Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Tarih

Küçük Kaynarca Antlaşması Nedir,Maddeleri,Önemi

1774 Küçük Kaynarca Antlaşması Maddeleri, Küçük Kaynarca Antlaşması Hakkında Bilgi, Küçük kaynarca antlaşması maddeleri, Küçük Kaynarca Antlaşması Önemi Nedir?, Küçük kaynarca antlaşması sonuçları,Küçük Kaynarca Antlaşması Hakkında Bilgi,1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ve Önemi Küçük Kaynarca Antlaşması,Osmanlı devletiyle Rusya arasında imzalanan antlaşma (17 temmuz 1774).

Rusya daha önce yapılan antlaşmalara uymadı ve Lehistan işlerine karışmaya başladı.

Bunu çıkarlarına aykırı bulan Avusturya ve Fransa, Osmanlı devletini savaşa zorladı.

Ruslar, Lehistan’a girmek için Kırım hanlığına bağlı Yalta’yı aldılar. Halkını öldürerek mallarını yağmaladılar. Bu olay Osmanlı devletinin hazırlıklarını bitirmeden savaşa girmesine yolaçtı (3 ekim 1768).

Küçük Kaynarca Antlaşması Önemi Nedir

Rumeli ve Kafkasya’da yapılan savaşlarda osmanlı orduları yenildi, Ingilizlerin yardımıyla Baltık denizinden Akdeniz’e geçen Aleksis Orlov yönetimindeki bir rus filosu, Çeşme limanında yatan osmanlı donanmasını yaktı (7 temmuz 1770).

Çeşme olayından sonra Avusturya, Osmanlılarla gizli bir antlaşma yaptı. Bu antlaşma metnini ele geçiren Ingilizler, Rusya ve Prusya’ya durumu bildirdiler.

Bu iki devletle aralarının açılmasını istemeyen Avusturya, gizli antlaşmayı onaylamadı. Bu durum Rusya ile Osmanlılar arasındaki barışı kolaylaştırdı.

Rusyat Osmanlılara başka bir devletin aracılığı olmadan barış yapmak istediğini bildirdi. Babıâli bu isteklere cevap vermediğinden, bir sonuç alınamadı. Sonra, Prusya ve Avusturya’nın aracılığı ile barış isteği kabul edilerek mütareke imzalandı (30 mayıs 1772).

Barış görüşmeleri, Fokşan’da başladı. Osmanlı devletini nişancı Osman Efendi ile Ayasofya şeyhi Yasincizade Osman Efendi, Rusya’yı Gregoriy Orlov ile Obreskov temsil ettiler.

Avusturya ve Prusya’nın İstanbul’daki elçileri de hükümetlerinden aldıkları emir uyarınca Fokşan’a geldiler; fakat Ruslar istemediği için görüşmelere katılamadılar.

Buradaki görüşmeler Kırım’ın bağımsızlığıyla Yenikale ve Kerç kalelerinin Rusya’ya bırakılması ve Kılburun istihkâmlarının yıkılması konulanndaydı. Bir anlaşmaya varılamadığından temsilciler ülkelerine dönmek zorunda kaldılar. Bir süre sonra mütareke süresi uzatılarak görüşmelere yeniden başlandı (kasım, 1772).

Yeni görüşmeler, Bükreş’te yapıldı , ve Osmanlı devletini, reisülküttap Abdürrezzak Efendi, Beylikçi Hayri Efendi ve müverrih Vâsıf Efendi temsil ettiler. Avusturya ve Prusya elçilerinin aracılıklarından daha önce bir fayda sağlanamadığı için, bunların Bükreş’e gelmeleri istenmedi. Bükreş’teki görüşmelerde de pürüzlü konular çözümlenemedi.

Sonunda, Obreskov, aldığı talimat uyarınca 7 maddelik bir teklif sundu. Bu teklifte;

1. Kırım’ı bağımsızlığı ve bunun için Rusya’nın kefaletinin kabulü, Yenikale ve Kerç’in Rusya’ya bırakılması

2. rus savaş ve ticaret gemilerinin Karadeniz ve Akdeniz arasında serbestçe gidip gelmesi

3. Kırım’daki bütün istihkâmların geri verilmesi

4. Rusya’da bulunan Boğdan voyvodasının, Yergisini üç yılda bir göndermek şartıyla verasete göre yeniden tayini

5. Rusya’nın İstanbul’da daimî bir elçi bulundurması

6. Kılburun’un Rusya’ya bırakılması ve Oçakov istihkâmlarının yıkılması

7. BabIâli’nin rus çan için «padişah» unvanını kullanması ve ortodoks tebaa üstündeki rus himayesinin tanınması isteniyordu.

Rus teklifi, İstanbul’da da incelendi. Bazı devlet adamları, savaşın sürmesinde fayda yerine zarar gördüklerinden antlaşmanın imzalanmasını istediler. Bazı maddeleri ağır bulan devlet adamları çoğunlukta olduğundan savaş yeniden başladı (mart 1773).

Bulgaristan’da yapılan savaşlarda her iki taraf ağır kayıplar verdi. Ruslar, Kırım’ın ele geçirilmesini kolaylaştıracak önemli yerleri aldıklarından ve bu sırada Rusya’da çıkan Pugaçev isyanını bastırmak istediklerinden öncelikle barış yapmak istediler.

Mareşal Romanzov (veya Rumantsov) Osmanlı devletini barışa zorlamak için Şumnu’da bulunan osmanlı ordusu karargâhını kuşattı (1774 baharı).

Sadrazam Muhsinzade Mehmed Paşa, orduda bulunan devlet üerigelenlerinin de oyunu alarak, barışa karar verdi; bu kararın onayı için devlet ileri gelenlerinin mühürlendikleri tutanağı, yeniçeri kâtibi Lala Mustafa Efendi ile Padişaha gönderdi.

Başmurahhas nişancı Ahmed Resmî Efendi ile reisülküttap Münip Efendi, Silistre’nin 24 km güneydoğusunda rus karargâhının bulunduğu Küçük Kaynarca’ya gittiler ve antlaşmayı imzaladılar (17 temmuz 1774).

Küçük Kaynarca Antlaşması Maddeleri

Küçük Kaynarca antlaşmasının başlıca maddeleri şunlardır:

1. Kırım, Kuban, Yedisan, Bucak ve bazı kabileler tamamen hür ve bağımsız olacaklar. Kırımlılar, mezhep işlerinde Halifelik makamına bağlı kalacaklar. Osmanlı devleti ile Rusya, bu ülkelerin içişlerine karışmayacak, buralarda asker ve memur bulundurmayacaklar

2. Osmanlı devleti, Kılburun, Kerç, Yenikale, Azak kalelerini ve özi (Dnieper) ile Aksu (Bug) nehirleri arasındaki Küçük ve Büyük Kabartay ülkelerini Rusya’ya bırakacak

3. Rusya, Besarabya, Akkirman, Kili, İsmail, Bender ve diğer bazı kalelerle, Eflak ve Boğdan’ı Osmanlı devletine geri verecek. Yalnız Osmanlı devleti, Eflak ve Boğdan’da, genel bir af ilân edecek, halka din serbestliği tanıyacak, voyvodaların Babıâli nezdinde rum mezhebinden maslahatgüzar bulundurmaları ve rus elçilerinin bu memleketleri korumak için görüşmeler yapabilmeleri imkânını sağlayacak

4. Osmanlı devleti, hıristiyan ortodoks tebaası ve kiliseler hakkında rus elçilerinin görüşlerini bildirmelerini ve yapılacak bildirileri kabul edecek. Rus rahipleri ve tebaası, Kudüs ve çevresindeki Kutsal Yerler’i, cizye, haraç ve başka bir vergi vermeden serbestçe ziyaret edebilecekler ve Beyoğlu’da bir kilise yaptırabilecekler

5. rus gemileri, Karadeniz, Akdeniz ve Boğazlar’da serbestçe ticaret yapabilecek. Rusya, osmanlı ülkesinin gerekli gördüğü yerlerinde konsolos bulundurabilecek ve ticarî hususlarda İngiltere ve Fransa’nın sahip olduğu haklara sahip olacak

6. Osmanlılar bütün yazılarda rus çarları için «Rusların padişahı» deyimini kullanacaklar. Rusya, İstanbul’da daimî bir elçi bulunduracak ve ona en büyük devletlerin elçileri gibi muamele edilecek

7. Osmanlı devleti, 1775 yılından itibaren, 3 taksitte, toplam olarak 15 000 kese akçe (4 500 000 ruble) savaş tazminatı ödeyecek,

Bir yanıt yazın