Kurtuluş Savaşında Adana,Savunması | Kurtuluş Savaşı |
Kurtuluş Savaşında Adana,İttihat ve Terakki’nin emriyle Ermenilerin Suriye içlerine gönderilmeleri (tehciri) savaş hayatını etkileyen bir başka faktör oldu.
Heyet-i Temsiliye i “Adana üyesi Damar Arıkoğlu, anılarında bu dönemi şöyle anlatır:
Kurtuluş Savaşında Adana Cephesi
“Ermenilerin Suriye’ye nakli, Adana vilayetimizi tamtakır bir boşluk haline getirdi.
Çarşı, mağaza, sanatkâr namına bir şey kalmadı. Dükkanlar ve işyerleri kapandı.
Kalaycı, lehimci yokluğu bile müşküllerimizin başına geçti.
Ermeni kilisesi avlusunda bir çırak mektebi açıldı.
Topladığımız Türk çocukları az zaman içinde kalaycılığı, lehimciliği, tenekeciliği öğrendiler.
Sonunda mümkün mertebe memleketin bu küçük lüzumlu sanat erbabı çoğaldı ve ihtiyacı karşıladı.”
Osmanlı orduları Ortadoğu’da yenilince, Suriye ve Filistin’de (Akka’da) bulunan Yıldırım Orduları komutanı Mustafa Kemal Paşa, birliklerini Halep’ten Çukurova’ya geçirdi.
Karargâhını Adana’nın batısında Hacı Seyit Efendi’nin bağında kurdu.
Kurtuluş Savaşında Adana – Adana’nın Fransızlar Tarafından İşgali
Mondros Mütarekesi’yle (30 Ekim 1918) Güney Anadolu’da denetim altında tutma hakkını elde eden Fransızlar 18 Aralık 1918’de Adana’ya girdiler.
17 Aralık 1918 günü Mersin’e çıkarma yaptılar, ertesi gün de Adana’ya girdiler.
İşgal Birlikleri başkomutanı General Ailanby’ın emri ile 1 Şubat 1919’da Adana’ya gelen Albay Bremond, Adana’da karargâh kurdu. Her ilçeye bir Fransız subayını kaymakam yardımcısı yaptı.
Tren ücretlerini gümüş ve altın parayla ödemeyi mecburi kıldı.
Posta pullarına “Kilikya” damgasını vurdurdu.
Haberleşmeye sansür koydurdu. Fransızca, mecburî dil durumuna getirildi.
Fransız okulları kurulmaya başlandı. Yargıçlar ve başsavcılar görevlerinden alındı.
İşgal kuvvetlerinin Kilikya bölgesi komutanlığı Albay Bremond’a, Adana Vali Yardımcılığı da Albay Nerhand’a verildi. Belediye, polis ve jandarma kuruluşları da Fransızların elindeydi.
Fransızların güvenliklerini sağlamak amacıyla İtilâf devletleri Adana’ya ayrıca Cezayir ve Senegal alaylarını gönderdi. Ingilizler de buraya kendi denetimlerindeki Hint askerlerini getirdiler.
Sonradan, Adana Kızılay Merkezi binasına da İngiliz haberalma teşkilâtı (İntelligence Service) yerleşti.
Gülek Boğazı’nı Kadirhan ve Çamalan’daki Fransız karakolları tutuyordu.
Bahçe, Fransız desteğiyle Ermenilerin yönetimindeydi. Kadirli’de 200 kadar Ermeni süvarisi bulunuyordu.
Kozan’a Fransız topçu birlikleri yerleşmişti. Haçin (Saimbeyli) tamamıyla Ermenilerin elindeydi.
Adana-Tarsus demiryolu üzerinde Hacıkırı Karakolu, Yarbay Pommier komutasında da Kelebek Garnizonu kurulmuştu.
Pozantı’ya Fransız topçuları yerleştirilmişti.
Fransızların Mersin’e çıktıkları gün, bazı gençler Hürriyetve İtilâf Kulübü’ndetoplandılar.
Bu arada Müftü Debbağzade ve Nakip Efendi gibi ilen gelenlere haber verildi. Onlardan her türlü destek sözü alındı. Daha sonra Şafak Gazinosu’nda toplanıldı.
Vehbi Savaş ve Hasan Basri Arsoy’un evinde topanan başka gruplar da buraya geldiler.
Tevfik Kadri Ramazanoğlu’nun evinde toplanma kararı alındı.
Toplantı için İtilâfçılara ve İttihatçılara haber salındı.
Toplantıda savunmanın biçimi ve şartları tartışıldı, emirlerin Müftü’den alınması kararlaştırıldı.
Böylece, meydana getirilen teşkilâtın yönetimine Suphi Paşa getirilirken, Eczacı Basri Arsoy ve Dr. Ali Hikmet Koral da işgale karşı olanlarla ilişki kurmakla görevlendirildiler.
Diğer taraftan Sivas Kongresi kararınca, 21 Ekim 1919’da Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Kilikya şubesi kuruldu, Niğde’de çalışmaya başladı.
İşgale karşı kurulan bir başka dernek de, merkezi İstanbul’da olan Kilikyalılar Cemiyeti’ydi (1918).
Dernek Ali Fuat Paşa’nın teşebbüsü ile kuruldu.
Adana, Maraş, Ayıntap (Gaziantep), İçel, Antakya, İskenderun, Baylan, Reyhaniye halkının yüzde doksanının Türk olduğu, buralarda yabancıların hiçbir hakkının olmadığı ispatlanmak isteniyordu, ve Bu dernek, adı geçen şehirlerde birer şube açtı.
Özellikle, bölge eşrafının toparlanmasına çalıştı.
Derneğin kurucuları arasında. sabık (eski) Ayan Reisi Menemenlizade Rıfat, sabık Hariciye Nazırı Menemenlizade Nabi, sabık Nafıa Nazırı Ali Münif, sabık Ayıntap Mebusu Ali Hayati, sabık İçel Mebusu Hafız Emin, sabık İçel Mebusu Hafız Emin, sabık Maraş Mebusu.
Abdülkadir, Temyiz Mahkemesi Hukuk Dairesi Reisi Evliyazade Hacı Evliya, Şûra-i Osmani üyesi Tarsuslu Mısrızade Seyfettin, Beyoğlu Belediyesi Daire Müdürü Ramazanoğlu Saffet Bey bulunmaktaydı.
Kurtuluş Savaşında Adana Savunması
Kilikyalılar Cemiyeti’nin amaçları doğrultusunda çalışan bir başka dernek de, Kozan intibah Cemiyeti idi.
Kurucuları, Niğde Müftüsü Muhittin Soylu ve Adana’dan Ahmet Remzi Yüreğir’di. Ahmet Remzi Yüreğir, Pozantı’da işgal sırasında bir tren vagonunda Yeni Adana adlı gazeteyi çıkararak, bu derneğin görüşlerini yaymaya çalışmıştır.
Bir süre sonra, derneğin başkanlığına Sinan Paşa diye bilinen ve Kuva-yı Milliye komutanlığını yapan Sinan Tekelioğlu getirilmiştir.
21 Ocak 1919’da Mersin, Tarsus, Osmaniye’de 3300 kişilik bir “Adana Cephesi” meydana getirildi.
Müdafaa-i’Hukuk Cemiyeti’nin Kilikya şubesi, Kasım 1919’da, bölgeyi tek şlden yönetimin güç olacağı düşüncesiyle, doğu ve batı olmak üzere ikiye böldü.
Zamantı Irmağı sınır olmak üzere Osman Nuri (Tufan) Paşa Doğu Kilikya, Ali Ratip Bey de Batı Kilikya birliklerinin yönetimini üstlendi.
Sinan (Tekelioğlu) Paşa ise, Batı Kilikya Cephesi Komutanlığı’na tayin edildi.
Şube, 12 Kasım 1919’da Heyet-i Temsiliye Reisi Mustafa Kemal Paşa’dan aldığı emirle Karaisalı’dan başlayarak bölge halkını teşkilâtlandırdı.
işgalcilerin Maraş’ta yenilgiye uğramaları, Fransızlarla İngilizleri, Osmanlı Hükümeti ile yeniden anlaşma yapmaya zorladı.
işgal birlikleri, İstanbul’u Osmanlılara bırakmayı kabul edince, Osmanlı Hükümeti, Kuva-yı Milliye’ye Maraş-Urfa çizgisinden ileri geçilmemesini teklif etti.
Mustafa Kemal Paşa, Fransızlar Adana’yı boşaltmazlarsa, Kuva-yı Milliye’nin harekete geçeceğini telgrafla İstanbul’a bildirdi. Boşaltılmayınca da, Kuva-yı Milliye işgal birliklerine karşı savaşı başlattı.
Önce Kozan ve Saimbeyli kuşatıldı.
28 Mart 1920’de Karaisalı’ya doğru ilerleyen Kuya-yı Milliye kuvvetleri, Karaisalı’nın Yeniköy ilçesinde ve Sofulu’daki Fransız karakollarını düşürdü.
1 Nisan 1920’de Karaisalı’ya girdi.
1 Nisan 1920’de Gülek Boğazı’ndaki Kadirhanı Fransız karakolu tarafından sarıldı.
Sinan (Tekelioğlu) Paşa’nın Karaisalı’ya girişinden üç gün sonra, Adana-Mersin demiryolu üzerindeki Hacıkırı Fransız karakolu düşürüldü. Bunu, Kuşçular ve Belemediği karakolları izledi.
Böylece, demiryolu üzerindeki Durak istasyonuna varılmıştı.
Durak köylülerinin de katıldığı saldırıyla istasyon ele geçirildi ve Fransız askerleri esir alındı.
Tarsus ve Mersin’den gönderilen iki Fransız birliği başarısız kaldı, böylece Pozantı kuşatılmış oldu. Bunun üzerine Fransızlar 11 Nisan 1920’de Kavaklıhan’a saldırıya geçtiler.
Fransızlar, Çamtepe, Kayadibi, Bayramlı köylerine girdiler. Fakat Kuvâ-yı Milliye birlikleri Fransızları buradan da çekilmeye zorladı.
11.Tümen,Yarbay Arif Bey komutasında Pozantı’yı düşürmeye uğraşırken, Fransızların yardım gönderecekleri öğrenildi.
Mayıs ortalarında bir yandan Tarsus’a kuvvet kaydırmaya başlayan Fransızlar, 17 Mayıs 1920 sabahı Kavaklı han Pozantı şosesini tutmak için harekete geçtiler ve Kavaklıhan’da Kuva-yı Milliye kuvvetleri ile karşılaştılar.
Kurtuluş Savaşında Adana – Sakir Paşa Çatışması
Üç gün süren ikinci Kavaklıhan çarpışması sonunda Fransızlar Çamtepe’ye çekildiler.
Bu sırada Adana’daki Fransız birliklerine yardım gönderilmesini önlemek amacıyla Adana kuzeyindeki bağlarda bekleyen atlı müfreze, 21 Mayıs günü Adana’nın batı dolaylarına inip, Şakirpaşa Karakolu’nu düşürdü.
Bu olay, Milli Mücadele tarihinde “Sakir Paşa Çarpışması” olarak geçer.
Kurtuluş Savaşında Adana – Fransızların Ateşkes İsteği
Fransızlar, 25 Mayıs 1920’de geçici bir ateşkes teklif ettiler.
28 Mayıs 1920’de Erkan-ı Harbiye Reisi ismet (İnönü) imzasıyla Adana bölgesi için, Konya’daki 12. Kolordu Komutanlığı’na ateşkes emri verildi.
Ateşkes şartlarına göre, Pozantı ve Kozan’daki Fransız kıtaları ağırlıkları ile birlikte, Adana-Mersin demiryoluna kadar çekilecekler, Ayıntap boşaltılacak, ateşkesin ilk on günü içinde esirler geri verilecek, Adana Valisi ile Osmanlı görevlileri arasında serbestçe haberleşme sağlanacaktı.
Ateşkes süresince, Fransızlar, birliklerini arttırarak 17 Haziran günü yeniden saldırıya geçtiler.
26 Haziran 1920’de Karataş, Kuva-yı Milliye’nin eline geçti.
Ateşkesten sonra ilk çarpışma 9 Temmuz günü Yüreğir Ovası’nda başladı.
Temmuz sonuna dek süren bu çarpışmalarda Fransızlar üstünlüğü sağlayarak, ovaya egemen oldular.
Ote yandan, Tarsus’u yeniden ele .geçirmek için Adana’dan saldırdılar.
26 Temmuz günü Kurttepe köyünü topa tuttular. 28 Temmuzda Kamber Höyüğü’ne yöneldiler ve 20 Temmuzda Tarsus’a girdiler.
Mustafa Kemal Paşa, Fevzi (Çakmak) Paşa ve bazı mebuslarla birlikte 5 Ağustosta Pozantı’ya geldi.
Pozantı’nın Sancak Merkezi olması ve Sefa Özler’in geçici vali olması kararlaştırıldı.
Fransızlar 15 Ağustos gecesi ilk hedefleri olan Kurttepe’yi işgal ettiler, işgal uzun sürmedi bir karşı saldırıyla Kurttfepe geri alındı.
Daha sonra Fransızlar 25 Ekim 1920’de Misis’e girdiler, 20 Kasım 1920’de Çakıt Vadisi ve Zeytinli üzerinden Fadıl ve Tepeçaylak’ı, ardından Buruk’u ele geçirdiler.
1921 başarında da demiryolu hattına tam hakim olabilmek için küçük saldırılarda bulundular.
Fakat bu noktadan daha ileri gidemeyerek savunmaya geçmek zorunda kaldılar.
Kurtuluş Savaşında Adana’da Milli Mücadele 20 Ekim 1921’de Fransa ile Ankara hükümeti arasında yapılan Ankara Antlaşması’ya son buldu.
Antlaşma gereğince, Adana TBMM hükümetine teslim edilecekti.
Şehri teslim alacak kurul, 26 Kasım 1921’de Kelebek’e gitti.
1 Aralık 1921 günü hükümet binasına törenle bayrak çekildi.
5 Ocak, Adana’nın kurtuluş günü olarak kabul edildi.