Hakkında Bilgi

Hakkında Bilgi,Ansiklopedik Bilgi

Tarih

Mondros Mütarekesi Görüşmeleri | Tarih Bilgileri |

Mondros mütareke görüşmelerinin başlamasına aracılık eden ingiliz general kimdir, Mondros mütarekesi tarihi,
Mondros Mütarekesi Görüşmeleri

Birinci celse Birinci görüşme amiral Calthorpe’nin başkanlığında, saat dokuz buçukta başladı (27 Ekim 1918 Pazar).İlk madde okundu.

Maddenin muhtevası şöyledir: “Karadeniz’e geçiş için, Çanakkale ve Karadeniz Boğazlarının açılışı; Karadeniz ve Çanakkale istihkâmlarının Müttefikler tarafından işgali.”Rauf Bey, serbest geçişin kabul edilebileceğini,ancak istihkâmların Müttefikler tarafından işgalinin, içsiyasî düzeni bozacağından, mümkün olamayacağını belirtti ve istihkâmların her zaman emniyet altında bulundurulacağı bir şeklin düşünülmesini tavsiye etti.

Amiral Calthorpe, Müttefiklerin savaş durumunu düşünmeye mecbur olduklarını, şimdiki Osmanlı hükümetinin güçlü olduğunu, ancak savaşın durumu değiştirmesiyle bu hükümetin yerini, savaş taraftarı bir hükümete bırakmasıyla, zor durumda kalabileceklerini belirtti.

Sadullatı Bey, serbest geçiş hakkında kendilerine her türlü teminat verilebileceğini, mesele şekle ait bir onur meselesi olduğundan; topların kamaları sökülerek istenilen amaca ulaşılabileceğini anlattı.
Amiral, Almanların bu bölgeleri elde ettiklerinde de kamuoyunun bulunduğunu söyleyince Rauf Bey, “Almanların, OsmanlI Devleti’nin müttefiki sıfatıyla istihkâmlarda bulunmaları kamuoyunun onuruna dokunmaz, ancak Müttefikler tarafından işgali, iç istikrarı bozaaktır” dedi.
Amiral, “Nokta-i nazarınızı pekâlâ anlıyorum fakat bu noktada hükümetim ısrar edecektir. Dört yıl müddetle savaştınız, şimdi barış istiyorsunuz.
Hükümet, tam emniyette bulunmak için bu noktada ısrar edecektir” dedi.
Rauf Bey’in istihkâmların işgaline umum milletlerin dahil olup olmadığı sorusunu Amiral “Umum milletler dahildir” biçiminde cevapladı.
Rauf Bey’in, “Italyan ve Yunanlılar da mı?” sorusuna amiral “Evet” diye karşılık verdi.
Rauf Bey, “Italyan ve Yunan işgal kuvvetleri meselesiyle istihkâmların işgali meselesinin getireceği büyük sorunları kabul edebilecek bir hükümet düşünemem” dedi, istihkâmlarda Italyan ve bilhassa Yunan askerlerinin kesinlikle bulunmamasında ısrar etti.
Bunun üzerine Amiral, ingilizierin istihkâmları işgal ederek, diğer ülkelerin İstanbul’da gemileriyle temsil edilmesi teklifi, Osmanlı heyetince geri çevrildi.
Amiral,Yunan gemilerinin Karadeniz’e gece görülmeden geçebileceğini, bu konuda kendisinin sorumlu olduğunu vaadetti.
Amiral, ikinci maddeyi okudu. “Osmanlı sularındaki bütün torpil tarlaları ile torpil ve kovan mevzileri ile diğer önemli noktalar gösterilecek ve bunları taramak veya ortadan kaldırmak için talep vukuunda yardım edilecektir.”
Amiral Calthorpe bu maddenin de aynen kabulünün mütarekenin esas şartları arasında bulunduğunu belirtti. Rauf Bey’in “Bu maddenin kabulünün tarafımızca bir mahzuru yoktur” demesi üzerine, madde aynen kabul edildi.
Amiral üçüncü maddeyi okudu. “Karadeniz’de mevcut torpil mevkileri hakkında bilgiler verilecektir”. Bu maddenin de aynen kabulünün hükümeti için önemli olduğunu belirtti.
Rauf Bey, bu maddenin kabulünün hükümetince mahzuru olmadığını belirtti. Karadeniz’deki torpil bölgelerinin tamamının Osmanlı hükümetince bilinmediğini, fakat bu konuda bilginin Erkan-ı Harbiyecever ile bileceğini söyledi.
Amiral, dördüncü maddeyi okudu. “İtilaf hükümetlerine mensup savaş esirleri ile Ermeni esirler ve tevkif edilenler İstanbul’da toplanarak kayıtsız ve şartsız itilâf hükümetlerine teslim olunacaktır.” Bu maddenin de önceki üç madde gibi aynen kabul edilmesi gerektiğini anlattı.
Rauf Bey, Ermeni esir veya tutuklu bulunmadığını, Rus-Ermeni esirlerinin memleketlerine iade edildiğini, tevkif edilenlerin de umumî af ilânıyla serbest bırakıldığını söyledi.
Amiral, “Bu maddenin mütarekeye girmesinin sebebi, Er-meniler hakkında çıkan dedikodulardan dolayı, kamuoyunu teskin etmektir” dedi.
Bu fıkranın mütarekede geçmemesi için Osmanı heyeti ısrar etti.
Ancak Amiral bu maddenin aynen kabulünün hükümeti için önemli olduğunu belirterek yeniden bu maddeye dönülmek üzere beşinci maddeye geçildi.
Beşinci maddenin muhtevası şöyleydi: “Sınırların muhafazası ve iç asayişin temini için lüzumu görülecek askeri kuvvetlerin dışındakilerin derhal terhisi(Mjktarı daha sonra İtilâf hükümetleri tarafından kararlaştırılacaktır).
Reşat Hikmet Bey son fıkranın miktarı hükümetle, Müttefikler müştereken tayin edeceklerdir-şeklinde değiştirilmesini istediyse de Amiral buna karşı çıktı. -Hükümetin reyi alındıktan sonra Müttefikler tarafından kararlaştırılacaktır- şekline döndürüldü.

  Savaş gemilerinin teslimi

Amiral, altıncı maddeyi okudu: “Osmanlı karasularında veya Osmanlı kuvvetleri tarafından işgal edilen sularda bulunan savaş gemilerinin tamamı teslim ve bu gemiler gösterilecek liman ya da limanlarda enterne edilecektir.”
Rauf Bey , gösterilecek liman ya da limanlar fıkrasına “Osmanlı” kelimesinin ilavesini, polis ve küçük gemiler fıkrasının yazılmasını rica ederek, maddeyi şu şekle soktu: “OsmanlI karasularında zabıta ve buna benzeyen hususlar için istihdam edilecek küçük gemiler müstesna olmak üzere Osmanii sularında veya Devlet-i aliyye tarafından işgal edilen sularda bulunan savaş gemilerinin tamamı teslim olunup, gösterilecek Osmanlı liman veya limanlarında mevkuf bulundurulacaktır.”
Sonra yedinci madde okundu. “Önemli askerî noktalar İtilâf kuvvetleri tarafından işgal edilecektir.”
Rauf Bey, bu hususta hükümetten izin isteyeceğini söyledi.
Bunun üzerine sekizinci maddeye geçildi. “Bugün Osmanlı işgali altında bulunan bütün liman ve demir mahallerinden itilâf devletlerine mensup gemiler tarafından faydalanılması.”
Rauf Bey, Osmanlı gemilerinin de aynı serbestlikten faydalanmasını teklif etti.
Ve madde şu şekilde yazıldı: “Bugün OsmanlI işgali altında bulunan bütün liman ve demir mahallerinden İtilâf devletlerine mensup gemilerin istifade edebilmesi ve İtilâf devletleriyle savaş halinde bulunan devletlere karşı kapalı bulundurulması.
Osmanlı gemileri, ticaret ve ordunun terhisi hususlarında aynı şartlardan istifade edeceklerdir.” Müzakerelerin devamı için, saat üç buçukta toplanılmak üzere ara verildi.

   İkinci celse

Öğleden sonraki oturumda dokuzuncu madde okunarak görüşmeler başlatıldı.
Okunan dokuzuncu madde şöyleydi: “İstanbul’un, itilâf devletlerinin deniz kuvvetleri için deniz üssü olarak, Osmanlı limanlarında bülunan tersanelerin de tamirat için kullanılacağı.”Rauf Bey, bu gemilerin İzmit Körfezi’nde de tamir edilebileceğini anlattı.
Amiral, onuncu maddeyi okumaya geçti: “Toros tünellerinin işgali.”
Rauf Bey, askerlerin mütarekeden sonra terhis edileceğini belirterek, burasının işgal edilmesinin askerî bir faydası olamayacağını, bu yüzden maddenin geri alınmasını teklif etti. Bu madde karar altına almamadan onbirinci maddeye geçildi.
Onbirinci madde “İran’ın kuzey-batı kısmında ve Mavera-yı Kafkas’taki Osmanlı kuvvetlerinin, savaştan önceki sınır içerisine çekilmesi.”
Osmanlı heyetinin sunduğu teklifler görüşülerek, maddenin şu şekilde değiştirilmesi kararlaştırıldı: “İran’ın kuzeybatı kısmındaki Osmanlı kuvvetleri derhal savaştan önceki sınıra çekilmesi hususundaki, önceden verilen emir yerine getirilecektir.
Mavera-yı Kafkas’ın evvelce Osmanlı kuvvetleri tarafından kısmen tahliyesi emredildiğinden, kalan kısmı Müttefikler tarafından durum tetkiki yapılarak, istenirse tahliye edilecektir.”
Amiral Calthorpe, on ikinci maddeyi okudu: “Telsiz-telgraf ve. kabloların İtilâf görevlileri tarafından idaresi.”Bu madde karar altına alınamadığından on üçüncü maddeye geçildi: “Deniz askerî ve ticarî mevad ve malzemenin tahribinin meni”.
Bu maddeden neyin amaçlandığını soran Rauf Bey’e Amiral, bunun kendilerince de bilinmediğini ve bu konuda hükümetin bilgi alacağını ifade ederek, on dördüncü maddeye geçildi:
“Kömür, akıcı mahrukat ve deniz levazımının Osmanlı kaynaklarının sağlanabilmesi için kolaylıklar gösterilmesi.”

Demiryollarının kontrolü

Rauf Bey’in memleketin ihtiyacı giderilmeden bunların dağıtımının yapılması, memleketi zor durumda bırakacağı yollu açıklaması üzerine, madde şu şekilde kabul edildi: “Memleketin ihtiyaçları karşılandıktan sonra kalan kömür, akıcı mahrukat ve deniz levazımının Türkiye kaynaklarından sağlanması için kolaylıklar gösterilmesi.” Ayrıca maddeye mevadd-ı mezkurenin hiç biri ihraç olunmayacaktır fıkrası eklendi.
On beşinci madde okundu:
“Bütün demiryollarının İtilâf murakabe zabitlerinin idaresine verilmesi, Mavera-yı Kafkas’ta bugün Osmanlı idaresinde bulunan demiryolları da buna dahildir.
Ve bunlar serbest ve tam olarak itilâf memurlarının emrine verilecektir. Bu maddeye Baku ve Batum’un İtilâf kuvvetleri tarafından işgali de dahildir.”
Rauf Bey, bu maddenin aynen kabulü, Osmanlı hükümetini görev yapamaz hale getireceğinden, bunu itilâf murâkabe zabitlerinin teftişine bırakılması şeklinde değiştirilmesini teklif ettiyse de Amiral, madde üzerinde ısrar etti.
Ancak maddeye “Ahalinin ihtiyacının tatmini gözönüne alınacaktır” fıkrası ilâve edildi. “Osmanlı hükümeti, Bakû’nün işgaline itiraz etmeyecektir” cümlesi de eklenerek kabul edildi.
On beşinci maddenin kesin şekli belli olmadığından on altıncı maddeye geçildi.
Bu maddenin muhtevası şöyledir: “Hicaz’da, Asir’de, Yemen’de, Suriye’de, Kilikya’da, Irak’ta bulunan kuvvetlerin en yakın İtilâf kumandanı veya Arap mümessiline teslimi.”
Rauf Bey bu maddeye Kilik-ya’nın yazılmasına itiraz ve Hicaz’da, Asir’de Yemen’de, Suriye’de, münferit surette bulunan Osmanlı kuvvetlerinin tahliye edilmesini teklif etti.
Bu itirazlar üzerine İngiliz heyeti Kilikya konusunda hükümetten bilgi alacaklarını belirterek, on yedinci maddeye geçildi.
“Trablus ve Bingazi’de bulunan Osmanlı zabitlerinin en yakın Iİtalyan garnizonuna teslimi.”
“Bu maddenin görüşülmesi de ertesi güne bırakılarak on sekizini maddeye geçildi.
“Trablus ve Bingazi’de Mısrata’da dahil olduğu halde işgal edilen limanların en yakın İtilâf kuvvetlerine teslimi.”
Osmanlı heyeti tarafından gerekli emrin verileceği belirtildi.
Bunun üzerine on dokuzuncu maddeye geçildi.
“Almanya, Avusturya deniz, kara ve sivil görevlilerinin ve tebaasının en yakın İngiliz ve müttefikleri komutanlığına teslimi.”
Bu maddenin kabulünün mümkün olmadığını belirten Rauf Bey, bunların belli zaman içerisinde memleketlerine dönmelerini teklif etti.
Bunun üzerine Amiral de, “Bence de mümkün değil” şeklinde görüş belirterek maddenin görüşülmesini ileriye bıraktı.

Üçüncü celse

Öğleden sonra yapılan üçüncü toplantıda, dokuzuncu maddedeki, “İstanbul’un İtilâf devletlerinin deniz kuvvetleri tarafından deniz üssü olarak kullanılması” fıkrasını geri alarak, buna karşılık onuncu maddenin kabulünü teklif etti; kabul edildi.
On ikinci madde, “Hükümet muhaberatı müstesna olmak üzere telsiz-telgraf ve kabloların İtilâf görevlileri tarafından murakabesi” şekline getirilerek kabul edildi.
On dördüncü madde de kabul edilerek, on beşinci madde şu şekilde düzenlendi: “Bütün demiryollarına İtilâf murakabe zabitleri memur edilecektir.
Bununla beraber Osmanlı hükümetinin murakabesi altında bulunan Mevara-yı Kafkas demiryolları akşamı da bunun içindedir.
Kafkas yolları serbest ve tam olarak İtilâf görevlilerinin idaresi altına verilecektir.
Halkın ihtiyacı gözönüne alınacaktır. İş bu maddeye Batum’un işgali dahildir.
Osmanlı hükümeti Bakû’nün işgaline itiraz etmeyecektir.”

   Osmanlı zabitlerinin teslim olması

On altıncı madde tekrar görüşülerek, on yedinci maddeye geçildi. Bu madde de şu şekle sokularak kabul edildi: “Trabus’da, Bingazi’de bulunan Osmanlı zabitleri en yakın İtalyan kıtasına teslim olacaklardır. Osmanlı hükümeti teslim emrine itaat etmedikleri takdirde muhaberat ve muaveneti kesmeyi taahhüt eyler.”
Bundan sonra on dokuzuncu madde görüşüldü ve şu şekilde kabul edildi: “Alman, Avusturya deniz, kara ve sivil memurları ve tebaasının bir ay içerisinde ve uzak mahallerde bulunanların bir aydan sonra mümkün olan en kısa zamanda OsmanlIı memleketini terketmeleri.”
Amiral, yirminci maddeyi okudu:“Osmanlı kuvvetlerinin askerî durumu, teçhizat, silah, cephane ve nakliyesi hakkında verilecek emirlere uyacakları.”
Rauf Bey, bu maddenin kabulünün mümkün olmadığını belirtti.
Zira bu maddenin Osmanliı kuvvetlerini. Müttefik devletlerin herhangi bir savaşa sokabilecekleri anlamını taşıdığını söyledi.
Bunun üzerine yirmi birinci madde okundu: “Erzak ve levazımın itilâf zabitleri tarafından murakabesi.” Bu maddenin görüşülmesi ertesi güne bırakılarak yirmi ikinci madde okundu.
“Osmanlı esirleri İtilâf kuvvetleri nezdinde muhafaza edilecektir”Osmanlı heyetinin ısrarıyle bu maddeye sivil savaş esirleriyle esnan-ı askeriye haricinde olanların tahliyesi gözönüne alınacaktır- fıkrası ilave edildi.
Yirmi üçüncü maddeye geçildi. “Osmanlı hükümeti, Merkezî hükümetlerle bütün ilişkisini kesecektir.”
Rauf Bey, bu maddenin kaldırılmasını ricada bulundu, İngiliz heyeti bunda ısrar etti.
Sonra yirmi dördüncü maddeye geçildi:
“A Ermeni vilayât-ı sittesin-de karışıklıklar çıktığında adı geçen vilayetlerin İtilâf kuvvetleri tarafından işgali;
B-Yedinci, onuncu ve on beşinci maddelere ilaveten Sis, Haçin, Zeytun ve Ayıntab’ın işgali.”
Rauf Bey, bu maddenin de geri alınmasını istedi.
Tekrar yedinci maddeye dönülerek, bu madde şu şekle getirildi:“Müttefikleıin emniyetlerini tehdit edecek bir durum görüldüğünde herhangi askeri sevk noktasını işgal etme yetkisine sahip olacak lardır.”
Bundan sonra görüşmelerin uzadığı sebebiyle, toplantı ertesi güne bırakıldı.

    Dördüncü celse

Dördüncü toplantı, sabah dokuz buçukta başladı.
Rauf Bey, birinci maddenin kayıtsız ve şartsız kabuI edildiğini belirtti.
Ayrıca beşinci altıncı maddeleri değişiklikleriyle ve yedinci maddeyi İstanbul istisna kalmak şartıyla kabul edildiğini anlattı.
Amiral cevaben halkı tahrik etmemek için elden gelenin yapılacağını, İzmir ve İstanbul’a Yunan gemileri gönderilmeyeceği zannın-da olduğunu ve maddeye “İstanbul işgal edilmeyecektir” diye bir fıkra ilavesi gerekirse bunu hükümetine yazmaya mecbur olduğunu o da müttefiklerine soracağından müzakerenin haftalarca sürebileceğini belirtti.
Ve komutanların müzakerelerin bu kadar uzamasının sebebini kendisinden sorduklarını anlattı.
Amiral Calthorpe onuncu maddede ısrar etti. On birinci madde kabul edildi.
On ikinci madde “Hükümet muhaberatı müstesna olmak” şartıyla kabul edildi.
Kilikya meselesinde orada bulunan askeri teslimi değil fakat geri çekilmesi söz konusu olduğu lngilizler tarafından kabul edildi.
Yirmi ikinci ve yirmi üçüncü maddeler kabul olundu.
Yirmi dördüncü maddeye yapılan itirazlar üzerine, Amiral Calthorpe yedinci maddedeki İstanbul’u tartışma konusu yapmadan kabul edip etmeyeceklerini sordu.
Reşat Hikmet Bey, Kilikya hakkında izah edilen şeklin kabul edildiğini belirterek yedinci maddeye İstanbul’un işgalinin istisnasına dair bir fıkra ilavesini rica etti.
Amiral kendisinin yedinci madde hakkında yeterince görüşme yapıldığına inandığını belirterek, yedinci maddeyle onuncu maddenin kabul edilmesiyle on altıncı maddeye:
“Kilikya’daki kuvvetlerin intizamı muhafaza için gerekli miktardan fazlası beşinci maddedeki şartlara uygun olarak geri çekilecektir,” fıkrasını ilave ve yirmi dördüncü maddenin B fıkrasını geri alacağını söyledi. İstanbul’a danışmadan imza edilmesini teklif etti.
Reşat Hikmet Bey, “İstanbul’dan cevap geldikten sonra imza ederiz” dedi.
Reşat Hikmet Bey Amirale müttefikleri namına imza yetkisi olup olmadığını sordu. Amiral “Evet” cevabını verdi.
Amiral, antlaşmanın imza ya da reddedilmesi şartıyla toplantıyı akşam saat dokuza erteledi.

Bir yanıt yazın