Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Genel

Kefalet Sözleşmesi Nedir | Genel Hukuk Bilgisi |

Kefalet Sözleşmesi Hakkında Bilgi,Kefalet Sözleşmesi Nedir,Borçlunun, borcunu ödemeyi bir başkasını alacaklıya karşı taahhüt etmesi. kefalet gelişi güzel bir sözleşme ile borçlunun yüklendiği bir borcun ödenmesini, alacaklıya karşı yazılı sözleşme yaparak, borçlu ve alacaklı dışında, üçüncü bir şahsın üstüne alması.

Kefalet sözleşmesinin en belirgin niteliği, feri bir sözleşme olmasıdır.

Yani kefalet, ancak geçerli bir asıl borca bağlı olarak hüküm ifade eder.

Bu sebeple, kefil, asıl borçludan daha ağır bir yükümlülük altına girmez.

Bunun gibi, asıl borçlunun borcu muaccel olmadıkça, kefilin borcu da muaccel olamaz.

Feri bir borç olması sebebiyle, asıl borcun şarta bağlanmış olması halinde, kefalet sözleşmesi de şarta bağlı olmadan yapılamaz.

Aynı şekilde feriilik karakteri sebebiyle, kefalet sözleşmesinden doğan alacak hakkı, asıl sözleşmeden doğan haktan ayrı olarak devredilemez.

Ancak kefaletin feri olmasının istisnaları vardır.

Bu istisnalar, kefilin, asıl borçludan daha fazla borç altına girmeyeceği kuralı yönündedir.

İstisnalardan biri, konkordato alacağı konusundadır,lacaklı, konkordatoyu kabul etmediği halde, konkordato onaylanacak olursa, kabul etmeyen alacaklı, kefile karşı alacağın tamamını isteyebilme hakkını korur.

Bu durumda borçlu, konkordatoda tespit edilen miktar kadar sorumlu olurken kefil, borcun tamamından sorumlu olur.

Diğer bir istisna, iflasın açılmasında söz konusudur, iflasın açılması ile birlikte, asıl borç için faiz işlemediği halde, kefilin borcu için faiz işlemeye devam eder.

Kefalet, kendi hukuki sebebi olan bağımsız bir sözleşmedir.

Bu sebeple, kefil, ödemede bulunurken asıl borcu değil de, kendi borcunu yerine getirmektedir.

Aynı sebeple kefil hakkında yargı yoluna başvurulduğu zaman, asıl borçlunun değil de kefilin bağlı olduğu mahkemeye müracaat edilir.

Kefaletin diğer bir niteliği de, onun tali oluşudur.

Yani kural olarak ön planda takip edilecek olan, borçludur.

Zaman bakımından kefil, borçlunun takip edilmesinden sonra takibe uğarar.

Bunun istisnası müteselsil kefalettir. Kefalet ivazsız bir sözleşmedir.

Yani kefilin bu borcuna, bir kargı edim borçlanılmaz.

Ancak bu kural değildir, taraflar, kefalet sözleşmesini ivazlı yapabilirler.

Kefalet sözleşmesi ivazlı olarak yapılır ve alacaklı kendi ivazını yerine getirmezse, kefil kefalet sözleşmesini feshedebilir.

Kefalet ya para veya para ile tayin olunabilen bir borç için kurulur.

Para ile değerlendirilemeyen bir borç için kefalet sözleşmesi kurulamaz.

Bunun yanında kefalet ancak belirli bir borç için verilebilir.

Bir kimsenin herhangi bir borcu için veya bütün borçlar için kefil olunacağının açıklanması halinde, geçerli bir kefalet sözleşmesi yoktur.

Kefaletin geçerliliği için önce geçerli bir asıl borcun bulunması gereklidir.

Geçerli bir kefalet sözleşmesi için kanunda bulunan ehliyet ve şekil şartının da gerçekleşmesi gerekir.

Kefalet, oldukça tehlikeli bir sözleşme olduğundan kanun, sıkı ehliyet şartları getirmiştir, önce evli kadının kocasına kefil olabilmesi için, sulh hâkiminin izni gerekir.

Aynı şekilde, konkordato mehli verilmiş olan bir kimse kefil olamaz, olursa da geçersizdir.

Kendisine kanuni müşavir tayin eden kimse de, kanuni müşavirinin onayını almaksızın kefil olamaz.

Vesayet altında bulunan kimselerde, ne vasinin izniyle kefalet altına girebilir, ne de vasileri onlar adına kefil olabilir.

Aynı sonuca, vesayet altındaki kimseler için de varmak gerekir.

Geçerli kefalet sözleşmesinin bir şartı da, bunun şekle bağlı olarak yapılması ve belirli hususların bu şekil altında açıklanmasıdır.

Kefalet sözleşmesi hangi durumlarda sona erer

1. asıl borcun yerine getirilmesi.

2. borç sözleşmesinin feshi; kefaletin söz konusu olabilmesi için geçerli bir borç sözleşmesinin bulunması gerekir, borç sözleşmesi herhangi bir sebeple, alacaklı tarafından feshedilecek olursa, kefalet sona erer. Bu feshe borçlunun kusurlu bir tutumunun sebep olmasının hiç bir önemi yoktur.

3. borcun ifasının imkansız hale gelmesi. Asıl borç, bastan beri imkânsızsa, ortada geçerli bir borç sözleşmesi bulunmadığı için, kefalet de geçerli olarak doğamayacaktır. Başlangıçta geçerli olarak kurulan bir borç sözleşmesi, imkansızlık sebebiyle sona erecek olursa, buna bağlı olarak kefalet sözleşmesi de sona erer.

4. alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi hali de, kefaleti sona erdiren bir sebeptir;

5. ibra. Asıl borcun ibra ile sona ermesi, kefaleti de kendisi ile birlikte sona erdirir.

6. takas. Asıl borçlunun, alacaklıdan olan bir alacağı ile kendisinin borcunu takas etmesi halinde, kefalet de, takas ile sona eren borç miktarınca sona erer.

7. zamanın geçmesi ile. Kefalet sözleşmesi belirli bir süre için yapılmışsa, bu sürenin geçmesi ile sona erer. Ancak kanun, sürenin geçmesi ile kefalet sözleşmesinin derhal sona ereceğini kabul etmez, birtakım munzam şartlar arar. Müddetli bir kefalette, kefilin sürenin geçmesi ile borcundan kurtulabilmesi için, alacaklının sürenin bitiminden itibaren bir ay içinde icraya başvurmaması veya yapmakta olduğu takibe uzun bir süre ara vermesi gerekir.

8. borçlunun şahsı kefil için çok önemlidir. Bu sebeple, borcun devri ile borçlunun değişmesi halinde ancak kendisi razı olursa kefilin sorumluluğu devam eder. Bu rızanın devirden önce veya en geç devir ile birlikte verilmesi gerekir.

9. diğer bir sona eriş sebebi de, alacaklının kefilin ödemelini kabul etmemesi veya kabul ettiği halde. sahip olduğu teminatı kefile geçirmemesidir.

Birlikte kefalet

Aynı borç için birden fazla kimse kefil olmaktadır.

Ancak birlikte kefaletten söz edebilmek için, kefillerin, birlikte kefil olduklarını bilmeleri gerekir.

Birlikte kefaletin aynı senette gerçekleşmesi gerekmez.

Birlikte olduğunu bilmek şartıyla, ayrı ayrı sözleşmelerde de düzenlenmesi yeterlidir.

Aynı borç için kurulacak olan birlikte kefalet, ya âdi veya müteselsil birlikte kefalet olabilir.

Kefile kefalet

Kefile kefalet durumunda, kefile kefil olan kimse alacaklıya karşı daha önce kefil olmuş veya olacak kimsenin borcunu tekeffül eder.

Bu sözleşmenin tarafları, alacaklı ile kefile kefildir.

Kefile kefil, asıl borca kefil olan kimse arasındaki kefalet, adi veya müteselsil kefalet şeklinde olabilir.

Adi kefile kefalet halinde, alacaklının kefile kefil olan kimseye müracaat edebilmesi için, önce asıl kefili takip etmesi ve ondan, borcun ifasını temin edememesi gerekir.

Buna karşılık müteselsil kefile kefalet söz konusu ise, alacaklı, doğrudan doğruya kefile kefil olan kimseye başvurarak borcun yerine getirilmesini isteyebilir.

Kefile kefilin borcu, asıl kefilin borcu kadardır.

Kefile kefilin borcu ödemesi halinde, alacaklının elinde bulunan teminat, doğrudan doğruya kefilin eline geçer.

Müteselsil kefalet

Müteselsil kefalet’te, adi kefaletten farklı olarak, kefile başvurmadan önce borçluya başvurma mecburiyeti yoktur.

Kefil ile borçlunun sorumlulukları aynı sıradadır.

Alacaklı, borç muaccel olduğunda borçluya başvurmadan kefile başvurabilir.

Kefil de müteselsil olduğu için, önce borçluya başvurmasını ileri sürerek ödemeden kaçınamaz.

Ancak müteselsil kefalet istisna olduğu için, bunun kefalet sözleşmesinde açık olarak anlaşılması gerekir.

Kullanılacak kelimelerin önemi yoktur, yeter ki, müteselsil kefü olma iradesini ortaya çıkarsın.

Rücua kefalet

Rücua kefil olan kimse, asıl kefile karşı borçlunun ödeme kabiliyetini taahhüt eder.

Burada, kefilin hakları teminat altına alınmıştır.

Rücua kefil olan kimse, asıl kefilin borcu ödemek zorunda kalması ve borçluya başvurması halinde, borçlunun kendisine ödemede bulunacağını, asıl borçlu ödemede bulunmazsa, kendisinin borcu ödeyeceğini belirtir.

Rücua kefil olan kimse, kendisine başvurulduğu zaman, asıl borçlunun kullanabileceği bütün defileri kefile karşı ileri sürebilir.

Bir yanıt yazın