Kazandırıcı Zamanaşımı Nedir,Şartları | Genel Hukuk |
Kazandırıcı Zamanaşımı Nedir,Ne Demek,Mülkiyet hakkı başta olmak üzere, menkul ve gayrimenkuller üstünde aynî bir hakkın aslen kazanılması yolu.
Kazandırıcı Zamanaşımı ile Taşınmaz iktisabı
Bu durumda, kanunda yazılı olan şartların gerçekleşmesi ve belirli olan sürelerin geçmesi sonucu, bir kimse, bir şey üstünde, özellikle mülkiyet olmak üzere, bir aynî hak kazanır.
Bu tür zamanaşımı menkul ve gayrimenkul mülkiyette ayrı ayrı incelenir:
I) menkul mülkiyetinin kazandırıcı zamanaşımıyla kazanılabilmesinin şartları şunlardır:
Kazandırıcı Zamanaşımının Şartları
1. şeyin devredilmesine rağmen, mülkiyetin resmen kazanılmasına engel olan bir durumun bulunması.
2. zilyetlik.
3. iyi niyet. Şeyin zilyedi olan kimse, mülkiyeti kazanmasına engel olan hususu bilmemeli veya bilebilecek durumda olmamalıdır.
II) gayrimenkul mülkiyetinin kazandırıcı zamanaşımıyla kazanılması.
Burada iki türlü zamanaşımı söz konusu olur: A) olağan kazandırıcı zamanaşımı (âdi iktisabı müruruzaman da denir), durumunda, kazandırıcı zamanaşımından yararlanacak kimse lehine tapuda bir tescil vardır.
Ancak bu, yolsuz bir tescildir; yani mülkiyetin hemen kazanılmasını sağlamayan, şeklen var olan bir tescildir.
Olağan kazandırıcı zamanaşımının şartlan şunlardır.
a) tapuda zilyet lehine yolsuz bir tescilin bulunması.
b) iyi niyet.
B) olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı, tapu sicilinin aleniyet fonksiyonunu yerine getirmediği durumlarda uygulanan bir kurumdur. Bu tür kazandırıcı zamanaşımıyle mülkiyetin kazanılabilmesi için şu şartların gerçekleşmesi aranır.
1. tapu sicilinin gayrimenkul üstünde hak sahibini göstermemesi, şu durumlarda ortaya çıkar.
a) gayrımenkulün tapuda kayıtlı olmaması.
b) gayrımenkulün malikinin kim olduğunun tapudan anlaşılamaması.
c) tapuda kayıtlı olan gayrımenkulün malikinin yirmi yıl önce ölmüş veya gaipliğine karar verilmiş olması.
2. zilyetlik. Olağan kazandırıcı zamanaşımından farklı olarak, olağanüstü kazandırıcı zamanaşımında, zilyedin iyi niyetli olması aranmaz.
Yukarıdaki şartlan gerçekleştiren malik, mahkemeye başvurur ve lehine karar verilmesini ister.
Başvurmada, söz konusu gayrımenkulle ilgili kamu tüzel kişisi ve hazine hasım olarak gösterilir.
Başvurma üzerine, mahkeme en az bir defa durumu ilân eder ve son ilândan itibaren üç aylık bir itiraz süresi verilir.
Bu üç aylık süre içinde gerçek hak sahipleri ortaya çıkarak, olağanüstü kazandırıcı zamanaşımının şartlarının gerçekleşmediğine ilişkin itirazda bulunurlar.
Med. kn. md. 639’un bu düzenleme şekli yanında, özellikle Tapulama kanunu ile bazı yeni şartlar getirilmiştir.
Bu yeni şartlar, daha çok, tapuya kayıtlı olmayan gayrımenkullerde, zilyetliğin ispatına ilişkindir.
Tapulama kanununun, Toprak Reformu öntedbirler kanunu ile değiştirilen 33. maddesi, olağanüstü kazandırıcı zamanaşımıyla kazanılacak gayrımenkullerde, yüzölçümü yönünden bir ayırım yapmıştır.
Buna göre, yirmi dönüme kadar olan gayrımenkullerde, zilyetliğin ispatı yönünden özel bir ispat şekli aranmaz.
Bu durumda zilyetlik, herhangi bir delille ispat edilebilir.
Ayn durum, bir kimsenin birbirine bitişik fakat ayrı sebeplerle zilyet olduğu ve yüz ölçümlerinin toplamı yirmi dönümü geçen araziler için de söz konusudur.
Buna karşılık, yüzölçümü yirmi dönümü geçen gayrımenkullerin üstündeki zilyetliğin ispatı, özel bazı belgelere bağlanmıştır (vergi kayıtları, eski fermanlar v.b.).
Ayrıca, yine Toprak ve Tarım Reformu öntedbirler kanununa göre, bir tapulama bölgesi için bir kişi, elli dönümden fazla yeri olağanüstü kazandırıcı zamanaşımıyle elde edemez.
Olağanüstü kazandırıcı zamanaşımıyla gayrimenkulun mülkiyetinin ne zaman kazanıldığına ilişkin değişik görüşler vardır: tescil ile, mahkemenin kararı ile, üç aylık sürede itiraz olmamışsa sürenin bitmesiyle, otomatik olarak v.b. Mülkiyetin kazanılması için başka bir işlemin yapılması gerekli değildir.
Kanunun aradığı, mahkemeye başvurma, ilân ve mahkeme kararı, şekil hükümleri olmaktan öteye gitmez.
Mülkiyet hakkının olduğu gibi, gayrimenkul üzerindeki sınırlı aynî hakların da zamanaşımıyla kazanılması mümkündür.