Maria Theresia Kimdir,Hayatı | Biyografi,Tarih |
Maria Theresia Kimdir,(Viyana 1717 -1780), Avusturya arşidüşesi, imparatoriçe (1740), Macaristan (1741), Bohemya (1743) kraliçesi.
Maria Theresia Hayatı
Karl VI ile Elisabeth von Braunschweig-Wolfenbüttel’in büyük kızı, iyi bir eğitim gördü; daha on beş yaşındayken bakanlar toplantılarına katıldı.
Vârisi olduğu imparator kendisini tahtın mirasçısı sayan ve Habsburg’lar malikânesinin parçalanmasını önleyen Pragmatische Sanktion’u kendi devletlerine ve Avrupa devletlerine kabul ettirdi.
Karl VI ölünce (1740), komşu devletler beceriksiz bir adamla evli olan (1736’da evlendiği Franz I von Habsburg-Lorraine) 23 yaşındaki bu genç kadının elinden her şeyi kolayca koparabileceklerini sandılar.
Friedrich II Silezya’yı Maria Theresia’dan aldı (1740-1741); Avusturya tahtında hak iddia eden Bavyera seçicisi Karl-Albrecht fransız ordusu ile Linz’e, sonra Prag’a yerleşti (1741),kendisini imparator seçtirdi (1742).
Maria Theresia, İngiltere’nin ve kendisine bağımlı olan Macarların desteğini sağlamayı başardı, böylelikle devletlerini kurtardı. 1745’de kocası Franz I’i imparator seçtirdi.
Avusturya iç savaşında (1740-1748) kaybettiği Silezya’yı Yediyıl savaşında (1756 -1763) geri almaya çalıştı, ama başaramadı.
Barış sağlanınca Maria Theresia devletlerini yeni bir budamadan korumak için sağlam bir biçimde teşkilâtlandırarak siyasî alanda yetenekli olduğunu bir kere daha gösterdi.
Aşırı derecede tutucu bir kişi olmakla birlikte aydın istibdat taraflılarına katıldı.
1741’de imtiyazlar tanımak zorunda kaldığı Macaristan’ı kolladı; buna karşılık miras yolu ile bağlı olan ülkelerinin yönetim ve hükümet işlerini yeniden düzenledi.
Bakanlar Haugwitz ve Kaunitz’ın yardımıyla, merkezi hükümetin organlarını basitleştirdi, mahalli hükümetlerin yetkilerini azalttı.
Kadastro’yu düzenleyerek vergi gelirini artırdı, önemli kaynakların seferber edilmesi ve askere yazma usulünün getirilmesiyle ordu yeniden teşkilâtlandı.
İmparatoriçe yahudilere ve protestanlara zulmetti, kilisenin muhtariyetini ve Roma otoritesini azaltmaya çalıştı.
Sade bir kişi olan ve görevine önem veren kraliçenin beş oğlu (Joseph II, Leopold II ve öbürleri) ve on kızı (Marie Antoinette, Maria Carolina ve öbürleri) oldu.
Franz I’in ölümü üzerine (1765), iktidarı bırakmayı düşündü, fakat mirasla kalan ülkelerin imparatoru ve naibi olan oğlu Joseph II’nin hata yapmasından çekindi, onun aşırılıklarını engellemek için tahtta kaldı, fakat ordu ve diplomasi alanlarında ona geniş yetkiler verdi.
Polonya’nın ilk paylaşılmasına göz yumdu (1772), ama oğlunun Bavyera’yı ilhak etme arzusunu desteklemedi (1778-1779)