Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Biyografi

Louis de Rouvroy duc de Saint-Simon | Biyografi |

Louis de rouvroy duc de saint-simon biographie,Louis de Rouvroy duc de Saint-Simon [Paris 1675-1755], Claude Henri de Rouvroy Saint-Simon’un oğlu.

Louis de Rouvroy duc de Saint-Simon Biyografi

1691’de krala takdim edildi, süvari yüzbaşısı olarak Namur kuşatmasına ve Neerwinden savaşına (1693) katıldı.

1695’te mareşal Lorge’un emrinde Almanya’nın hizmetine girdi, mareşalin kızlarından biriyle evlendi.

Koyu bir dindardı, sık sık Trappe manastırına çekilirdi.

1702’de ordudan ayrıldı.

Bu tarihten sonra özellikle sarayda oturdu.

Karısı, Berry düşesinin nedimeleri araşma katılınca, Berry şatosunda oturma imkanını buldu.

Mareşal De Luxembourg ve Vendome düküyle anlaşmazlığa düştü.

Siyasetle ilgilenmeye başladı, veliahtın ölümünden sonra ona geleceğin kralı gözüyle baktığı Bourgogne dükü için Projet de Gouvemement (Yönetim Tasarısı) adlı bir eser yazdı; bu eser, Fenelon’un düşüncelerine göre, bilhassa soylulara büyük sorumluluklar yüklüyordu.

Prensin ölümü (1712) Saint-Simon için bir felaket oldu.

Yeni dostu Orleans dükü sayesinde, 1715’te Naiplik meclisine üye olarak girdi; bu mecliste önemli bir rol oynayamadı.

1721’de olağanüstü elçi olarak İspanya’ya gitti. Naibin ölümünden sonra siyasetten ayrılarak La Ferte-Vidame şatosuna çekildi ve orada MSmoires’ım (Hatıralar) yazmağa başladı.

1743’te karısını, sonra iki oğlunu (1746 ve 1754) kaybetti.

Saint-Simon, yirmi yaşma varmadan önce de hatıralarını yazmayı düşünmüştü.

Ama ancak Dangeau’nun Journal’ini (Günlük) okuduktan sonra yazmaya koyuldu.

Ayrıca, Dreux markisinin ve Torcy’nin gizli notlarını da gözden geçirdi.

Bu araştırmalara kendi hatıralarını da ekleyerek, eserine 1694 -1723 yıllarını kapsayan gerçek bir belge değeri kazandırdı.

Saint-Simon Memoires’ında (Hatıralar) eşsiz bir portre ve peyzaj (İspanya yolculuğuyla ilgili bölüm) ressamı olarak görünür.

Tarihçi olarak, anlamlı küçük olaylara ve genel düşüncelere yer verir.

Su götürmez samimiyetine rağmen, gizlemediği taraf tutarlığı yüzünden, insanları ve olayları sınıflara göre yargılar, üslûbu içten ve kesindir.

Eseri edebi değer bakımından aynı seviyede değildir.

Uzun ve karışık bölümlerden sonra çok canlı bölümler gelir.

Yüz yetmiş üç defterden meydana gelen elyazması, Cnoiseul’ün emriyle dışişleri arşivlerine kaldırılmıştır.

Eser yazıldıktan hemen sonra bazı parçalan yayımlandıysa da, eksiksiz basımına ancak 1830’da başlanmıştır.

Bir yanıt yazın