İspanya haçlı seferine (1063-1065) katılarak durumunu sağlamlaştırdı.

Ampurdan ve Pallars kontlarını kendisine bağladı, güneydeki bazı müslüman emirliklerinden haraç aldı.

Aynı zamanda Cortes’leri toplayarak kontluğun hak ve görevlerini belirleyen hukuk kurallarıyla töreleri biraraya getiren ve gerçek bir devlet anayasası niteliğini taşıyan ülke «Usatges»ini çıkararak (1064 veya 1068), Katalonya’da siyasi hayatın temellerini attı.

Ondan sonra ülke, güç bir veraset buhranıyla karşılaştı; bu arada Zaragoza’daki mağribî kralı hesabına çalışan ünlü «Cid», Barcelona kontunu yenerek bir süre esiı tuttu.

Bununla birlikte, XI. yy. sonunda kontluk, Tarragona bölgesine yayıldı.

Ramon Beneguer III (1096-1131) Murabıtların istilasına karşı koydu (1108-1114); 1114’te bir katalonya haçlı seferi tertipledi.

Bu sefere güney fransa derebeyleri de katıldı: murabıtlar Martorell’de yenildi.

Bunun üzerine Ramon karşı hücuma geçti: kesin fetihten yüzyıl önce, denizde bir süre için Mallorca’yı ele geçirdi (1115-1116).

Karada, papa Gelasius II’nin teşvikiyle girişilen büyük İspanya Haçlı seferinden (1118) ve Zaragoza’nın haçlılar tarafından zaptedilmesinden sonra, bütün aşağı Ebro bölgesini ilhak etti.

Ramon Berenguer’in genişleme siyaseti sadece yeniden fetihle yetinmiyordu: sırasıyla Besalu (1111), Cerdana (1117), Ampurdan (1123) kontluklarını ilhak etti.

Provence’lı Douce ile evlenerek Provence, Gevaudan, Rouergue ve Millau’yu oîe geçirdi.

Oğlu Ramon Berenguer IV’ün (1131-1162), keşiş kral Ramiro’nun varisi Aragon’lu Berenguela ile evlenmesi, Katalonya tarihinde kesin bir dönemeç oldu.

O tarihten sonra ve iki devletin tek bir hükümdarın şahsında birleşmesiyle Katalonya ve Aragon kader birliği ettiler (1137).

Ramon Berenguer IV, Tarragona ile Tortosa arasındaki sierra Prades’e boyun eğdirerek Katalonya’nın yeniden fethini tamamladı.

Aragon krallık olduğu için hukuki bakımdan üstünse de, iki devletin birliğinde Katalonya ağır basıyordu.

Katalan’lara Kuzey Pireneler’de miras yoluyla geçen topraklar, Alfonso II’yi (1162-1196) Rousillon, Bearn ve Bilgorre’u ele geçirmeğe, ama Pedro II’yi (1196-1213) Albi’Iilerin yanında Muret bozgununa sürükledi (1213).

Barcelona’lı tacirlerin etkisiyle ve Katalan Cortes’lerinin öğüdüyle Jaime I, 1229-1235 arası Balear’ları ele geçirdi.

Valencia krallığının (1238’de fethedildi) ve Mallorca genel valiliğinin (1262’de krallık oldu) İdarî bağımsızlığına rağmen Katalan’lar bu iki bölgeyi sömürgeleştirerek iktisadi faaliyetin yönetimini ele geçirdiler.

XIII. yy.da, Katalonya, kıyı bölgelerindeki tarım, Barcelona, Gerona, Besalu’daki yün sanayii ve özelikle Barcelona’nın sembolleştirdiği deniz ticareti sayesinde Aragon topraklarının en zengin bölgesiydi.

O tarihte Akdeniz’in en büyük limanlarından biri olan Barcelona’da ticaret ve bankacılık bir arada yürütülüyordu ve tüccar burjuvazi, iktidarı hemen hemen ele geçirmişti (1274’te Jaime I tarafından onaylandı).

Seçimle işbaşına gelen bir kurul para basıyor, kanun koyuyordu; «deniz konsülleri» aracılığıyla gerçek bir ticaret mahkemesine sahipti.

O tarihten sonra, Fransa tacına sözde bağlılık, tamamıyla ortadan kalktı: Corbeil antlaşmasıyla (11 mayıs 1258) Aziz Louis, Katalonya ve Roussillon üstündeki metbuluk hakkından vaz geçti.

Jaima I de, pahalıya mal olan Fransa serüvenlerinden vaz geçerek Fransa’da sadece Barcelona’nın İktisadi tamamlayıcısı Montpellier ile Sarlat’yı (Auvergne’de) muhafaza etti.

O tarihten sonra Aragon tarihiyle Katalonya tarihini birbirinden ayırmak çok güçtür.

Konstanz von Hohenstaufen’ın kocası ve bu ailenin haklarının varisi olan Pedro III ile başlayan Sicilya siyasetine «Aragon siyaseti» adını vermek bir alışkanlık haline gelmiştir.

Oysa bu siyasetin Katalonya’nın yayılma siyasetinin bir parçası olduğu açıktır.

Roger de Lauria tarafından kurulan «Aragon donanması» ve 1305’te Atina’da kurulan «Aragon dükalığı» da Katalan’ların eseridir.

Katatonya’nın üstünlüğü XV. yy.a kadar (Akdeniz, Avrupa’nın İktisadi ve siyasi merkezi olarak kaldıkça) devam etti.

Büyük Alfonso V, Katalan’ların deniz gücünü doruğuna ulaştırdı.

Ama hemen sonra başlayan hızlı gerilemeyle, üstünlük, Andalucia limanı sayesinde, Atlas okyanusu yollarını denetleyen Castilla’ya geçti.

Bununla birlikte Aragon ülkeleri bütünü içinde bugüne kadar yeni şartlara en iyi karşı koyan da gene Katalonya oldu: ama Barcelona, ancak XX. yy.da tekrar büyük bir sanayi ve ticaret merkezi haline gelebildi.

XVI. yy.da bütünlüğü sağlayan Ispanya’nın içinde geri plana itildiği inancı ve bu yüzden ülkenin sorumlu tuttuğu öbür unsurlarına duyduğu hınç, Katalonya’da devamlı bir katalan’cılık hareketi yarattı; bu hareket zaman zaman bölgenin sıkıntılarının da kışkırttığı ayaklanmalara yolaçtı.

Katalonya 1640’ta Felipe V’e isyan etti ve Louis XIII’e bağlandı (1640-1652); 1694-1697 arası Fransızların işgaline karşı koymadı; 1812’de bir fransız idare bölgesi haline geldi.

1823’te liberalizmin yuvası haline gelen Katalonya, Femando VII’ye karşı Uzun süre ditendi.

1932’de bölgede muhtar bir cumhuriyet kuruldu; Katalonya, iç savaşın sonuna kadar Franco birlikleriyle çarpıştı (Barcelona ancak 25 ocak 1939’da düştü).

XX. yy.ın ortasında, rejime karşı siyasi ve sendikal muhalefet, bölgede ülkenin öbür kısımlarından çok daha canlıdır ve İspanyol hükümetini, öteden beri canlılığını koruyan bölgecilik anlayışına karşı her an tedbirli olmaya zorlamaktadır.

Bir yanıt yazın