Muhzır Ağalığı | Osmanlı Tarihi |
Muhzır Ağalığı,Muhzırların görevi savaşta ve barışta, bölüğüyle sadrazamın kapısında ve onun emrinde bulunmak.
Divanı Hümayunda, Sadrazam divanında yeniçeri ocağıyla ilgili işleri takip etmek ve sadrazamın muhafızlığını yapmaktı.
Divanı Hümayunda yeniçeri ağasına yazılan yazılar muhzır ağa aracılığıyla Ağakapısı’na gönderilirdi.
Sadrazam sarayında yapılan ikindi divanında, daha sonraları BabIâli’deki toplantılarda görüşülen konuları yeniçeri ağasına aktarmak da onun göreviydi.
Sadrazam kol gezerken yanında bulunur, ocak halkından densiz hareketlerde bulunanları odasına göndererek cezalandırılmasını sağlardı.
Paşakapısı’nda yeniçerilerden davası olanların sadrazamla konuşmalarına aracılık ederdi. Her türlü emri, gideceği yere iletmek de görevleri arasındaydı.
Muhzır ağanın emrinde «kapı kâhyaları» denilen altmış kişilik bir yeniçeri sınıfı vardı.
Baş kapı kethüdasının emrindeki kapı kâhyalarının görevi, sadrazam dairesini korumak ve sadrazam buyruklarını yerine getirmekti.
Bu kapı kethüdalarının beşi «falakacı» adıyla sadrazamla birlikte kola çıkar, cezalıları yatırarak döverdi.
Muhzır ağa, Yeniçeri ocağının en imtiyazlı subaylarındandı; yayabaşılar gibi sarı çizme giyer, «çorbacı keçesi» denilen üsküfüne balıkçıl tüyü takardı.
Divanı Hümayunda samur kürk giyerdi.
Galebe divanı denilen elçi kabulünde ve ulufe dağıtımında ise kemhadan üstlük giyinmek zorundaydı.
XVI. yy. sonlarına doğru, muhzır ağa, on beş bin akçeyle tımara çıkardı.
Kendisine üç yılda bir hükümdar tarafından devir atı ismiyle bir at verilirdi.
Yeniçeri ocağının kaldırılması üzerine muhzır ağalık görevine son verildi ve yerine tomruk ağalığı konuldu.