Klorofil Nedir? Ne İşe Yarar? | Ansiklopedik Bilgi |
Klorofil Nedir,Ne İşe Yarar,Bitkilerin körpe saplarında ve yapraklarında bulunan, güneş ışığını soğurarak bitkilerde karbon özümlemesini sağlayan, bitkilere yeşil renklerini veren madde. Klorofil, diğer boya maddeleriyle (ksantofil, karoten) karışık olarak, toprak üzerindeki hemen bütün organlarda vardır. Ham klorofil, birçok basit klorofillerden meydana gelir.
Toprak altındaki organlarda, asalak ve çürükçül bitkilerde klorofil yoktur. Yaprakta, yaprağın orta kısmını baştan başa kaplar. Hücrelerde protoplazmanın içinde bulunan başlı başına ve kloroplast denilen (klorofil tanecikleri de denir) özel protein cisimciklerinde yer alır.
Bazı organlar veya bazı bitkiler (fıstık çamı ve diğer kozalaklılar, eğreltiotları v.b.) karanlıkta da yeşillenebilir, ama klorofilin oluşması için genellikle ışığa ihtiyaç vardır: karanlıkta yetişen bitki solgunlaşır; hemen hemen beyaz kalır; kloroplastlarına sarı bir boya maddesi (ksantofil) siner.
Körpe bir bitkide klorofilin oluşması için topraktan bazı kimyasal maddelerin sağlanması gerekir: eriyik halinde demir, magnezyum, nitratlar. Bu elemanlardan birinin noksanlığı sarılığa sebep olur.
Klorofilin Görevleri
Klorofil, karbon, hidrojen, oksijen, azot ve magnezyumdan meydana gelen karışık yapılı bir maddedir: Çok güzel görünüşlü yeşil iğnecikler halinde billurlaşabilir; eter ve kloroform v.b’de erir.
Klorofilin en önemli özelliği güneş ışınlarını soğurması ve ışık enerjisini kimyasal enerjiye çevirmesidir. Klorofil yalnız bazı ışınları, özellikle kırmızı ışınları soğurur; kırmızı ışık protoplazmanın düşük ısıda sentez yapmasına, karbonlu besinlerin oluşmasına imkan verir.
Güneş gören yeşil bir bitkinin oksijen çıkardığını, XVIII yy. ın sonunda ilk defa Priestley ortaya koydu; daha sonra, Senebier, Ingenhouz v.b., bitkilerin oksijen verirken havada veya suda erimiş gazlardan karbon dioksit soğurduğunu ispatladılar. Bitki soğurduğu karbondioksitle suyu birleştirerek karbon hidratları (selüloz, nişasta, şeker v.b.) yapar. Bu olay hücrede açıkça görülebilir.
Yeşil bitki karbonu özümlerken, solunum yapmaktan da geri kalmaz; bitki Ue atmosfer arasındaki gaz alışverişi birbirine zıt iki işlemin bileşkesidir (özümleme bölümü): solunum ve klorofil özümlemesi (karanlıkta sadece solunum devam eder). Klorofilsiz bir bitki (msl. mantar) karbon hidratları özümleme yoluyla yapamaz, bu yüzden asalak veya çürükçül yaşamaya mahkumdur.
Klorofil özümlemesinin şiddeti, belli bir sürede soğurduğu karbon dioksit ve açığa çıkardığı oksijen miktarıyla ölçülür, özümlemenin şiddeti birçok etmene bağlıdır: ışık yoğunluğu; sıcaklık; havadaki karbon dioksit oranı: ışık çok zayıfsa özümleme olmaz; klorofil özümlemesinin şiddeti her bitkide değişik olmakla beraber, ışık şiddetiyle orantılı olarak en yüksek seviyeyi bulur, sonra gittikçe azalır, aynı şekilde 0° C’ta özümleme olmaz; sıcaklık arttıkça artar, 40°C’ta en yüksek seviyeyi bulur.
Bu optimum sıcaklık aşılırsa, yüksek sıcaklığın hücre plazmasına zararlı etki yapması yüzünden, özümlenmenin şiddeti aniden azalır, özümlemede havadaki CO2 miktarının da önemli rolü vardır; optimum miktarı havadaki normal CO2 miktarının biraz üstündedir.
Solunum olayının işe karışmaması için deneyler aydınlıkta ve karanlıkta yapılır.
Klorofil sentezi 1960’ta Woodward tarafından Harward üniversitesinde yapılmıştır.
Çalışmalar, omurgalılardaki hemoglobinde bulunan porfirik çekirdeğin, bu hayvanların aldığı besinlerde bulunan klorofilden türediğini ortaya koymuştur.
Klorofil, kansızlığı giderici, yaraları iyileştirici ve koku giderici özellikler taşır.
Vücut ve nefes (kokularını yok etmek için diş macunu, merhem ve hap v.b. halinde kullanılır.