Muallim Naci Kimdir,Hayatı | Şair Biyografileri |
Muallim Naci Kimdir,(Ömer,denir), Türk şairi (İstanbul 1850-1893).
Muallim Naci’nin Hayatı
Babasının ölümünden sonra annesiyle Varna’ya, dayısının yanına gitti.
Çeşitli hocalardan, Arapça, Fransızca, hat, edebiyat dersleri aldı.
Varna’da açılan rüştiyeye muallimi sani olarak girdi (1867).
Giritli Aziz Efendinin Muhayyelât’ındaki Kıssai Naci’nin kahramanı olan Naci’nin adını kendine mahlas olarak aldı.
Varna mutasarrıflığından Tulçı’ya tayin edildi, Kürt Said Paşanın özel kâtibi oldu; 1877 Türk-Rus savaşı sırasında Said Paşa ile birlikte Ormanpazarı’na ve Tırnova’ya gitti; sonra İstanbul’a döndü.
Yenişehir’de Cibayet mahkemesi kâtibi oldu.
Said Paşa Cezayiri Bahri Sedif valisi tayin edilince Muallim Naci de Sakız’a gitti.
Said Paşa hariciye nazırı olunca (1882) Hariciye Mektubî kalemi halifeliğine getirildi.
Bir süre sonra görevinden ayrıldı.
Ahmed Midhat’ın Tercüman-ı Hakikat gazetisinin edebiyat sütununu yönetmeye başladı.
Ahmed Midhat’ın kızı Mediha Hanım ile evlendi.
Gazetedeki görevine Ahmed Mithat Efendi tarafından son verilince Saadet ve Vakit gazetelerinde çalıştı.
Mektebi Sultanî ve Mektebi Hukuk’ta edebiyat öğretmenliği yaptı.
Abdülhamid II’nin vakanüvisi oldu (1891).
Tanzimattan sonra yetişen birçok şair batı etkisiyle şiirde yenileşmeyi benimserken Muallim Naci’de bu değişim eskiye dönüş şeklinde oldu.
Bu tutumunu Recaizade Mahmud Ekrem Takdir-i Elhan’ında (Menemenlizade Tahir’in Elharı adlı şiir kitabındaki takriz) şiddetle yerdi.
Muallim Naci, buna, Demdeme (Hiddetli Söz) başlığını taşıyan yazılarında sert karşılık verdi.
Bu yazıların, Matbuat müdürlüğünce yayımı durdurulunca, çıkan kısımları kitap olarak bastırdı (Demdeme [1887]).
Muallim Naci, şiirde gerçekten ve tabiîlikten uzaklaşmamak şartıyla hayal ve mübalâğaya taraftardı; bu konuda özellikle batı edebiyatı örneklerinden yararlanılması gerektiğini, divan şairlerinin hakimane şiirlerinin de örnek olarak alınabileceğini söylüyordu.
Şiirde vezin ile dil ilişkisi üstünde önemle duran Muallim Naci, aruzu ustalıkla kullandı.
Bu yönüyle Tevfik Fikret’i etkiledi.
Muallim Naci Şiir Kitapları
Ateşpare (Ateş Parçası) [1883]; Şerare (Kıvılcım) [1884]; Sünbüle 1 (1890); Yâdigâr-ı Naci (1896).
Tenkide dair eserleri
Demdeme (1887); Yazmış Bulundum (1884); Muallim (1886). Türk edebiyatında kullanılan terimler konusunda yazdığı Istılahat-ı Edebiye’ye (Edebiyat Terimleri) [1889] divan şairlerinden çok, çağdaşlarından ve batı edebiyatı eserlerinden örnekler aldı.
Lügat-i Naci (1890), son zamanlara kadar kullanılan osmanlıca bir sözlüktür. Ömer’in Çocukluğu adlı eserinde 8 yaşına kadarki hayatını samimî ve sade bir dille anlattı. Muallim Naci’nin Arapça, Farsça ve Fransızcadan da tercümeleri vardır.