Kurtuluş Savaşında Hatay | Kurtuluş Savaşı Tarihi |
Kurtuluş Savaşında Hatay 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesinden hemen sonra 9 Kasımda İngilizler, 10 Kasımda da Fransızlar İskenderun’a girdiler.
Kurtuluş savaşı hatay’ın işgali
Fransızlar, Fransızca bildiği gerekçesiyle Jozef Makzume’yi belediye başkanlığına getirdiler.
Birkaç gün sonra da Kral Faysal Antakya’nın resmen Halep’teki Arap Hükümetine bağlandığını ilân etti.
Bu gelişme üzerine, Fransızlar bir tabur asker göndererek, 7 Aralık 1918’-de Antakya’yı da işgal ettiler.
Kasabadaki Arap yanlısı yönetimi dağıttılar.
Antakya’nın işgalinin hemen ardından, 11 Aralıkta, o sırada Adana Vilayetine bağlı bir kaza merkezi olan Dörtyol da Fransız işgaline girdi.
Böylece Hatay bölgesinde Fransızlarca işgal edilmemiş kasaba kalmadı.
Fransızlar, işgal sonrasında Türkleri ve Arapları karşılarına aldılar.
Hıristiyan azınlıklara dayanan bir siyaset izlemeleri Arapların ve Türklerin ortak direnişleri ve teşkilâtlanmalarına sebep oldu.
Fransızlara Karşı ilk Silahlı Direniş
Fransızlara karşı ilk silâhlı direniş, Dörtyol’da oldu.
I. Dünya Savaşı yıllarında, Dörtyol’dan Suriye’ye göç ettirilen Ermenileri, yeniden Dörtyol’a yerleştirdiler.
Ermeniler, eski mülklerini geri almak ve Türk nüfusu yıldırmak için, Fransız işgal askerlerinin de desteğiyle Dörtyol köylerinde yoğun bir terör başlattılar.
Dörtyol köylerinden dağlara çıkanlar Payas yakınlarındaki Ozerli Köyü’nde toplanmaya başladı.
19 Aralık 1918 günü Özerli yakınlarında Fransız birliğine bir baskın yapan çeteciler, iki Fransız askerini öldürdüler.
Bu arada Yüzbaşı Asım Bey’in komutasında harekpte geçen 100’e yakın çeteci, Antakya’daki Fransız karakollarından bazılarına baskın düzenlediler.
Kuva-yı Milliyecilerin yakınlarının tutuklu bulunduğu cezaevini basarak bütün tutukluları serbest bıraktılar.
Böylece, şehrin bir bölümü Kuva-yı Milliyecilerin eline geçmiş oldu.
Bu baskın olayını Harin, Kırıkhan baskınları izledi.
Antakya “işgal altındaki bölge” ve “Kuva-yı Milliye’nin kurtardığı bölge” olmak üzere ikiye bölünmüştü.
Fransızlar Cebrail Tepe’yi, Antakya Lisesini ve kışlayı ellerinde tutuyor, buralara top ve makineli tüfek yerleştiriyorlardı.
Kuva-yı Milliyeciler ise Cündi Hamamından Şirince Çeşmesi’ne giden yolu, oradan da Gökmeydan ve Çift Değirmen’e uzanan hattı denetimleri altına almışlardı.
Temmuz 1920’de İskenderun yakınlarındaki Ozerli Köyü’nde toplanmaya başladı.
19 Aralık 1918 günü Özerli yakınlarında Fransız birliğine bir baskın yapan çeteciler, iki Fransız askerini öldürdüler.
Bu arada Yüzbaşı Asım Bey’in komutasında harekete geçen 100’e yakın çeteci, Antakya’daki Fransız karakollarından bazılarına baskın düzenlediler.
Kuva-yı Milliyecilerin yakınlarının tutuklu bulunduğu cezaevini basarak bütün tutukluları serbest bıraktılar.
Böylece, şehrin bir bölümü Kuva-yı Milliyecilerin eline geçmiş oldu.
Bu baskın olayını Harin, Kırıkhan baskınları izledi.
Antakya “işgal altındaki bölge” ve “Kuva-yı Milliye’nin kurtardığı bölge” olmak üzere ikiye bölünmüştü.
Fransızlar Cebrail Tepe’yi, Antakya Lisesini ve kışlayı ellerinde tutuyor, buralara top ve makineli tüfek yerleştiriyorlardı.
Kuva-yı Milliyeciler ise Cündi Hamamindan Şirince Çeşmesi’ne giden yolu, oradan da Gökmeydan ve Çift Değirmen’e uzanan hattı denetimleri altına almışlardı.
Temmuz 1920’de İskenderun Limanı’na asker yığan Fransızlar, Halep üzerine yürüyüşe geçtiler ve 24 Temmuz 1920’de Faysal Hükûmeti’ni devirerek şehre girdiler.
Halep’in Faysal Hükûmeti’nin hiçbir direniş göstermeden Fransız birliklerine teslim olması, Hatay’daki Türk ve Arap cemaatleri arasında görüş ayrılıklarına sebep oldu.
Kuseyir’in Ziyaret Köyü’nde yapılan toplantıdan sonra Hatay Kuva-yı Milliyesi içindeki Arap etkisi sona ermiş oldu.
1921 kışında Antakya’nın tamamını ele geçirmek isteyen Fransızlar Kuseyir yönünden saldırıya geçtiler.
Habib Neccar Dağı istikametinden Kusevir’e girmeyi başaramayan Fransızlar Cisr-i Hadid yolunu denediler. Kanlı bir çatışmadan sonra köprüyü ele geçirdiler.
Bu arada Fransız kuvvetlerine yardıma gelen birlikler Büyükburç’taki Kuva-yı Milliye Komutanlığı tarafından Kefert Harim denilen yerde bozguna uğratıldı.
Bunun üzerine yola çıkan General Goubot’ un komutasındaki birkaç bin kişilik birlik, karşısına çıkan bütün direniş güçlerini yenilgiye uğratarak kuzeye ilerledi ve aylarca süren Antep direnişini kırdı.
1921 bahar aylarından Ankara Antlaşması’nm imzalandığı 20 Ekim 1921’e kadar çatışmalar giderek seyrekleşti.
İmzalanan Ankara Antlaşması gereğince bugün Hatay ili sınırları içinde yer alan Antakya, İskenderun, Kırıkhan, Reyhanlı.
Altınözü ve Samandağ ise “iskenderun Sancağı” adıyla, özerk biryönetim yapısı içinde birleştirilerek Suriye’ye bağlandı.
Sancakta, resmi dil olarak Arapça’nın yanısıra Türkçe de kullanılacaktı.