Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Tarih

Miri Arazi Nedir,Miri Arazi Çeşitleri | Osmanlı Tarihi |

Miri Arazi Hakkında Ansiklopedik Bilgi,Osmanlı devletinde Hazineye ait her çeşit arazi, kışlak, yaylak, mera, koruluk ve ormanlarla benzeri yerler miri arazi sayılır.

Miri Arazi Sistemi

Bugünkü Türk toprak hukukunda da bazı farklı hükümler taşımakla birlikte, miri arazi türü de kabul edilmiştir.

Miri arazı, İslamlığın başlangıcından itibaren, fethedilen arazinin rakabesinin devlet hazinesine (Beytülmal) kalmasına dayanan dirlik sisteminin getirdiği bir mülkiyet biçimidir.

Bu aıazi, üstünde kişilerin tasarruf yetkisi vardır; halk, mirî araziyi tarımda kullanabilir.

Mirî arazinin öşürünü toplama, çeşitli sebeplerle devri halinde gerekli harcı alma yetkisi devletindir.

Ancak, Osmanlı devleti, kullanılması masrafı ve büyük çapta işletme elemanı ile karmaşık teşkilâtı gerektiren bu hakkı, dirlik sahiplerine devretti.

Miri Arazi Bölümleri Nelerdir

Dirlik sahiplerinin öşür alma haklan, tapu memuru gibi görevleri ve miras yoluyla geçen araziden intikal vergisi alma yetkileri vardı.

Ancak, dirlik sahiplerinin toprak üstündeki hakları, batı feodalitesindeki kadar geniş ve mutlak değildi.

Bir dirlik sahibi, idare ettiği dirlikte ölüm sebebiyle boşalan araziyi isteyene devredebilir, fakat kendisine alıkoyamazdı.

Miri Arazi Çeşitleri

1. yabancı devletlerden fetihle elde edilen arazi

2. özel mülkiyete bağlıyken hâzineye kanunî veya akdî bir şekilde intikal etmiş arazi

3. sahibi bilinmeyen veya sahibi mevcut olduğu halde, iktisabı, zamanaşımı yle hazîneye geçmiş arazi

4. rakabesi devlette kalmak üzere padişahın izniyle ihya edilen, ölü (mevat), işe yaramaz arazi

5. hazineye geçme sebebi bilinmeyen arazi.

Milli arazi türlerinden ikinci ve üçüncü türler bugün de Türk toprak hukukunda ve 1961 Anayasası esaslarının uygulandığı Osmanlı devletindeki uygulanışı bakımından fetihlerle elde edilen ve rakabesi devlette kalarak intifa ve kullanılması bazı şart ve yükümlülüklerle kişilere verilen miri arazi türüdür.

Bu çeşit arazi, İslâm hukukçuları tarafından incelenerek, geliştirildi, devlet ve kişi yararlarını bağdaştıracak değişik esaslar bulunarak uygulandı.

Miri arazinin bugünkü Türk hukuku bakımından önemi, toprak dağıtımlarıyla ortaya çıkmaktadır.

Çiftçinin topraklandırılması konusunda, öncelikle hazinenin yükümlülük altına girmesi kamu hizmetinin bir gereği olduğundan, 1960 öncesi döneminde Çiftçiyi Topraklandırma kanunu ve 1961 Anayasası esaslarının uygulandığı dönemde de henüz ancak genel ilkeleri tespit olunan fakat Anayasa ile de öngörülmüş bulunan toprak reformu, bir kısım hazine toprağının (miri arazi) dağıtımını zorunlu kılmaktadır.

Bir yanıt yazın