Kurtuluş Savaşında Gümüşhane | Kurtuluş Savaşı Tarihi |
Kurtuluş Savaşında Gümüşhane merkezi Trabzon’da olan ve Gümüşhane Sancağı ile kazalarını da kaplayan bir teşkilâtlanmaya gidilmesi kararlaştırıldı.
Çalışmalar kısa sürede olgunlaştırıldı ve 12 Şubat 1919’da, Trabzon’da Muhafaza-i Hukuk-ı Milliye adı altında bir teşkilât kuruldu.
Şiran, Kelkit, Torul ve Gümüşhane delegelerinin de katılmasıyla, ilk kongresini 23 Şubat 1919’da yapan teşkilâtın ikinci başkanlığına Gümüşhane delegesi,Kadirbeyoğulları’ndan Zeki Bey seçildi.
Bir süre sonra teşkilâtın sancak ve kaza şubeleri de kuruldu.
Muhafaza-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti Gümüşhane Şubesi Başkanlığina Mustafa Bey getirildi.
İzmir’in işgalinden sonra Karadeniz bölgesinde Pontosçu Rusların baskıları daha bir yoğunluk kazanınca, basta Kadirbeyoğlu Zeki Bey olmak üzere, Gümüşhaneli aydınlar Trabzon’daki teşkilât merkezine başvuruda bulunarak, teşkilâtın yeni bir kongre toplamasını ve çalışmaların geniş bir alana yayılarak daha temsilî bir yapıya kavuşturulmasını istediler.
Bu teklif uygun bulundu ve 28 Mayıs 1919’da Trabzon Muhafaza-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti’nin ikinci kongresi yapıldı.
Zeki Bey’in kongre başkanlığına verdiği bir önerge üzerine de, Van, Bitlis, Erzurum, Elaziz, Sivas ve Diyarbakır vilayetlerine telgraf çekilmesi, daha geniş bir kongre toplanması için çağrıda bulunulması kararlaştırıldı.
Şeyh Eşref ayaklanması
Millî Mücadele yıllarında Gümüşhane bölgesini etkileyen olaylardan biri de, Hart Ayaklanması da denen Şeyh Eşref Ayaklanmasiydı.
Şeyh Eşref, Bayburt’un Hart Bucağina bağlı Hart Köyü’nde oturan bir tarikat reisiydi.
Tanrının elçisi olduğunu ve şeriat düzenini uygulamak için gönderildiğini ileri süren Eşref, 1908’den bu yana bölgede etkinlik sağlamıştı.
Onun propaganda ve teşkilâtlanma çabalarının yoğunlaşması ve çevresinde dörtyüzü aşkın silâhlı adamın toplanması üzerine, Bayburt Kaymakamı Erzurum Valiliği’ni durumdan haberdar etti ve zaman geçirmeksizin önlem alınmasını istedi.
O günlerde Şeyh Eşref çalışmalarını daha da arttırmış Trabzon’a bağlı Of ve Sürmene’de bile müritler edinmişti.
Şeyh Eşrefin Baskıları
Aslında Eşrefin baskıları Erzurum’da da biliniyordu. Nitekim, I. Dünya Savaşı yıllarında bir ara Erzurum’a getirtilip gözaltına alınmış, ancak şehrin Ruslarca işgal edilmesi sırasında serbest bırakılmıştı.
Olayın bu yeni boyutları üzerine, Erzurum Valiliği harekete geçti ve bir soruşturma kurulu meydana getirerek Hart’a gönderdi.
Bölgede incelemelerde bulunan kurul, Erzurum’a dönerken Şeyh Eşref’i de götürmek istediyse de bunu başaramadı.
Şeyh Eşref’i öğüt yoluyla etkisiz kılma çabaları sonuç vermeyince, 6 Aralık 1919’da 28. Alay Komutanı Binbaşı Nuri Bey komutasında 50 kişilik bir birlik Hart’a geldi ve Eşref’i yakalamak istedi, ancak burada baskına uğrayan Nuri Bey, Şeyh Eşref’in adamlarınca öldürüldü.
Birliğin bütün askerleri tutsak edildi.
Bundan üç gün sonra gönderilen Albay Haşan Bey komutasındaki bir başka birlik de aynı sonuçla karşılaşınca zaman kaybetmeksizin, daha güçlü önlemlere başvurulması kararlaştırıldı.
Mustafa Kemal’in emri üzerine Bayburt’ta büyük bir güç toplayan 9. Tümen Komutanı Halit Bey, 24 Aralık 1919’da Hart’ı kuşattı ve köyü top ateşine tuttu.
Her iki taraftan da çok sayıda insanın öldüğü bu çatışma sırasında bir top mermisi Şeyh Eşref’le ailesinden dört kişinin ölümüne yol açtı.
Başsız kalan müritler, kısa sürede teslim oldular.