Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Kültür-Sanat

Methiye Nedir,Özellikleri Nedir | Kültür,Sanat,Edebiyat |

Methiye Nedir,Özellikleri Nedir,Bir kimseyi veya bir şeyi övmek için yazılmış şiir.

Eski türk edebiyatında, özellikle divan edebiyatı döneminde birini övmek, yüceltmek için yazılan şiirlere genellikle methiye adı verilir.

Methiyede gerçek payı aranmaz, övülmek istenen kimsenin beğeneceği, hoşlanacağı bir anlatımla manzumeyi örmek yeterlidir.

Methiyelerin Özellikleri

Methiyelerin her zaman kaside türünde olması ve kuruluş, yapı, düzen bakımından kaside ile eş nitelik taşımasıda gerekmez.

Her vezinle, her kafiye düzeniyle methiye yazılabildiği gibi nesirle yazılmış methiyeler de olabilir.

Şairin övünmek için yazdığı methiyelere fahriye denir.

Methiye, kaside, mesnevî, gazel, tercii bent ve terkibi bent şeklinde de olur.

Doğu edebiyatında methiye yazma geleneği İran’da başladı.

Sasanî hükümdarları, saraylarında yaptıkları işleri şiirle hikâye eden ve kendilerini övmekle görevlendirilen kimseler bulundururlardı.

Bunlar, sarayda bir bakıma resmî görevi olan şairlerdi.

Daha sonraki çağlarda bu gelenek sürdürüldü.

Sultanlar, zamanın en ünlü şairlerini saraylarına aldılar, onları her gittikleri yere götürdüler.

Gazne sultanları, özellikle Mahmud, zamanın en seçkin İran şairlerini sarayına aldı.

Onlara sultanüşşuara, meliküşşüara gibi unvanlar verdi.

Ondan sonra, bütün İran sultanları aynı geleneği sürdürdü. Cahiliye çağında Araplar da bu geleneği benimsemişti.

İslâm dininin doğuşundan sona emevî ve abbasî hükümdarları saraylarında zamanın en başarılı şairlerine yer ve değer verdiler.

Şairler arasında methiye yazma yarışmaları bile düzenlediler.

Başarı kazananlara büyük ödüller verdiler.

Divan edebiyatında methiyecilik resmî bir görev değildi, fakat padişahlara ve devlet büyüklerine yaranmak, onlardan caize denen bağışlar almak için methiye yazan şair çoktu.

Bazı yazar ve şairler eserlerini, methiye niteliğinde bir kasideyle bağış umdukları, yardım diledikleri büyüklere sunmayı bir âdet olarak benimsediler.

Birçok dalkavukluğa yol açan bu gelenek zamanla bırakıldı.

Bir yanıt yazın