Milas,Tarihi,Camileri,Hanları,Sivil Mimari | Coğrafya |
Milas hakkında genel bilgi,Ege bölgesinin güney kesiminde (Muğla ili) ilçe merkezi şehir Nüf.132,437.
Aynı adı taşıyan ovanın ortasında yükselen mermer yapılı Sodra dağının (565 m) doğu eteklerinde kurulmuştur. Şehrin eski kesimi yamaçta, yeni kesimi düzlükte yayılır.
Anadolu dillerinde yerleşim yerlerinin tipik bir soneki olan -asa, Milas’ın tarihi ismi Mylasa’da kendini gösterdiği için, kentin çok erken tarihlerde kurulmuş olduğuna işaret etmektedir.
Bazı dilbilim araştırmacıları, Milas isminin ilk hecesi olan Mil’in Likyalıların kendileri için kullandığı isim olan Trmili ‘de de zuhur ettiğine dikkat çekerek bu halkın Milet (Millawanda) yöresinden güneye sonradan Likya olarak bilinecek Teke Yarımadası’na göçleri döneminde kurulmuş olabileceğini ileri sürmektedirler.
İsmin Sisifos’un ve Aeolus’un neslinden geldiği iddia edilen bir Mylasa’dan kaynaklanmış olabileceğine dair savlar ise mesnetsiz bulunmaktadır.
Milas Tarihi
Şehrin adı, en eski kaynaklarda, Mylassa, Miloso, Melaso, Melasso, Melassa, Milaxo veya Melaxo olarak geçer.
Adının sonundaki «asa» eki Milas’ın çok eski zamanlarda (M.ö. III. binyıl) kurulduğunu gösterir.
Zeus’un tapınağı Mylassa’da olduğu için şehir, Karia bölgesinin dini merkeziydi.
Stephanos Byzantinos’a göre Milas, Aiolia bölgesinde oturan ve Aioli soyundan gelen Mylassos tarafından kuruldu.
Şehir, M.ö. V. yy.da İonia ihtilâline karıştı. İhtilâlin ilk günlerinde şehirde İbanollosoğlu Oliatos hükümdardı.
Oliatos, M.ö. 499’da Milet tiranı Aristagoras’ın teşvikiyle Naksos seferine katıldı.
Savaş başarısızlıkla bitince Aristagoras, kumandanlarından latragos’u, müttefiki Mylassa üzerine gönderdi.
Bu kumandan, Oliatos’u hileyle esir ederek onun Mylassa’daki hâkimiyetine son verdi.
Oliatos’un yerine M.ö. 497’de Herakleides geçti.
Bir pers ordusunu pusuya düşürmüş olan Herakleides, Perslerin kendisinden öç alacağını bildiği için Mylassa’dan kaçarak Yunanistan’a geçti.
Mylassa, pers boyunduruğundan M.ö. 446’da yapılan Eurymedon (bugün Köprüçay) savaşından sonra kurtuldu ve Attika-Delos birliğine katıldı.
440’ta tekrar pers hâkimiyeti altına girdi ve Karia satraplığının merkezi oldu.
M.ö. 334’te Asya seferine çıkan Büyük İskender güneybatı Anadolu’yu, bu arada Milas’ı da aldı.
Fakat hemen sonra elde ettiği toprakları Karia kraliçesi Ada’ya verdi.
Suriye hükümdarı Antiokhos III, Roma’ya yenildiği zaman (M. ö. 189) Rodoslulara Mylassa dışında birçok Karia bölgesini bırakmak zorunda kaldı. Ancak Rodos yönetiminden memnun olmayan Mylassalılar harekete geçti.
M.ö. 167’de Rodos, Roma yanındaki eski güvenliğini kaybedince Mylassa küçük komşu şehirlerini (İtydai, Euromos, Olymas, Labranda) hâkimiyeti altına aldı ve bazı siyasi antlaşmalar yaptı.
Şehir, M.ö. 143’te roma praetoru M. Aemilius’un isteği üzerine bir sınıf anlaşmazlığına hakemlik etti.
Bu tarihten sonra Roma ile iyi geçinen Mylassa, roma valilerinin başkanlık ettiği mahkemelerin merkezi haline geldi.
M.ö. I. yy.da iki siyasi lideri ün kazandı: Euthydemos ve Hybreos.
Ancak Hybreos, Milas’ı zorbaca yönetti.
Bir parth ordusuna yenildi; şehir tarhip edildi.
Parth saldırısından sonra şehir uzun süre toparlanamadı.
Piskoposluk merkezi olduktan sonra eski önemini tekrar kazanmaya başladı.
Malazgirt meydan savaşından sonra Anadolu’ya gelen Türk topluluklarından birini yöneten Menteşe Bey, bölgeyi Bizans’ın elinden alarak Menteşe beyliğini kurdu.
Milas bu beyliğin merkezi oldu.
XVIII. yy.da Milas’ta bir mütesellim bulunuyordu.
Milas Kurtuluş savaşı sırasında şehrin yakınlarına gelen yunanlılara karşı teşkilâtlandı. Cumhuriyetten sonra önemli bir kasaba haline geldi.
Milas Tarihi Eserler
Milas tarih, eserler bakımından zengin bir şehirdir.
Camiler
Hacı ilyas bey camii,Ulucami,Belen camii,Ağa camii.
Hanlar
Çöllü veya Çöllüoğlu hanı: Timurbey camii yanındadır.
Evliya Çelebi, 50 dükkânlı olduğunu yazar.
Abdülaziz Ağa tarafından yaptırıldı (1719).
Yanık han: Abdülaziz Ağa tarafından yaptırıldı (1737).
Bunlardan başka Sünnetçi Hacı Abdullah tarafından yaptırılan (1885-1886) Sünnetçi hanı, XIX. yy.ın ikinci yarısında yaptırılan Çaput hanı vardır.
Sivil mimari
Topbaşı tepesinin önündeki düzlükte XVII. yy.da Milas’ı idare eden ağanın konağı vardır; mazgallı, yüksek duvarlarla çevrili ve batı tarafında kare kesitli kulesi bulunan küçük bir malikânedir.
Milas’taki evlerin büyük bir kısmı XIX. yy.a aittir.
Plan bakımından tipik türk evleridir; düzgün olmayan küçük veya büyük avluları vardır.
Eve avludan geçilerek girilir.
Genellikle iki katlı olan bu evlerin üst kat odaları çıkmalarla sokak üzerine taşar.
Evlerin çoğu «önlük denen açık bir sofa ile avluya açılır.
Akarsuları az olan Milas’ta, kırlarda, yollar boyunca kubbeli sarnıçlar vardır.
Bu sarnıçlar çevrenin yağmur sularını toplayan yuvarlak bir havuzla, bu havuzun üstünü örten bir kubbeden meydana gelir.
Milas’ın çevresi de tarihî yönden zengindir.
Beçin’de (Milas’ın 5 km güneyinde Menteşeoğulları tarafından kurulmuş küçük bir yerleşme) bir kale, Ahmedgazi medresesi (1375), Kızıl han, Yelli cami.