Kına Nedir | Ansiklopedik Bilgi |
Kına Hakkında Bilgi,Kına Nedir,Neden Yapılır,Kına ağacının kurutulmuş yapraklarından elde edilen toz.
Kına ağacı, Arabistan’da yetişen ve yapraklarından kına yapılan ağaç. (Lawsonia diba. Kınaağacıgillerden.)
Kına ağacı, ayrık dallı, beyazımsı kabuklu, karşıt yapraklı bir ağaççıktır. Yaprakları zamanla, yani yaşlandıkça dikenleşir.
Güzel kömeç şeklindeki çiçekleri keskin kokuludur. Anayurdu Arabistan olan bu ağaç hemen bütün Doğuda yetiştirilir.
Yaprakları kurutularak toz haline getirilir; doğulular bununla saç, sakal ve tırnaklarını boyarlar.
Kına zamanımızda birçok saç boyasının bileşimine girer.
Türk kadınları arasında kına’nın önemi büyüktür. Kadınların ellerinin süslenmesinde kullanılır.
Parmak uçlarına ve avuç ortasına kına koymaya kına yakmak denir.
Toz kına hamur haline getirilir, parmaklara konularak ince bezle sarılır, sabaha kadar öyle kalır.
Bu suretle parmaklar, güzel, koyu kızıl bir renk alır.
Ağarmış saçlara da sürülerek kızıl kumral bir renk verilir.
Ele kına yakmak eskiden çok yaygındı.
Bu gün ancak köylerde görülmektedir.
Kına Gecesi
düğün törenlerinin en önemlilerindendir.
Çarşamba günü kına günüdür.
Gece yatsıdan sonra oğlan tarafının kadınları kız evine gelir.
Misafirlere bakır, gümüş v.b. tepsiler içinde çeşitli çerezler, tatlılar ve kına gecesi çöreği sunulur.
Sonra gelin, ellerinde mumlar yanan evlenmemiş genç kızların arasında, gelinliğini giymiş olarak misafirlerin bulunduğu odaya gelir.
İki basamak merdivenle çıkılan yüksekçe bir koltuk, divan veya kürsüye oturtulur.
Bir süre çalgı çalınır, oyunlar oynanır, gelin seyreder.
Sonra bir hoca hanımın duası ile kına yakma töreni başlar.
Gelinin sağ avucunun ortasına kına ve üzerine yarım veya bir altın liraya kadar herhangi bir ziynet altını konur.
El, ipek bir mendille bağlanır.
Bu sırada gelinin arkadaşları, annesinin eşliğinde kına türküsünü okur ve ağlarlar: Sofrada kaldı kaşığı / Atladı gitti eşiği / Kız anasının danışığı / Gelin kınan kutlu olsun / Orda birliğin tatlı olsun.
Bu türküye gelin kız şöyle cevap verir: Babam kır atını çaya bağlasın / Kır at kişnedikçe anam ağlasın / Anamın oğlu var, beni neylesin / Şen babam evi, şen olsun / Gidiyorum haberin olsun.
Ertesi gün bu altın, mendil içinde güveye götürülerek bahşiş alınır.
Güvey bu altını bereket parası diye çantasında saklar. Türkü bitince şerbetler içilir.
Ortaya serilen seccadeye herkes durumuna göre para atar.
O gece sabaha kadar gelin uyutulmaz, arkadaşları eğlenirler.
Kına gecesinde yalnız kadınlar bulunur.
Az çok değişmelerle kına gecesi Anadolu’nun her yerinde böyledir.
Büyük şehirlerde bu gelenek ortadan kalkmıştır. Ancak köy ve kasabalarda sürmektedir.
Kına Yemeği
Köy düğünlerinden birkaç gün önce, akrabasından bir kadın, gelinin başını yıkayarak kınasını koyar.
Bu tören dolayısıyla kız babası, gelinin evli, bekar bütün arkadaşlarına üç beş sofralık bir ziyafet verir.
Kına yemeği çarşamba günü gündüz verilir.