Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Coğrafya

Keşmir – Hindistan | Coğrafya Bilgileri |

Keşmir hakkında bilgi,Keşmir – Hindistan,Hindistan tarafından yönetilen Cammu ve Keşmir eyaletiyle Ladakh idare bölgesini, Baltistan ve Gilgit idare bölgelerini ve Pakistan’a bağlı Poone Cagir’i içine alır; 7 987 389 nüf. Başlıca şehri, Hindistan kesiminde Srinagar.

Keşmir’in tarihi beşiği ve faal kesimi (1 600 000 nüf.) Yukarı Camba vadisiyle Cihlam’ın yukarı vadisini içine alır; «Mutlu vadi» adı verilen Cihlam’ın yukarı vadisi kuzeydoğuda Himalayalar’ın yüksek buzlu dağlarının, güneydoğuda ise Pir Pancarın eteğinde uzanır: iklimi ılımandır, Keşmir vâdisini, sulak pirinç tarlaları, mısır, arpa ve tütün tarlaları ve meyve bahçeleri bir mozaik gibi yan yana örter; bu çeşitli tarımın yanı sıra yaylaya çıkarma usulüyle koyun yetiştiriciliği ve ipekböcekçiliği de uygulanır.

KeşmirKeşmir Tarihi

Pencap ve Afganistan’ın da bir kısmını içine alan bağımsız krallıklara ait olduktan sonra Keşmir, birkaç defa Hindistan imparatorluğuna (Asoka [M.ö. III. yy.) ve Kanişka [M.S. II. yy.] zamanında) katıldı: IX. yy.da kral Avantivarman zamanında Keşmir medeniyeti yeni bir hamle yaptı.

Geçit vermeyen dağların koruduğu bölgeyi müslümanlar XIV. yy.ın başına kadar ele geçiremediler.

Söylentiye göre, son Keşmir hükümdarı Kota Devi, 1338’de intihar etti ve o tarihten itibaren bölgede bir müslüman sultanlığı kurulda.

1739’da Nadir Şahın Afganistan krallığına ilhak ettiği Keşmir’i, 1819’da Sikh’lerin mihracesi Ranjit Singh ele geçirdi.

1819’da İngiliz vesayetini kabul eden bölgede İngiltere Ranjit Singh’in eski memurlarından Gulab Singh’i ammu ve Keşmir mihracesi olarak tanıdı.

Gulab Singh eskiden Tibet’e bağımlı olan Ladakh’ı ilhak ederek topraklarını her yöne doğru genişletmeye çalıştı.

1947’de Ingilizlerin boşalttığı eyaleti, halkın çoğunluğu müslüman olduğu için Pakistan istediyse de, Keşmir mihracesi Hindistan’a katılmayı tercih etti.

Pakistan çetelerinin Keşmir’in güneyine müdahaleleri üzerine Hindistan Birleşmiş Milletler teşkilatına başvurdu.

1 Ocak 1949’da bir mütareke yapıldı ve Birleşmiş Milletler teşkilatının kontrolü altına verilen bir mütareke çizgisi, plebisit yapılıncaya kadar Keşmir’i geçici kaydıyla Hindistan ile Pakistanw arasında paylaştırdı.

Bu arabuluculuğa rağmen hint ordusu 1957’de Keşmir’in kuzey kesimini işgal ve fiilen ilhak etti; bu davranış Pakistan’ın Birleşmiş Milletler teşkilâtına başvurmasına yolaçtı (ağustos 1957).

Eyaletin kuzey bölümünün fiilen Hindistan birliğine ilhakından sonra Keşmir, bölgede kendilerine sadık hükümetleri destekleyen Delhi ile Karaşi arasınla anlaşmazlık konusu olmaya devam etti.

Pandit Nehru bütün milletlerarası arabuluculuk denemelerini (1962 ocağında B.İ.R.D. başkanı Eugene Black’in denemesi) reddetti ve Çin’in bölgenin kuzeydoğusundaki Ladakh’ı istila denemesine silahla direndi (ekim-kasım 1962).

Fakat Pakistanlılar, Batı Keşmir sınırında Çin lehine bir değişikliği kabul ettiler (2 mart 1963 antlaşması).

Hindistan, her türlü toprak tavizini reddetmekte ve Himalaya geçitleriyle indus’un kollarının kaynaklarına ulaşma imkanını sağlayan Keşmir’in doğu yarısını günden güne dsha sıkı bir şekilde kontrol etmeye çalışmaktadır.

Başbakan Bakşi’nin bertaraf edilerek yerine 1964 eylülünde Sadık’ın getirilmesi bu çabanın sonucudur, 1964 Nisanında serbest bırakılan şeyh Abdullah’ın arabuculuk denemesine rağmen bu siyaset Pakistan ile Hindistan arasında genelleşen bir silahlı anlaşmazlığa (mayıs-eylül 1965) yolaçmaktaydı.

Bu anlaşmazlık geçici olarak ancak” Rusların Taşkent konferansı sayesinde (10 ocak 1966) halledildi ve savaşan taraflar Keşmir meselesini çözümleyebilmek için geçici olarak savaştan vaz geçtiler.

Statü quo ante esasına dayanan kesin bir çözüm yolu ancak diplomatik ilişkiler yoluyla gerçekleşebilecekti.

Fakat Hindistan Millet meclisi 15 nisan 1966’da Keşmir’de Hindistan’daki seçim kanununun uygulanmasına karar vermekle Doğu Keşmir’in ilhakı yolunda önemli bir adım atmıştır.

Çoğunlukta olan Kongre partisi, 1966’da eski bakan Bakşi tarafından kurulan Can Sangh’ın partisi «Milli kongre»ye oranla avantajlı bir durumdadır.

1967 Yılında Keşmir. Pakistan ile Hindistan arasında bir anlaşmazlık konusu olmaya devam etti.

Tarafların 1965 savaşından sonra kabul ettiği ateşkes hattında silahlı çatışmalar oldu (9-10 ekim 1967).

1963 Yılında tevkif edilen şeyh Abdullah’ın kayıtsız şartsız serbest bırakılmasından (2 ocak 1968) sonra, Hindistan kontrolundaki Keşmir’de olaylar hızlandı.

Şeyh Abdullah’ın Meerut’ta katıldığı ilk mitingde (29 ocak 1968), hindu nümayişçiler olaylar çıkardı; 16 kişi öldü.

Üç yıllık ayrılıktan sonra Abdullah, Srinagar’a döndü (4 mart 1968).

Daha sonra çıktığı gezideki konuşmalarında, keşmir halkının kendi kaderini kendinin tayin etmesi gerektiği görüşünü savundu.

Gezi sırasında Bhadarvoh’da jan Sangh ve Plebisit cephesi taraftarları arasında çatışmalar çıktı.

Srinagar’da da panditler (brahman) ile müslümanlar arasında geniş olaylar meydana geldi.

Hareketler jammu’ya (Cammu) yayıldı.

Şeyh Abdullah, başbakan bayan Gandhi’ye verdiği cevapta (26 haziran 1968) sir Owen Dixon’ın 1950’de ileri sürdüğü çözüm yolunu teklif etti: Jammu Hindistan’a, Azad Keşmir’de (Hür Keşmir) Pakistan’a, iç bağımsızlıklarına sahip olarak, bağlı kalacaklardı.

Keşmir vadisi ise içişlerinde serbest olarak Birleşmiş Milletler kontroluna bırakılacaktı.

Beş yıllık bir geçiş döneminden sonra Keşmir vâdisi ya bu statüsünü koruyacak, ya Hindistan veya Pakistan’a bağlanacak, yahut bağımsız bir devlet olacaktı.

Azad Keşmir ve jammu yeni devlete bağlanmakta serbest bırakılacaktı.

18 Ağustosta şeyh Abdullah seçimleri boykot etti ve kısmi başarı kazandı.

10-17 Ekim 1968’de topladığı Keşmir Halkı kongresine çeşitli siyasi görüşlerde 250 delege katıldı.

Bu arada Hindistan kontrolundaki bölgede faaliyet gösteren partilerden Milli kongre ile Praja Sosyalist partisi, birlikte çalışma kararı aldı ve Keşmir’in Hindistan’ın bir parçası olduğu görüşünü tekrarladılar.

16 Kasım 1968’de başbakan Sadık yakalanan pakistanlı sabotajcıların Şeyh Abdullah’ı destekleyen Plebisit cephesiyle bağları olduğunu açıkladı.

1969 Yılındaki seçimler sırasında Keşmir vâdisi ve Ladakh’ta geniş olaylar, meydana geldi.

Aynı yıl Eyalet hükümetinin 1947-1948’de veya 1965 Pakistan savaşı sırasında Azad Keşmir’e veya Pakistan’a geç etmiş müslümanlara ait toprakları müsadere etmek istemesi yeni olaylara sebep oldu.

Şeyh Abdullah, 23 ekim 1969’da Keşmir için bir anayasa taslağı ileri sürdü.

Taslak, eyaleti üç İdari bölgeye ayırıyordu: Keşmir vâdisi, Jammu ve Gilgit’in sınır bölgesi ile Azad Keşmir.

Her İdari birlik, sınırlandırılmış yetkisi olan bir meclise sahip olacaktı.

Bunların üzerinde de bütün memleketin yönetimine hâkim bir meclis bulunacaktı.

Keşmir Halkı kongresinin ikinci toplantısı Srinagar’da yapıldı (8-13 haziran 1970).

Delegelerin büyük çoğunluğu Pakistan’a bağlanmayı veya bağımsızlık fikrini savundular.

Bu sırada Pakistan taraftan bazı liderler tevkif edildi.

Yeni siyaseti gereğince Plebisit cephesi.

1971’de yapılacak Lok sabha (Hint meclisi) seçimlerine itiraz kararı aldı.

Bunun üzerine şeyh Abdullah ve Plebisit cephesi liderlerinin seçim sonuna kadar Keşmir’e girmesi yasaklandı.

18 Ocak 1971’de Al Fatah (Zafer) adlı gizli teşkilatla ilgili tevkifler yapıldı.

Teşkilatın Pakistan tarafından yönetildiği açıklandı.

Pakistan kontrolundaki Azad Keşmir’de yeni gelişmeler doğurdu.

Azad Keşmir’in 1964’te tayin edilen statüsüne göre, Azad Keşmir başkanı Pakistan tarafından tayin ediliyordu.

Daha sonra yapılan reform (eylül 1968) ise üç büyük siyasi parti (Jammu ve Keşmir Müslüman kongresi; Serbest Keşmir birliği; Hür Keşmir Müslüman kongresi) tarafından yeterli bulunmadı.

Ancak 13 eylül 1970’te yeni bir anayasa yürürlüğe girdi.

Başkan ve 25 üyeli meclis demokratik usulle seçildi. Sardar Abdul Kayyum Han başkan oldu.

Bir yanıt yazın