Mari Antik kenti,Tarihi,Özellikleri | Tarihi Yapılar |
Mari Antik Kenti Suriye’de kumlarla örtülü eski antik şehir.
1933’te Irak sınırı yakınında, Orta Fırat kıyısında Tel Hariri’de bulundu.
Şehir, M. ö. III. binyılla M.ö. XVIII. yy. arasında güçlü bir krallığın merkeziydi.
Andre Parrot’un yönetimindeki bir fransız arkeoloji heyeti buraya on kazı seferi yaparak Mezopotamya medeniyeti konusundaki bilgileri zenginleştirdi.
Mari’de Cemşid-Nasr’dan (M. ö. IV. binyılm sonu) Sasanî devrine kadar (M.ö. III. yy.) bütün dönemlerden kalma eserler vardır.
Ama bunların başlıcaları Sargonöcesi dönemden, birinci babil sülâlesi döneminden kalma eserlerdir.
Tanrıça iştar ve tanrıça Ninhursag tapınakları ile tanrı Dagan tapınağında kendilerini ilâhlara adamış birçok mümin heykeli çıkarıldı.
Bunların başlıcası kendini iştat’a adamış olan Sargonöncesi dönem kralı Lamgi-Mari’nin tasviridir (Halep müzesi). Dagan tapınağına bir ziggura yaslanıyordu.
M.ö. III. binyıldan kalan ve Zimrilim’in krallığı sırasında babil kralı Hammurabi (M.ö. XVIII. yy.) tarafından yıkılan Mari kralları sarayının üçyüze yakın odası ve avlusu vardı ve saray 2,5 hektarlık bir alanı kaplıyordu.
Bu sarayın bazı duvarlarının yüksekliği bugün hâlâ 5 m’yi bulur.
Sarayın ortasında iki tapınak ve dinî sahnelerle özellikle de Mari krallarına ruhanî unvan verme sahnelerini temsil eden büyük duvar resimleriyle süslü geniş bir avlu vardı.
Saray suru, kral dairelerinden başka, ambarlan, hizmetçi odalarını, idareci odalarını ve son Mari krallarının diplomatik yazışmaları olan çivi yazılı 20 000’den çok tableti kapsayan arşiv odalarını içine alıyordu.
Bu tabletler Mezopotamyalıların hayatı ve tarihi konusunda geniş bilgi sağlayan kaynaklardır.
Saraydaki heykeller arasında, elinde içinde su fışkıran bir kap tutan tanrıçanın heykeli de vardır.
Asur devrinde Mari’de Fırat’ın sağ kıyısını kontrol eden küçük bir garnizon vardı.
Şehirde, asur, yeni babil, part ve sasanî devirlerinden kalma mezarlar da bulunmuştur.
1964’ten sonra gene André Parrot’nun yönettiği kazılarda, mezopotamya dünyasının en eski kral sarayı olan Sargonöncesi dönem (Akkad’lı Sargon’dan önce, 2325-2275’e doğr.) sarayı ortaya çıkarılmaya çalışıldı.
Atelyeleri ve dinî tesislerin ortaya çıkarılmasıyla değerli eşyalar elde edildi (sedef kabuklar, telkâri altın mücevherler v.b.).
Karbon 14 yöntemi temel bir kronoloji sayesinde elde edildi: M.ö. 2400’de yukarı saray inşa edilmiştir.
Böylece, daha eski olan aşağı sarayın M. ö. III. binyılın ilk yarısından kaldığı ortaya çıktı.
1955’te bulunan lacivert taşı da o tarihten kalmadır.
Üstünde bir yazıt olan bu taşın Ur kralı (M.ö. 2500’e doğr.) Mesanipada’nın (El-Ubeyd tapınağı kurucusunun babası), Sargonöncesi dönem Mari krallarından biri olan ve o tarihe kadar efsanevî bir şahıs olduğu sanılan Ban-Sud’a verdiği bir armağan olduğu anlaşıldı.
Aynı yıl büyük kısmı Mari kralı Lamkunlim’in arşivlerini meydana getiren 297 tablet bulundu