Kuleli Vakası Nedir,13 eylül 1859 | Osmanlı Tarihi |
Osmanlıda Kuleli Vakası ,Kuleli Vakası Nedir Abdülmecid’in son yıllarında uygulamaya konulmadan bastırılan ayaklanma ve suikast teşebbüsü.
Osmanlıda Kuleli Vakası
Tertipçiler gizli cemiyet kurarak padişaha karşı bir suikast hazırladılar.
Durum haber alındı (13 eylül 1859); tertipçiler yakalanarak Çengelköy’deki Kuleli kışlasına konuldu.
Soruşturma ve yargılama da burada yapıldı.
Bu yüzden olay Kuleli vakası adıyla tarihe geçti.
Sadrazam Mehmed Emin Ali Paşa, şeyhülislâm Mehmed Sadeddin Efendi, serasker Rıza Paşa, Meclisi Ali-i Tanzimat reisi Mehmed Pasa, Meclisi Vâlâ reisi Yusuf Kâmil Paşa ve Dârışûrayı Askerî reisi Mustafa Zarif Paşanın katıldığı bir komisyon kuruldu.
Komisyon çalışmaları sonunda, bir süre Anadolu ve Batum ordularında bulunduktan sonra, İstanbul’a gelen ve önce Osmaniye camii yakınındaki bir hattathanede, sonra Sultan Bayezid medresesinde oturan Süleymaniyeli Şeyh Ahmed’in elebaşı olduğu anlaşıldı.
Bazı kişileri fedai olarak kurduğu gizli cemiyete alan Şeyh Ahmed’e, ferik Çerkez Hüseyin Paşa da yardım etmiş, birçok görüşmeleri konağında düzenlemişti.
Şeyh Ahmed, Şuayp’tan suikast ve ayaklanmada kullanmak üzere çerkezler bulmasını istedi.
Ayaklanma başlayınca, elçiliklere, patrikhanelere ve şehir halkına dağıtılmak üzere Arif Beye bildiriler yazdırıldı.
Arnavut Cafer Dem Paşa da, elebaşılardandı: ayaklanmada kulllanılmak üzere, arnavut askeri bulacaktı.
İmalât meclisi üyesi binbaşı Rasim Bey de fedai grubuna girerek telgraf tellerini kesmek görevini üzerine aldı.
Tophane müftüsü Bekir Efendi, Tophane kâtiplerinden Hurşid Efendi, istihkâm alayı yüzbaşılarından İbrahim Ağa ve mirliva Hasan Paşayı cemiyete sokmak için aracılık etti.
Bunlardan Hasan Paşa, yapılan teklifi kabul etmedi ve serasker Rıza Paşaya durumu bildirdi; gizli cemiyet böylece ortaya çıktı.
Adı geçenlerin hepsi idama mahkûm edildiler; Abdülmecid, cezaları müebbet kalebentliğe çevirdi. Cafer Dem Paşanın Bâbı Seraskerî’de sorgusu yapıldı.
Yargılamak için Kuleli kışlasına götürUlürken, kayıktan denize atlayarak intihar etti; öbür sanıklardan Tophaneyi Âmire kâtibi Bekir Efendi Lımni’de, Kabataş karakol memuru istihkâm yüzbaşısı Osmanpazarlı İbrahim Ağa ile Mühendishane yüzbaşılarından Süleymaniyeli Süleymanpaşazade Ali Bey ve kardeşi Hasan Bey Rodos’ta, sanıklardan diğer dokuz kişiyle birlikte müebbet küreğe, üçüncü derece sanıklardan 8 kişi kalebentliğe, dördüncü derece sanıklardan ordu hizmetinde olanların ordudan çıkarılmalarına, hapis ve sürgün edilmelerine karar verildi.